--spoiler--
ben sevdim eller aldı
niye ben ölmüş müyem
--spoiler--
çünkü çok sevmek tek başına yetmiyor artık. bugün bir belgeselde ruanda'da hamile bir kadını gösteriyordu. daha doğrusu belgeselin konusu ruanda'da 260 doğumdan birinin anne ölümüyle sonuçlanmasıydı. neyse işte, konuyu bir çift üzerinden anlatıyorlardı. o topraktan yapılmış 2 odalı kötü evde, muhtemelen belgesele çıkacakları için de en iyi kıyafetlerini giymişlerdi ama o bile bize göre fazla kötüydü. ona rağmen o mutlulukları, o kadının eşinin gömleğini aşkla düzeltmesi, adamın eşine bakışları inanılmaz güzeldi. oysa her an hastalıkla, silahlı bir saldırıyla veya başka şekillerde ölümle burun burunalar ve hiçbir şeyleri de yok ama yine de kıskandım.
Şarkı olarak ayrıdır yeri ama tribünde herkesin bildiği, ilk öğrendiği bestedir. Şehit Abdülkerim Bayraktar ve kardeşi Rahmetli Fehmizat abi tarafından yazılmıştır. Net söylüyorum ki, Liverpool'un you'll never walk alone'u ile kafa kafaya gider.
Odam kireçtir benim yüzüm güleçtir benim. Soyun da gir koynuma terim ilaçtır benim sözlerine sahip şarkı.
Bağlamayla çalınınca şarkının güzelliği ortaya çıkıyor ne kadar tarzım olmasa da.
Kireç ter bilmemne olunca şarkıda zülfü Livaneli'yi amele gibi canlandırıyorum hep kafamda. çimento karıyo odada terliyor atleti falan sonra sevişiyorlar kızla, ne bileyim pek duygusal gelmiyor bu şarkı bana.