türkçemizin bize bir armağanı, mükemmel bir hakaret sözcüğü.hararetli bir tartışmanın ortasında öyle alakasız saçma bir karşılık alırsınız ki karşı tarafa bunu anlatmak o an dünyanın en zor işi gibi gelir ve tam bu sırada dört harf yan yana gelip çıkıverir ağzınızdan.
ödün: bu sözcük, her kullanıldığı yerde kötü bir anlama gelmiyor. iyi, yüce bir ülkü uğrunda çabalarken, aşılması pek zor, pek güç engellerle karşılaşıldığında, onları geçici olarak yatıştırmak kimi yerde kaçınılmaz olarak görülebilir. ama ülküyü yok edecek ölçüde bir ödün, artık fırsatçılıktan, gününü gün etmekten bir ülküyü kendi çıkarı için kullanmaktan başka anlama gelmez.
dövmek için kullanımı ideal, ağaçtan elde edilen parça.
bu iş için ıslatılması daha iyi olur.
bacaklara, sırt ve kalçaya çalışılması, kurbanı "akıllandırmak" adına uygundur.
ancak kafaya çalışılması iyi değildir, tavsiye edilmez.
argoda, hiç bir sey anlamayan ya da duygusal açidan hiç bir ilerlemesi olmayan, kisacasi insanliktan çikmis insana takilabilecek lakap, söylenebilecek söz..