dün bir arkadaşım odasından çıkıp içeri odaya giden arkadaşı için kurdu bu cümleyi. ilk başta anlamlandıramasamda birden vay dedim ağır melankoli içeriyor bu sözler. anlamlandıramamıştım yalnızlığını. sonra birden eski sevgilim filan geldi aklıma sonra bir baktım ki onun şarkısını dinliyorum odamda ve yalnızım. sonra gene vay ulan vay dedim demekki bir ben yaşamıyorum bunu herkes aynı şeyi yaşıyor. sonra üstümü çıkardım soyundum sokaklarda deli gibi dolandım filan askere giden hedelerin arasına karışıp onlarla çırılçıplak halay çektim ve yalnızlığımı dağıttım deniz kızlarımı dersin bayramlar seyranlarmı gelin alayları teller duvaklar akasyalar mı? sonra hazır dedim soyunuğum atıyım kendimi denize yunuslarla ele ele tutuşup okyanusları geçerek gittim deniz kızımın yanına birde baktım ki oda odasında bir başkasının şarkılarını dinlemekte ve yalnız. şimdi ise biz iki yalnız yürüyoruz ayrı sokaklarda ve birdaha şarkı dinlemiyoruz yalnızlıklarda.
başta öylesine söylenmiş bir söz gibi gelsede derinlerde anlamsızlıklar içinde anlamlar çıkartmaya çalışan başkalarının şarkılarında kendi yalnızlığında boğulan insanı anlatan bir söz. hayat bu sanırım çalıntı şarkılarda çalıntı aşklar yaşamak! şimdi ise geçmişi unutup geleceğe inanmak istesekte inandıracak somut bir şey bulamasakda yaşmaya devam.
iki gündür acının dibine vurulduğu andır.. ama biliyorum.. yaptığım hatanın bedelini çekiyorum. kalbim kanıyor.. bu kente yalnızlık çöktü ve ben odamda yalnızım...