efendim, havalar soğuk hayvana yazıktır aç susuz sokaklarda kalmasın gözümüzün önünde kontrol altında sağlıklı yaşasın diye düşünerek ofiste ona yer vermekten ibaret olan bu durum görüldüğü üzere yeteri kadar sosyal sorumluluk içeren bir davranış lakin sorumluluğun dibine vurmak isteyerek hayvanın iç dış parazit aşılarından pire bit damlasına oradan alıp kuru şampuandan tüy bakımına kadar her şeyi yapmışsındır.
ilk günler güzeldir, kedi mutludur gırıl gırıl gezer ortalıklarda sen yaptığın işten kıvanç duyarak ekstra ilgilenip sevmelere devam edersin, taa ki o acı ana kadar kedi kardeş yüzüne osurmuştur allahım bu nasıl kokudur "ulan sana en kaliteli mamayı aldım nasıl fermente ettin bunu içinde"dir. kedi osuruğunun tesiri için (bkz: kedi osuruğu) neyse günler bir birini kovalar, kedi kardeş çalışmalarınızı engeller klavyenizin üzerine yatar, dosyalarınızın üzerine çay devirir, telefonla konuşurken yüzünüze kafa atar, masanın üzerinden telefonunuzu atar...
ilerleyen zaman da artık tahammül edilemez bir hal alır olaylar, gece ofiste yattığı için sağa sola işemeye başlar (kum kutusu var) her taraf kedi tüyüdür sabah ofise girdiğin zaman yüzüne çarpan geceden kalma kesif bok kokusu, yediğiniz yemeğe salça olur bu kedi yavşağı, daha olmaz gece boyu kalemliktir mouse dur ajandadır bilumum ofis malzemenizi yerlere atar, deri koltukları tırmalar vs. vs.
kedi için yaptığınız sosyal sorumluluk artık iyiden iyiye götünüze girmeye başlamıştır ne yapsanız değişmeyecektir artık zira hala havalar soğukken kapıya atmak olmaz zaten sen atsan da çalışma arkadaşların seni yerin dibine sokar kahrolursun.
şuanda ben bu satırları yazarken 2 defa elime pati attı .mına koduğumun hayvanı, sabırla baharın gelmesini beklemeye başlarsın bahar bayramını burada kutlamasına izin verdikten sonra kıdem tazminatını da ödeyip siktir etmeyi düşünürsün...
lakin grev hakkını kullanır mı lokavta gider mi her hangi bir sendikanın üyesi midir? henüz bilmiyorum.