bir insanın başına gelebilcek en vahim olaylardan biridir tabi arkadaşınız hemen küsüp darılan kız gibi nazlı biri değilse. ulan herifle biraz uğraştık diye küstü gitti. bir haftadır konuşmuyo, yüzüme bakmıyo sanırsın ciddi bişey oldu. bunlar babadan oğula nesil heralde!
Hak edenin hakkını vereceksin düşüncesine sahibim her zaman. Benimde yurtta kalırken bir oda arkadaşım vardı beni oda da istemeyen. Tam bir .... Kız.tartışmadım kızla. Ben odamı değiştirdim ama benden sonra odaya gelen arkadaş ağzına tükürmüş. Herkes ben kadar sabırlı olmuyor işte.
Sabrın sınırlarını zorlayan oda arkadaşıyla yapılan kavgadır. Ben kavga etmem ama bu duruma ışık tutacak bir anımı anlatayım.
Gençlik yıllarımda Fatih isminde bir oda arkadaşı vardı. Gençlik derken hala gencim yanlış anlaşılmasın. Bütün işleri bulaşık, çamaşır yemek gibi işleri hep üzerimize yıkardı. Ama iş yemek yemeye geldiği zaman en önce o başlardı. Bitmek bilmeyen bir iştahı vardı. Bu iştah gece boyu devam ederdi. Akşamdan dolu olan buzdolabıyı sabaha kadar boşaltırdı. Buna rağmen arkadaşa karşı kırıcı olmamaya gayret ederdik. Gel zaman git zaman artık bu arkadaş sınırlarını ve sabrımızı zorlamaya başladı. Abi patates soyar mısın? Ben patates soymasını bilmem ki. Abi o zaman bulaşık yıka? Valla ben hayatımda bulaşık yıkamış insan değilim. Ne yaptıysak bu adamı iş yapmaya ikna edemedik. Aynı odada kaldığımız ve bizden birkaç yaş büyük olan arkadaş buna malak ismini takmıştı. Gerçektende çok afedersiniz yemeği yer ve koltuğa malak gibi uzanır uyur kalırdı. Bizde bu sırada sofrayı toplamakla ve bulaşığı yıkamakla uğraşırdık.
Bu böyle birkaç ay sürdü. Bir akşam odaya girdiğimde Fatih in olmadığını farkettim. Bizden yaşça büyük olan arkadaşa Fatih nerde abi dedim. Kovdum s..tir ettim dedi.
sıkıntılı bir süreçtir. tam da final haftasına girerken başıma gelmişti.
x-ben
y-kavga ettiğim
z-kavgayı ayıran
y, x'ten 1 yaş büyük z de y'den 2 yaş büyük yani z benden 3 yaş büyük.
gecenin bir yarısı yatağıma uzanmışım telefona bakıyorum. y ve z bilgisayar oyunu oynuyor. z'ye dönüp ışığı kapatmasını söyledim ona göre bir sıkıntı yoktu ama dönüp y'ye sordu ışıkla işin var mı kapıyorum diye. o da dursun ya uyumuyor zaten telefona bakıyor ne olacak dedi. kafasının basmadığı husus, uyumuyor olsa da ışığın insanı rahatsız edebilecek olmasıydı. ben rahatsız oluyorum dedim z de bana destek olarak, belki müzik dinleyerek ya da bir şeylere bakarak uykusu geliyordur dedi. y de yok kardeşim elinde telefon varken uyumuyorsun demektir bu odada tek sen yoksun diye parladı bir anda. saati belirtmeme gerek dahi yok çünkü o kadar geç bir saat ki ben diyim 3 siz diyin 4. ikinci öğretimlerin bulunduğu bir oda olduğu için geç saatte yatma alışkanlığı kazanmıştık. durumu açıklamaya çalışmak istemedim çünkü gerçekten kafası çalışmayan, cahil bir insandı bununla uğraşmak yerine saat 12 den sonra isteyen herkesin ışığı kapatabileceğini söyledim. bu tüm yurtlarda var olan bir kural kaldı ki yazılı olmayan kurallar da vardır bir insan 12 den önce de uykusu varsa arkadaşlarından rica edip ışığı kapatabilir kimse de buna ses edemez. o da başladı yok öyle bir kural o ışık kapanmayacak dedi, ben kapanacak dedim, elinde telefon varken bir şeyle uğraşırken o ışık kapanmayacak lan anladın mı dedi. bu eleman uzun boylu yaşına göre büyük gösteren, sakalı bıyığı gür birisi benden 1 yaş büyük ama dışarıdan birisi 5 yaş büyük olduğunu düşünebilir. buna güvenerek o da bu şekilde söz geçirebileceğini düşünmüş aklınca. lan kelimesini duyunca benim kafam attı kapanacak dedim 1 saniye duraksadım ve lan diye ekledim. sen ne diyosun olum daha sakalın bıyığın çıkmamış elimde kalacaksın diye üstüme fırladı, kolumu tuttu. ben yatağımdaydım. böyle aklı kıt biri yüzünden final haftamı ya da yurttaki rahatımı tehlikeye atmayı seçmedim; fakat o an onu yerden yere vurabilecek kadar öfkeliydim yine de kendime hakim olup kendine gel dedim. o benim düşündüklerimi kavrayamayacak kadar aptal birisi. bu esnada z gelip araya girdi. ben aşağıdan güvenlik görevlisi abiyi çağırdım o da bir şeyler eveleyip geveleyip gitti. sabaha kadar stresten uyuyamadım tabii ama sabah kahvaltı edip üstüne bir sigara yaktığımda hayatımdaki en lezzetli sigarayı içmiş oldum. tüm stresimi alıp götürmüştü, sonra her şeyi müdüre anlattım falan derken bir kaç gün sonra konuşalım mı diyip çağırdı özür diledi falan filan. aslında ciddi bir meseleydi ama relax olup bunu da atlatmayı bildim ve kazanan oldum.