anlayan ama en azından bir şekilde olaya saygı duyup, ödevi yaptığı için öğrencinin şevkini kırmak istemeyen hocadır. yalnız durum, hangi yaşlara hocalık ettiğine göre değişir. zira olay üniversite yıllarına tekabül ediyorsa, eline sağlık güzel olmuş, umarım kotayı aşmamışsındır denilebilir.
mumla aradığım hocadır. şimdi bir coğrafyacımız var, adam illa ki kitap&ansiklopedi istiyor.ben diyorum ona hocam 1453 sonrası basımları kabul etmeyin, hatta batlamyus filan okuyalım diye,ama kendisi çok modern bir insan ya,kabul etmiyor.
işini gücünü bırakıpta dur bakalım nerden yazmış hemen bulurum akşam gidince demek istemeyen hoca olabilir. ödevler süper gereksiz işlemlerdir. araştırma ruhunu aşılamak ve sorumluluk bilincini geliştirmek için veriliyor gibi görünsede prosedüre uymaktır ödev vermek. ayrıca internette sanal bilgi evi,bir çeşit kütüphanedir. bilgi elinizin altındayken kütüphanelere gidip araştırmakta neyin nesidir. zaten günde 3 sınavı bile olabilen öğrenci için daha da yorucu olmaz mıdır?.e başka şeylere ayırcak vakit buluyor ama bunlar denirse onların genç delikanlı ve özgür olduklarını söyleyip soyunarak ortamdan kaçmak ve aynı anda senden çok var'ı bağıra çağıra söylemek farzdır.
genelde lise ve dengi okullardaki hocalar bu gruba girer. üniversitedekilerin cin gibi asistanları vardır. hiçbiri yemez böyle oyunları. f'le kalırsınız o olur.
milli eğitim istiyor diye öğrencilere sadece ama sadece dönem ödevi vermek için dönem ödevi veren hoca tipidir. Verdiği ödevi asla araştırmaz. Ödevi beğenmezsede bir de çocuğa bağırır.