oğlu şehir dışında bir üniversite okuyan ve kendisi bir süreliğine oğlunun kaldığı öğrenci evine ziyarete gelen annedir. öğrenci evi sakinleri bu antidemokratik ve güçgösterisine dönen darbeyi sessizlikle ve pısarak yaşarlar genelde.
annemiz önce yemek düzeninde ve menüsünde ilk icraatını yapar. yemekler alışılmadık biçimde çeşitlilik arzetmeye, günün belli saatlerinde yenilmeye başlanır. ev halkı her darbede olduğu gibi, demokrasinin faziletlerini ve değerini kavrar...
sadet; anneler habersiz gelmeyin öğrenci evlerine lütfen ve lütfen gelir gelmez mutfağa dalmayın...
hemen ardından bir süpermarkete gidilen darbedir. zira anne buz dolabının boş olduğunu görüp içi parçalanmıştır. markette çocuk sadece alışveriş arabasını iter, hiç bir şeye karışmaz, karışamaz..
- oğlum nasılsın?
* iyi anne ne olsun, ders çalışıyoruz.. 1 hafta kaldı ya finallere, zaten çalışıyoduk da * genel şekilde çalışıyoruz işte..
- tamam yavrum.. bak bu sene bitsin artık okul, baban temmuzdan sonra beş para göndermem diyo haberin olsun...
final haftasına 5 gün kala... telefon çalar...
* lan oğlum kıs şu müziği... neyse ben diğer odalardan birine geçem...
* efendim anne?
- oğlum neden geç açtın?
* ya ders çalışıyodum da sessizdeydi telefon fark etmedim... gayri ihtiyari ışığını gördüm zaten...
- hımm iyi...
* siz n'apıyosunuz?
- yemek yedik işte, ben kitap okuyorum baban televizyon izliyo... mustafa kıs şunun sesini biraz yaa!
* ne oldu?
- ya duymuyomuş gibi bangır bangır açıyo televizyonun sesini..
* yaşlılık artık ahahaha
- sus duymasın... neyse yavrum ben dersinden almayayım seni...
final haftasına 3 gün kala... telefon çalar...
* lan oğlum saat daha erken yavaş için şu anuna koduuumu yaaa... al işte aney bastı... şunun sesini kısın... ben de odama geçem...
* efendim?
- yavrum sen hasta mısın?
* yooo neden sordun?
- sesin bi garip geliyo?
* ha yok, uyuyodum... ondandır..
- ben rahatsız etmeyeyim o zaman..
* ya ne rahatsızlığı anne... kalkacaktım zaten...
- sesini bi duyayım dedim de, ondan aramıştım... neyse görüşürüz yarından sonra hımıgıhheıdhaıasdasa...
-2 günde bir görüşüldüğü için anahtar cümle kaçırılmıştır...-
finale 1 gün kala sabah...
akşamdan evde bir sürü adam kalmıştır, takribi sayı 11'dir, salon'da 4-5 kişi sızmıştır, alkol şişeleri her tarafa saçılmıştır, ev leş gibidir...
kapı çalar...
+ lan biriniz kapıya baksın!
* tamam anuna goyim ben bakarım... ulan bu saatte de kim gelir ki ya... yönetici geldiyse sktim anasını... saat de 11 olmuş anuna goyim yaaa...
kapı açılır...
- günaydın...
* anne!
- ne oldu? dedim ya sana yarından sonra görüşürüz diye?
* anne gelicem demedin ki... *
- demedim mi? oğlum söyledim ya? tabi uykulu halinde anlamadın herhalde...
önce salon...
- bu ne hal?
* ya anne odama gitsek?
- gidelim bakalım!
odaya gidilir.
- burada yatan kız kim?
* şey anne arkadaş...
- arkadaşın da bi erkeğin yanında çok rahat maşallah...
= ya uykum var benim daha.. bi sus hedecan yaaaa...
* ya anne açıklayabilirim...
- 1 haftadır baya güzel ders çalışıyomuşsun güzel... şimdi önce evi boşalt önce, sonra da ev arkadaşlarını uyandır, salonda toplanın!
* emredersiniz komutanım...
- zevzekliğin alemi yok... hadi...
ev boşaltılır, salonda toplanılır...
- çocuklar, biz siz iyi olun, rahat olun diye elimizden geleni arkamıza koymuyoruz ama sizin şu yaptığınıza bakın... hedecan demek bir haftadır deli gibi ders çalışıyosunuz ha?
* ya anne işte, finallerden önce kafa dağıtalım dedik...
- yalan söyleme bana...
+ ya hedegül teyze valla hedecan'ın anlattığı gibi..
- neyse, bundan kimsenin haberi olmayacak, ancak şu andan itibaren evinizin reisi benim... ben ne dersem o olacak... ha derseniz ki; bize ne, isterseniz şu anki tabloyu ailelerinizle paylaşabilirim... hedecan zaten yandı, maddi olarak büyük kayba uğrayacak, bari siz yanmayın... 15 gün bana tahammül edin kurtulun?
+ bu teklif nedense bana çok sıcak geldi...
* anne ne kaybı yaa?
- yaklaşık olarak 3'te 1 azalacak aylığın...
* ya anne kredi kartı borçlarım var...
- o benim problemim değil... neyse saat şu anda 1'e 10 var... saat 3'e kadar her tarafı pırıl pırıl istiyorum! ben de diyorum gideyim çocukların yemeklerini yapayım, evi temizleyeyim, yorulmasınlar... siz yorulmazsınız anam... siz önce şu evi temizleyin, size kıyak yapıp yemekleri ben yapıcam... sonra da doğru kitapların başına haydi yallah...
pislik içinde ki mikrop yuvasının deterjan kokusuyla, mutfağın yemekle dolması ile sonuçlanacak darbe. öğrenci arkadaşların alkol sigara vs tüketimi konusunda özgürlükleri zaman zaman kısıtlansa da, faydalı bir darbedir. okul bitince öğrenci evlerinin her türlü hali şiddetle özlenmektedir. öğrenci arkadaşların tadını çıkarması kıymetini bilmesi dileğiyle...