tipik bir gençlik alışkanlığı olup, beğenilen, platonik bir aşk beslenen, idol alınan, sevilen kişilerin resimlerini duvarlara asıp, sabah akşam onlarla birlikte yaşama işidir.
pop müziğin patladığı 1994 senesinde, gazetelerin verdiği posterlerle gerçekleştirilen eylem. boydan boya tarkan, burak kut, çelik ve mustafa sandal posterleri verilir ve duvara asılırdı. elbette o dönemde hazırlık ya da ortaokul ilk sınıflarda okuyanlar ingilizce' yi pek bilmediğinden yabancı müzikle ilgili dökümanları farketmezdi. ingilizce öğrenildi, ne olduysa ondan sonra oldu.
nasıl bir özenti ya. zaman gazetesi gibi bir şeydir bu bence. böyle güzel rafikler falan var ya zaman'da. işte bu poster asma olayında da böyle süper bir görsellik olduğundan mütevellit özentilik durumsalı ortaya çıkmıştır. ama bunu sadece bir insan grubu engelleyebilir: anneler. ben anneme "poster asacağım" dedim. her şeye özendiğim bir yaş dilimiydi. ağzıma vurdu.
saçma sapan bir şekilde sevgilinin kıskandığı posterlerdir. bir anda "orada neden benim posterim yok?" diye size trip atabilirler. asarken dikkatli olun o yüzden.
kendisine ait bir odası olmayan çocukların içinde kalmış en büyük uktelerden birisidir bu.. atlas pasajına girmek istemezler mesela.. ya da sinema salonlarında çalışan arkadaş edinmezler.. beleş afiş gelse bile ellerine canları sıkılır.. böyle de garip bir şey işte.. can sıkıcı..