sebebini unuttum ama ne zaman görsem eksi verdiğim yazar. bir şekilde olumsuz bir önyargı oluşmuş ama niyesini hakkaten unuttuğum için artık vazgeçmiş bulunmaktayım. ****
(#11478473) okuduğumda gözlerimin dolmasına sebebiyet veren ilk ve tek entryi yazan yazar. mesajla da söylemiş olmama rağmen burdan da söylemek istediğim yazar. he bi de nicki çok şirin.
tek bir tane kelimeyle bile insanı yarabilen garip bir insan. evet garip çünkü mesajlaşırken sanki karşısındaymışım gibi konuşuyor ve evet gülmekten karnıma ağrıla giriyor, saolsun. siz bir şekilde bir mesaj yollayın, kafasına eserde cevap verirse gününüz süper geçecek demektir.
bunun dışında güzel, değişik bakış açısı ve kültür kokan entry leri ile takip edilesidir. kankidir.
tanım: "homoseksüelliği doğal karşılamak ve ya karşılamamakla insan olmanın alakası yoktur, insanlara size göre kusur olan davranışları, görüşleri ve hatta kişilikleri olsa bile saygı duyabildiğiniz kadar insansınızdır." demek istediğim yazardır.
not: kaldı ki homoseksüellik doğal değildir zaten. barsak ve götün anatomisi içeri almak değil dışarı salmak üzerine tasarlanmıştır. evrim ve ya din hiç farketmez, tasarlayan o şekilde tasarlamıştır ki zaten kadın-erkek ilişkisinde bile ters ilişkide sağlık problemlerinin görülmesi bu sebeptendir. ve bu sebeptendir ki homoseksüelliği ben de doğal karşılamam ama bu onları yargıladığım anlamına da gelmez. beni onlardan üstün yapan şey nedir ki? karşı cinse ilgi duymam mı? bu kadar küçük olmayın! bir insan homofobik olabilir, bir insan şizofren olabilir, bir insan katil de olabilir ancak bu sizi onlardan üstün yapmaz ve size yargılama hakkı vermez!
çok güzel, tatlı bir yazar valla kendisi. okuyun, okutun, takip edin efenim.
bazen çok mantıklı yazılar yazan bir yazar ama bazen de komik duruma düşebiliyor. #11882122 içinde nasıl bir nefret var merak ediyorum. #10865872 burada zaten uzunca açıklamıştım, isteyen okur. ama hâlâ anlayamıyor, bu şey 32 senedir ne bir psikolojik rahatsızlık ne de başka tür bir hastalık. tamamiyle genlerle ve bebeğin 3 yaşına kadarki gelişimiyle alakalı. yani kimse 20 yaşına gelip "aa canım sıkıldı artık kadın/erkek'lerle yatayım" demiyor. "doğaya aykırı bu durum. ne saygısı? kaldı ki bu hormonlarla alakalı bir şey. ve kişinin yetiştiği çevre doğru yönde yönlendirirse azalabilir bile bu durum. bunu uydurmuyorum." demiş ayrıca. öncelikle doğaya aykırı derken hangi doğadan bahsediyor? hormonlarla alakalı olduğunu söylemiş ve kendisiyle çelişmiş. zaten kendin hormonlarla alakalı olduğunu söylüyorsun, sonra da çevrenin yönlendirmesiyle değişebileceğini söylüyorsun. hormon zaten doğanın ta kendisi değil mi? bilemiyorum, insan tabii ki o türlü bir ilişkiden ya da tam tersinden hoşlanmayabilir ama "ibneliktir, hastalıktır, saçmalamayın, ne saygısı?, hasta onlar!!" gibi konuşması komik olmuş. kendisi çoğunlukla çok güzel yazılar yazıyor ama bir şey yazmadan veya bir şeyi yargılamadan önce konuyu detaylıca araştırmasını öneririm. aksi takdirde cahilce bir tutum sergilenebiliyor. bu arada homofobinin neden var olduğunu söylememe gerek yok sanırım. *
teşekkür ederim öncelikle. sonralıkla da başlayayım konuşmaya.
bu durumun hormonlarla alakalı olduğunun farkındayım. insanlar 20 yaşına gelip de ''aaa du bakim bi de hemcinsimle deneyeyim nasıl bişeymiş'' demiyor elbette. birden olan bir şey değil bu. öyle birden, çocukça böyle bi isteği olanın aklı noksandır. bu zaman içinde oluyor. hormonlar zaman içinde denge değiştirebiliyor. işte sen bunu kaçırıyorsun. özendiriliyor. değiştirilebilir derken buydu kastetdiğim. birazcık dikkatli olursanız -umuyorum ki- bunu farkediceksiniz. yıllar boyunca yavaş yavaş işleniyor bu durum. aşırı derecede özendiriliyor. ve öyle ki artık kişiye çok normal geliyor. doğasına aykırı derken de kastetdiğim bu özendirilme durumuydu. evet, sert çıktım ama bunların aşırı derecede dile gelmesi hakikaten sıktı. öyle ki artık evleneceğiz diye tutturuyorlar. hadi diğer ülkeler yapıyor bunu. geçtim onları. çünkü inançları başka, kültürleri başka. bi kere diğer ülkelerle kıyaslamak büyük hata. senin ülkenin kültürüyle yaşayışıyla onlarınki bir mi? bu nasıl bi savunma şekli?
eğer sen insanların üremesini doğru buluyorsan ve bunu kabul ediyorsan eşcinsellik gibi bi durumu savunmazsın. iki de bir onların hakkı var onların durumu değiştirilemez demezsin. siz böyle yaptıkça toplum git gide yozlaşıyor. bunun farkında mısınız peki?
ben eşcinseller ölsün defolup gitsinler demiyorum. elbette varlar. ki bi üst yazıda bahsetmiştim bundan. ama çıkıp sürekli konuşmaları beni rahatsız eden. ki ilaç kullananlar da var bu meseleden ötürü. psikolojik destek alanlar var. bunlar var. neden inkar ediliyor? bunun çözümü yok diye konuşmak da benim okuduklarım karşısında eksik bilgi olarak kalıyor. ben bu insanları dışlamam. ama tutup da evlenmek benim de hakkım diye çıkışıyorsa kimse kusura bakmasın ama hak vermem. toplumsal yozlaşmaya destek vermem ben. içimdeki nefretin sebebi de budur. ve bu yozlaşmanın sonucunda nelerin olabileceğini de düşünmeni isterdim. birazcık dikkatli okumak gerekiyor sanki ne dersin?
toplumsal yozlaşmaya destek verircesine konuşmak ve buna karşı çıkanları da ''aslında homofobi şu yüzdendir vs.'' demek, beni karşımdaki kişinin durumu hakkında düşündürür. kavram kargaşasına düşmüyorum ben. çünkü ilk entrymin sonunda demiştim toplumsal yozlaşmaya sebep olur diye. demek istediklerimi anlatabildim umarım.
#12017146 hormonlar zamanla değişen bir yapıya sahip değildir. eşcinsellik olgusu ya da heteroseksüellik ya da biseksüellik tamamiyle* genlerle ve bebeğin 3 yaşına kadar olan gelişimiyle alakalıdır. daha ne kadar söyleyebilirim bilmiyorum, kabul etseniz de etmeseniz de bu durum böyledir. çoğunluğu genlere bağlıdır ve ortaya biraz da çocuğun 3 yaşına kadar olan gelişimi eklenir. insan cinsiyet duygusunu hayatında sadece bir defa kavrar. o cinsiyet duygusunu kavraması da yine dediğim nedenlere bağlı oluyor zaten. bir insan cinsiyet konusunu kavradıktan sonra o insana sen 1.000.000 kez gay pornosu/lezbiyen pornosu izlettirsen de o insanın cinsel tercihinde bir değişim olmaz. çünkü dediğim gibi, kavrama işlemi sadece bir kere olur ve onu da değiştiremezsin. değiştirmeye amerika birleşik devletleri'nde çalışılmıştı ama başaramadılar. cinsel tercihi değiştirmek için bir dernek açılmıştı ve bu dernek insanlara parayla hizmet veriyordu, güya onları heteroseksüel yapabilirlerdi. neyse, bu olay yaşandığında abd'deki psikoloji dernekleri vs. olaya çok tepki gösterdi. çünkü amaçlarını gerçekleştirebilmeleri imkansızdı. daha sonraki araştırmalarda görüldü ki hiçbir eşcinselde herhangi bir cinsel tercih değişimi olmadı. hepsi hâlâ eşcinseldi. sonra derneğin sahiplerinin eşcinsel oldukları ortaya çıktı hatta. neyse, demek istediğim bu durumu istesen de istemesen de kabullenmek zorundasın. çünkü de-ğiş-ti-re-mi-yor-sun! im-kan-sız!
daha sonra özendirildiğini söylemişsin. kim özendiriyor mesela? glee dizisi mi? ya da lady gaga? ya da rihanna'nın te amo klibi? ya da katy perry'nin i kissed a girl? dediğim gibi yine tekrarlıyorum, olayı değiştirebilirsen ancak 3 yaşına kadar değiştirebilirsin ki bu görüş bile tartışılıyor. çünkü son araştırmalara bakılırsa durumun tamamiyle xy kromozomlarındaki yapıyla olduğu söyleniyor ama bu tamamen kanıtlanmış bir şey değil. neyse, dediğim gibi 3 yaşına kadar olan bebekler glee dizisi izleyip lady gaga dinleyemeyeceği için onların eşcinsel olmasının imkanı yok. sanıyorum ki illuminati vs. türü şeylerle çok ilgilenmişsin. çünkü o komplo teorilerinde eşcinsellik propagandasından bahsediliyor. aynı komplo teorilerine göre dünyayı da 10 tane aile yönetiyor, ingiliz kraliyet ailesi aslında firavun soyundan geliyor, ünlülerin içine cin girmiş... subliminal message denen olaydan bahsediyorsan da subliminal message'ın ne kadar etkili olduğu tartışılır bir durumdur. zamanında amerikan ordusu soğuk savaş için bu konuyla uğraşmıştı ve aynı zamanda da sovyetler uğraşmıştı. fakat kesin bir sonuca varamadılar. deney olarak bir sinema salonunda film gösterilirken araya "coca cola ve cips al" yazılı bir fotoğraf eklendi fakat film arasında ikisinin de satış rakamlarında bir değişiklik olmadı. son çıkan ntv bilim dergilerine bakmanı öneririm bu konu için.
bunun dışında, benim kuzenim bir gay. bunu ben dahil çok az kişi biliyor ve o kuzenim benim canımdan çok sevdiğim birisi. zamanında ailesi yüzünden kendisi bu konuyla çok uğraşmıştı. psikologlar vs. bir sürü saçma sapan iş yapılmıştı. sonuç=sıfır. çünkü bunun değiştirilmesine imkan yok! ben kuzenime en çok destek olanlardan biriydim ve kuzenim ben olmasaydım ne yapardı düşünemiyorum... onu ben kendi depresyonundan çıkardım ve sen ve senin gibiler yüzünden de asla onu eski haline bırakmam. insanlar seksi çocuk yapmak için yapmaz. eğer yapsaydık hayvanlardan* bir farkımız kalmaz. dediğim gibi, yalvarıyorum bir şeyi ve bir insanı yargılamadan önce iyice araştır. bunu sadece senin için de söylemiyorum. böyle düşünen herkes için söylüyorum. inançlarla bir alakası olduğunu düşünüyorsanız da yanılıyorsunuz. kuran'da bahsedilen lut kavmindeki erkeklerin zaten karısı vardı. kuran'da da açık açık yazıyor bu. "kadınlarınızı bırakıp da erkeklere yanaştınız" deniyor. yani olay zevkçiliğe giriyor. kuran'ın yasakladığı şey de bu zaten, zevkçilik. yani heteroseksüel birisinin homoseksüel ilişki kurması veya bir homoseksüelin heteroseksüel ilişki kurması. inanç konusunda merak etme, ben de en az senin kadar inançlı bir insanım. ama insanların gelenekler yüzünden kendi benliklerinden vazgeçmesine tahammül edemem, özellikle de bunu din altından yapmalarına. kuzenimi asla bırakmayacağım, kendisi her zaman söylemişti bize en başından beri böyle olduğunu. lütfen elini biraz vicdanına koy ve düşün. bu arada kuzenimi dışarıda görsen gay de diyemezsin. çünkü bir heteroseksüelden farkı yok. olay sadece kimlik de yatıyor. hiçbir eşcinsel böyle olmayı seçmedi ve anlamsız düşünceler yüzünden de insanların hayatını zehir etme.
--spoiler--
yani olay zevkçiliğe giriyor. kuran'ın yasakladığı şey de bu zaten, zevkçilik
--spoiler--
o kadar yazmışsın. eyvallah. şu cümleyi kurduğuna göre anlatmak istediğimi anladığını varsayıyorum. bu zevk meselesi işte yozlaşmaya iten. doyumsuzluk. aşırı derecede açık yazmamı mı istiyorsun anlamadım ki. eşsinsel olanlar gitsinler demiyorum. bunu sanırım 1500 kere söyledim. daha ne kadar söyleyebilirim? yeterince açık yazamıyor muyum? yoksa anlatmaz istediğimi görmezden mi geliyorsun? bunu da çözemedim. diyorsun ki 3 yaşına kadar olan gelişim etkilenir. diyorsun ki 3 yaşındaki bebek bu tarz şeyleri izleyemeyeceği için vs vs.. yahu sen çevresel etkenleri nasıl bu derece görmezden geliyorsun bunu anlamıyorum. bunu yok sayamazsın. yok sayarsan yanılırsın. özendirilme durumundan çevrenin etkisi tahmin ettiğinden de fazla. benim bahsettiğim şey ama hep bahsettiğim şey özendirilme durumu. bir süreden sonra normal (normalden kastım karşı cinsle ilişkisi olan kişiler) insanlara bile olağan geliyor bu şey. bu tam anlamıyla özendirilme. bu özendirilme -üstüne basa basa söylüyorum- durumu çok hoşunuza gidiyorsa eyvallah. o sizin düşünceniz. ben karşıyım.
diyorsun ki vicdanlı ol. ben diyorum ki allahın takdiri bu durum. allahın işine karışılmaz. karışamam. bunun farkındayım. yahu anlattığım bu değil ki benim. ben yozlaşmadan bahsettikçe siz tutup başka yerlere çekiyorsunuz. haa yozlaşma falan yok diyorsan bilemem. sen öyle düşünmeye devam et. ben bi eşcinsel görünce allah belanı versin demiyorum onu da bilmeni isterim. bu durumda merhametliyim, bunu ben bilirim. burda senin demenle vicdan sahibi olucak biri değilim. demek istediğimi hala anlamadıysan bir kez daha anlatırım. sonra bir kez daha.
ek: ayrıca subliminal mesajlarsa du bakalım şu mesajı bi deneyelim oluyorsa devam ederiz sonuçlarına bakalım, olmuyorsa bırakırız gibi bi mantık yok. böyle bir mantık yok. insanlar mesajı algıladığı gibi değişim geçirmiyorlar komik olmayalım. bunlar da ayrı bir mesele zaten.
hakkında bu kadar entry girildiğini görünce dayanamadım bakayım dedim. doğum günü felansa kutlayayım dedim ama. işin rengi çok değişikmiş. he zaten bir nickaltı yapmak istiyordum kendisine, isabet oldu.
severim kendisini uzaktan takip ederim ama. özünde iyi biri olduğunu düşündüğüm mantıklı yazarlar arasındadır gözümde.
insanın doğasında karşı tarafa kendi doğrularını ispatlama gibi bir içgüdü vardır. biri karaya ak der, diğeri aka kara der. insanlar başlar hummalı bir tartışmaya. benim doğrum bu sende kabulleneceksin bu doğruyu diyerek metazori yapmaya. kesinlikle yanlış anlaşılmasın, aranızdaki durumda taraf tutmuyorum. her ikinizde kendi doğrularınızla adımlarınızı atıyorsunuz, bunlar güzel şeyler gençler.
ama şunu da unutmayalım; her ne kadar kendi doğrularımız da olsa bir başkasının seçtiği yola, cinsiyetine, dinine, ırkına vb. minvalinde her türlü oluşumuna hakaret etmemek en güzelidir. oduncugomlek arkadaşım birazcık ağır kaçacak türde bir eleştiri yapmış. bu da onun doğrusudur en nihayetinde ama o tür ilişkiyi benimsemiş arkadaşların seçimine de saygı duymak gerekir.
sözlerimin yanlış anlaşılmasından korkarım. çok iyi niyetli yazdım be. bu arada, keyifli tanımlar.
ben de bir türlü demek istediğimi anlatamıyorum. burada cinsiyet kavramından bahsediyoruz. özendirilmeyle falan değişebilecek bir şeyden bahsetmiyoruz. dediğim gibi, insan cinsiyet kavramını bir kez anladıktan sonra ona milyarlarca, trilyonlarca kez eşcinsel pornosu izlettir, yine de de-ğiş-ti-re-mez-sin! olay genlerde bitiyor diyorum, sen hâlâ özendirilmeyle, çevreyle falan değişebileceğinden bahsediyorsun. hadi diyelim ki bırak bu cinsiyet konusunu, normal olaylarda bile insan çevresine göre ne kadar şekil alabilir? amerika birleşik devletleri'ni düşün mesela. çok modern gözüküyordur belki bazılarına ama tam tersi. belki de türkiye'den daha yobaz bir ülke. hatta eski zamanlarından bile daha yobaz olduğunu söyleyebilirim. örneğin obama'nın bin ladin'i öldürmesine rağmen cumhuriyetçiler 2012 başkanlık seçimleri için tek aday gösteriliyor. ve cumhuriyetçiler dediğim kişilerden bir tanesi de bush, kendisi bazı eyaletlerde incil'e aykırı olduğu gerekçesiyle kürtajı yasaklamayla inanılmaz derecede oy toplamış birisi. bu derece dindar bir ülkeden ve diğer ülkelerinde aynı şekilde, pop şarkılarıyla dizilerle falan kültürü, dini vs. değişmez. http://www.tempomag.com.tr/haberdetay/57302.aspx şu yazıyı okumanı öneririm. eşcinseller tabii ki bu ülkeden gitmeyecekler, ama ne yapacaklar? yine kendi içlerine mi kapanacaklar? belki olayın içinde olmadığın için tam anlayamıyorsun. burada yalan söyleyecek halim yok, en yakınlarımdan birisi olan kuzenimden biliyorum diyorum. o ne acılar çekti, kaç tane antidepresan aldı gün başına... sonra bir iki dernekle falan görüştük ki kuzenime onun bu durumunda yardımcı olan tek kişi bendim, çünkü ailesi tutucu birisiydi. kuzenim yerine ben araştırdım bu durumu, sırf onu mutlu edebilmek için. çünkü biliyordum ve hâlâ da biliyorum. bu onun ve onların yaratılışıyla ilgili. hiçbir gay ya da lezbiyen kendi isteğiyle öyle olmuyor. ve dediğim gibi onun yaratılışında, ve özellikle cinsellik gibi çok önemli bir konuyla ilgili olan bu özelliğini inkar edip ona baskı uyguluyorsan hem kendinle hem de islam'la çelişiyorsun. endonezya'nın en ünlü ilahiyatçılarından bir tanesi de fetva vermişti "islam'da eşcinsellik caizdir" diye. bu arada endonezya'nın islam hakkındaki bilgisi ve düzenlediği konferansların, oturumların kalitesini türkiye'dekilerle karşılaştırmıyorum bile. sen yine bana cevap ver, ben de yine aynı şeyi söyleyeyim. 3. kez söylüyorum, özendirilmeyle alakalı bir şey de-ğil!
ben onların bu durumunu inkar etmedim. yahu ben diyorum varlar hep diye. allahın takdiri. yaratılış. yahu buna nasıl karışılır?
ama sen de üstüne basa basa diyorsun ki özendirilmeyle alakalı değil. ben de diyorum ki öyle. açık açık yazıcam ama bu kez hakikaten ayıp olucak. gene de anlatmaya çalışayım. ama şunu gene belirteyim. bi eşsincel görsem allah belanı versin demem.
özendirilmeyle alakalı bahsettiğim şey ''aaa ben de eşcinsel olcam!'' değil. bu kadar çocukça değil elbette. benim bahsettiğim sapkınlık. normal bir insanın -üstte de belirtmiştim normalden kastım karşı cinsle ilişki kuran kişi- bu durumu benimsemeye başlaması beni rahatsız eder. evli bir çift düşün. erkek gider başka bi erkekle beraber olmaya başlarsa kadından uzaklaşır bi süre sonra. kadınlayken mutlu olamaz. ki bu da epeyce uzun sonuçlara sebep verir. zaten ilk yazdığım entry erkek erkeğe ilişki idi. sen bunu duyunca aklına yaratılışından dolayı öyle olan insanlar gelir, benim aklıma da ''normal'' bir erkeğin buna doğru yönelişi gelir. sanırım olay burda neticeleniyor. haa sen bu düşüncemi ''nasıl böyle düşünür?' olarak karşılarsın o senin takdirin.
peki merak ediyorum, bu kadar homofobik bir ülkede hangi heteroseksüel -gerçi sana göre "normal"- erkek bir şarkıcıdan, bir diziden ya da "eşcinsellik propagandası" yapan bir şeyden etkilenip bir erkekten hoşlanmaya başlar. dünden beri anlatmaya çalıştığım şey bu, bir homoseksüeli nasıl bir heteroseksüel yapamıyorsan "propaganda" yoluyla, aynı şekilde bir heteroseksüeli de homoseksüel yapamazsın. insanın akli dengesi yerinde olmayabilir ama o ayrı bir konu. bu arada lütfen açık olalım, burada kimin ne dediğini herkes biliyor. gidip o başlığın altına
"ibneliktir.
hastalıktır.
saçmalamayın.
bu durumu normal karşılayanlarda da sorun var bence. deli misiniz yahu? bunun neresi normal? tabiatına ayrıkı bi kere.
güzel kardeşim bunu normal karşılamakla modern olunmuyor. çok pis gülüyorlar sizin gibi modern görünmeye çalışan zavallılara. onların da hakkı var bilmem ne. hümanist yaklaşımınızı yesinler."
diye yazan ben değildim. doğru, zaten anti-hümanist olunca aslında modern olunuyordu. zaten herkes ab insan hakları mahkemesi kararlarına gülüyordu, sonra sike sike uyguluyordu gerçi hepsini. neyse, dediğim gibi yine tekrarlıyorum eşcinsellik propagandası ya da heteroseksüellik propagandasıyla kimsenin cinsel tercihi değiştiremezsin. ben de demiyorum tabii ki, adam klibi izledikten sonra kılık değiştirir gibi gay olcak diye. ama öbür türlü de, her gün aynı klibi/görüntüyü izlettirip, her yerden baskı uygulasan da değiştiremezsin onun cinsiyetini. bu kadar basit?
