mühim olan bakılan yerin tavan olması değil, görülen şey(ler) ve o anki ruh halidir.
yoksa sıçtığımın (?) tavanında farelerin fil kovalaması başka türlü mümkün olamaz.
genelde yaptığımdır. o tavan o kadar derin düşüncelere daldırır ki her düşündüğünüz karakterlere bürünüp karşınızda yaşanır. her olayı, her detayı teker teker görürsünüz. deli işidir.
bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilir. gündüz olsun gece olsun fark etmez, neden bir insan gözünü tavana dikip öylece bakıyor ki? belki de öldürdüğü sivrisineğin tavan motifini bozduğunu düşünüyordur. ya da gözleri açık uyuyakalmış da olabilir, bilemedim ki.
cinayet için soruşturma içinde bulunan ankara polisiyesinin aklını karıştıran sorundur.
--spoiler--
harun ile behzat film setine girer. yatakta çekilecek olan bir sahne vardır. adam ve kadın tavana doğru bakmaktadır.
-komiserim, bunlar neden tavana bakıyor?
adam: sevişelim mi?
kadın: sen istersen...
--spoiler--
(bkz: behzat ç)
bu işi yaparken bazen ne düşündüğümü bile bilmiyorum. seviyorum. tavan beyaz olduğu için rahatlıyor olabilirim. çünkü o tavanı izlemeyi bıraktığımda ne bir sorunum çözülüyor ne de sorunu çözmek için elimde birşey oluyor. hayat kaldığı yerden devam ediyor...