Ben topuklamislardanim. Disarida da hayat gulluk gulistanlil degil. Disari gidin vizyon kazanin ama ulkenizi asla unutmayin. Ve hazir oldugunuzda geri donup faydali olun. Duzen ne kadar bozuk olursa olsun. Duzeltmek icin mucadele edilmelidir.
bu bildirinin dayanağı olmayan saçma sapan iddialarla insanların dikkatlerini çekmeye çalışan cahil tipler tarafından hazırlandığını anlamak için çok da akıllı olmaya lüzum yok. itibar etmeyin ve kimsenin beyninizi yıkamasına müsaade etmeyin!
dünya artık bir köy.
beylik bir laf ama doğru.
suriyeliler buraya, biz abd ye almanya ya, almanlar maldivlere.
böyle yani kasmaya gerek yok.
nerede rahat edeceksem oraya giderim ama rahat etmek cümlesini öyle es geçmemek lazım.
alışan alışıyor da alışamayan, ülkesinin tezek kokusunu bile özlüyor.
muhit çok önemli. her yerin havası, suyu, atmosferi başka.
yazları koşarak kaçtığım istanbul a 1 ay sonra daha hızlı bir şekilde koşarak geliyorum.
istanbul da yaptığım da ne ha, evden çıkmam neredeyse, bakkala, çakkala gitmek haricinde.
peki ne bu bağlılık.
şey gibi düşün, sığırları başka ülkelere götürdüklerinde yaşayamıyor ya da verimli olamıyorlar ya. o hesap.
alışkın olma diyelim.
dünya da hiç bir yerin şartları aynı değil. güneşin bağcılara ışıklarını gönderdiği açı ile avcılar a gönderdiği açı farklı. bu bile önemli.
bırakın lisanı, lehçe farkları bile insanlarda yabancılık hissi doğruyor.
mesela istanbul un lehçesinin gözünü yiyim. simitçisi bile ona göre konuşur, tanıdık gelir.
yani;
3-5 kuruş için keyfimi bozmam arkadaş.
iş mi?
işler bugün kötü olur yarın iyi olur.
hele ki mühendis falansan illa iyi maaşlara kavuşursun. girişimcilikte yaparsın ileride.
mezun olur olmaz laaap diye seni müdür yapacak halleri yok.
mühendislik işi de tıpkı askerlikteki rütbe ilerlemesi gibi zamanla olur.
orta halli şartlara sahip düzgün bir iş yerinde sabırlı olup uzun süre kalmaya bakın.
zaman içinde oranın en tecrübeli adamı siz olursunuz. olayların doğal akışı içinde her şey sizden sorulur. eskisinizdir.
zamanı gelince sen istemesen de seni müdür yaparlar. kaçınılmazdır bu.
girişimcilik konusu var.
girişimcilik çalışmanın yanında paranı da riske atmaktır yani ani sıçrama yapman için sahip olduğun bazı şeyleri tehlikeye atmaktır ve gözü kapalı yapılmaz.
bugün bir ürünü imal etmekten kolay bi şey yoktur.
girişimciliğe başlamadan önce üretiminizi satacak müşteri bulmanız önemlidir.
yapın bi kaç tane prototip, götürün potansiyel müşterinize bakalım ne diyecek.
yoksa ben yapayım nasılsa satılır demeyin. ha bunu da yapabilirsiniz ama zar atmış olursunuz ve de genellikle zar kötü gelir.
önce müşteri.
ilgili yazıyı pek okumadım. siyasi bi şey galiba. günlük siyasetten haz etmem.
Medya destek merkezine dikkat edin. ODTÜ mezunu bir abiniz olarak sizlere tavsiyem radikal gruplara bulaşmayın asla. Siyasi tercihiniz, dünya görüşünüz olsun ama demokratikliği, hak ve hukuku anarşist düzenle sağlayacağını iddia edenlerden uzak durun.
Sürekli "savunma sanayii"ne atıf yapılması ve kötülemesi dikkatimi çekti.
Ülkede bilim, teknoloji ve geleceğe yatırım anlamında tek atılım yapılan alan savunma sanayii iken bu sik kafalı solcuların bu alana bok atmaya çalışması, ülkede solun sadece muhalif olmak ve öyleymiş gibi görünmekten başka hiçbir sik yapmadıklarının bir göstergesidir.
Emek gençliğiymiş. Sizin gençliğinizi de ideolojinizi de sikerim. Orospu çocuklarına bak. Dünyada en önemli savunma sanayii firmaları ile bir bir anlaşmalar yapılıyor. Yatırımlar yapılıyor ab'ye ama bu sikikler tutup bu alanı kötülüyor.
18 yaşlarındaki çocukların aklını karıştırmaya çalışan boş insanların boş afişleridir.
Yapılmak istenen Odtülü üniversite gençliğini yada diğerlerini ideolojik gaza getirme çabası. Maşa olarak kendinizi kullandırmayın sevgili gençler. Ülke sorunlarının çözüleceği yer okul kampüsleri değildir.
iktidarın ve muhalefetin yapmadıklarını..!!! Siz nasıl halledeceksiniz? Eylem yaparak mı? Askerle polisle devletle karşı karşıya gelerek mi? Bakın değerli ve kıymetli kardeşlerim, bu ülkeyi siz kurtaramazsınız. Ucuz kahramanlıklar ve donkişot vari eylemler sadece birilerinin ekmeğine yağ sürer. Birilerinin değirmenine su taşır. Sağ, sol v.s. ne kadar idelojik görüş sahibi vardıysa şimdi hepsi sırça köşklerinde keyif çatıyor gününü gün ediyor. Sosyal toplum sosyal devlet eşitlik kardeşlik hak hukuk adalet bunların hepsi amaç değil araç birileri için. Kendi siyasi emellerini menfaatlerini sağlamada sizi piyon olarak kullanmak isteyenlere fırsat vermeyin. Düzeni değiştirebileceğinizi sanıyorsanız aldanırsınız. Altın kural şudur;
Siyaset yapın ama siyasal militan olmayın gençler herkesin şansı bir rte bir deniz baykal gibi yaver gitmeyebilir siyasal militanlık kariyerinde pırıl pırıl çocuklar öldü gitti piçlerin arkadan sıktığı kalleş kurşunlarla meydan onların ölüsü üzerine postu serip abdye sırt verip dünya nimetlerine gark olanlara kaldı. .