odanin penceresinden hayati izlemek

entry15 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. puslu bir havada dışarı çıkacak enerji, yapacak iş, oyalanacak meşgale bulunamaması halinde günü idame ettirmenin en iyi şekillerinden biridir. yanınızda bir de sıcak, mis gibi kokan bir nescafe bardağı varsa tadından yenmez. hayat akıp gider bir şekilde ve siz sakince seyredersiniz. fazlası zarar olsa da ara ara yapmakta fayda vardır. içinizdekilerle yüzleşmek, düşünmek, sakinleşmek için gereklidir. bahçede oynayan çocuklara göz ucuyla bakan anne gibidir. *
    yapmayı özlediğimdir.
    3 ...
  3. 3.
  4. dikine mustatil bir apartımanın
    en üst katında
    dört köşe bir oda.
    perdesiz pencereler.
    pencerelerin dışında yıldızlı geceler.
    genç adam
    alnını dayamış cama.
    ben, romanın muharriri
    diyorum ki genç adama:
    delikanlım!.
    iyi bak yıldızlara,
    onları belki bir daha göremezsin.
    belki bir daha
    yıldızların ışığında
    kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..

    delikanlım!.
    senin kafanın içi
    yıldızlı karanlıklar
    kadar
    güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
    yıldızlar ve senin kafan
    kâinatın en mükemmel şeyidir.

    delikanlım!.
    sen ki, ya bir köşe başında
    kan sızarak kaşından
    gebereceksin,
    ya da bir darağacında can vereceksin.
    iyi bak yıldızlara
    onları göremezsin belki bir daha...

    delikanlım!.
    belki beni anladın,
    belki anlamadın.
    kesiyorum sözümü.

    işte kapı açıldı
    geldi beklenen kadın..
    beklettim mi?
    çok...
    ama zarar yok..»

    kadın
    yakaladı genç adamı
    elinden.
    genç adam
    yakaladı kadını belinden.
    bir yumrukta kırdı camı.
    oturdular pencerenin içine.
    sarktı ayakları gecenin içine...
    işıklı bir deniz dibi gibi
    başlarında, sağda, solda gece yanıyor.
    ayakları karanlık boşluklara sallanıyor..
    sallanıyor ayakları
    sallanıyor ayakları...
    ........... dudaklari ......

    sevmek mükemmel iş delikanlım.
    sev bakalım...
    mademki kafanda ışıklı bir gece var,
    benden izin sana,
    seeeeev
    sevebildiğin kadar...
    4 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. 6.
  8. karlı havada dünyanın en güzel eylemi olarak nitelendirilebilecek eylemdir... böyle zamanlarda kıytırık bir ara sokağı izlemek bile keyif verir insana, hem de hüzünle karışık ya..
    2 ...
  9. 7.
  10. Eğer kendinizi dinlemek için günlük 5 dakika arıyorsanız kendinize güzel bir eylemdir. Aynı zamanda dışarıdaki hayatları, yorgun kalabalığı, insanların aslında hayattan nekadar zevk aldığını gözlemliyebileceğiniz eylem.
    1 ...
  11. 8.
  12. Hayata bir o kadar uzak bir yerden baktığını zannedip de içinde olma hevesi uyandıran bir olgudur. Malum kişi pek trajik bir fotoğraf karesi durumundadır.

    (bkz: çaresizlik bir o kadar da hüzün)
    1 ...
  13. 9.
  14. bir nevi hayata dahil olmadan seyirci olmaktır.
    1 ...
  15. 10.
  16. 11.
  17. yitip gitmektir. keşke pencerenin önündeki çiçekler kadar renkli olsaydı hayat.
    2 ...
  18. 12.
  19. 13.
  20. bir an için kendini unutup akıp giden kalabalığa bakmaktır. her geçenin farklı bir dünya olduğunu farketmektir. koşuşturan bir yere yetişmeye çalışanları, rahat rahat gezinenleri, oyun oynayan çocukları, ihtiyar sevgilileri görüp bambaşka dünyalar tanımaktır. aslında senin içinde olduğun aynı hayatı yaşayan ayrı ayrı hayatları keşfetmektir. her yüzde, her adımda...
    0 ...
  21. 14.
  22. zamandır seni hayatla ilişkilendiren. hayat kavramının kafandaki yansımasıyla gerçek örtüşmüyordur. eşleştirememişsindir beklentilerinle beklenmeyenleri, yaşamak istediklerinle yaşadıklarını, hissettiklerinle hissettirilenleri, sen zamanı başka kullanıyorsundur zaman seni başka..
    öyle bir haldeyken işte..

    (bkz: sen aslında başka bir şey söylemişsindir...)
    0 ...
  23. 15.
  24. bir duvara bakıyorsa boşluğunu, bir hastaneye bakıyorsa ölümün her an olduğunu göstermeye çalışıyordur izlerken. Oraya bakıp birisinin hayatını kökten değiştirecek uygulamaları izlerken, baktığınız zamanın bile ne kadar kıymetli olduğunu anlamanızı sağlıyor.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük