oceans eleven kadar heyecanlı ve güzel olmasa da,sadece vincent cassel'ın lazerler arasından geçtiği sırada çalan müzik için izlenebilecek film.çalan şarkı için ayrıca; (bkz: the a la menthe)
yıldızlar topluluğu olsa da, ''işe bir karmaşıklık katalım da, millet çözemesin'' diye kasılmış senaryosu, zorlama sahneleri, yapmacık oyunculuklarıyla tahammül edilemeyen, tek artı yanının bir nebze george clooney, giriş sekansındaki catherine zeta jones'ın güzelliği ve de matt damon'un oyunculuğu olan, ''izlenmese de olur''lardan olan film... aynı şekilde ilk film gibi, steven soderbergh filmidir, aynen, ocean s 13, adlı bir kardeşi de yoldadır...
cok fazla unlu oyuncunun kaliteyi daralttigi filmlerden biri. ilkine gore IQ'su daha yuksek bir film yapmaya calismislarsa da eleven kadar basarili olamamislar.
bir televizyon kanalında izledim. sık sık reklama girildiği ve ilk reklam olarak karşımıza cüneyt arkın çıktığı, bunun da üstüne, titremeye çalışarak "bırrrrrrr" dediği için olsa gerek, filmden hiçbir şey anlamadım.
ocean kimdi onu da anlamadım. * onun 12 adamına julia roberts da dahil miydi onu da anlamadım. ama cüneyt arkın dahildi galiba...
Sadece vincent abimiz için bile izlenesi filmdir. Ünlü olmuş lazer sahnesinde vincent cassel'ın kendinden emin tavırları insanı bir anda moda sokabilir.
(bkz: capoeira)
--spoiler--
filmin sonunda danny ocean karakteri yani (george clooney) abimiz hapisten çıkıyor. rusty ryan yani (brad pitt) onu hapisten karşılamak için hapishane kapısının önün de bekliyor. danny ocean kapının önünde beliriyor ve kendisini almaya gelen arabaya bakıyor. danny ocean, rusty ryan'a şöyle diyor. " o kadar milyon dolarlarım var beni bu külüstür araba ile mi almaya geldiniz?"
--spoiler--
tekrar çekim olan ocean's 11 filminin ilgi görmesi üzerine çekilen devam filmidir. bu filmde ocean ve arkadaşları peşlerine düşen kumarhane patronuna borçlarını ödemek için çok başarılı bir fransız soyguncu ile soygun rekabeti içine girerler.
Neden bu kadar eleştiriliyor bilmiyorum,ama çok abartıyorlar eleştirmekte.yani böyle bir kadroyla daha iyi bir film beklentisi içinde olabilirler ama film her sahnesiyle bana göre gerçekten de göz doldurdu.espri daha bol ilk filme göre,karakterlerin sevimliliği daha çok ortaya çıkmış ve julia roberts'ın bruce'u gördüğündeki tepkisi yeter de artar bile.
bir de :just try to cover your fake baby ! matt damon da çok iyiydi.zaten george clooney faktörüne değinmiyorum yoksa bu entry çook uzayabilir.benim en sevdiğim bu ikinci film oldu kim ne derse desin.
1. "L'Appuntamento" - Ornella Vanoni 4:35
2. $165 Million + Interest [Into] The Round Up 5:43
3. "L.S.D. Party" - Roland Vincent 2:59
4. Lifting The Building 2:33
5. 10:35 I Turn Off Camera 3 2:24
6. "Twilight On The Sea" - Piero Umiliani 2:44
7. What R We Stealing? 3:21
8. "Faust 72" - Dynastie Crisis 3:23
9. Stealing The Stock [Into] Le Renard De Nuit 4:53
10. 7/29/04 The Day Of 3:11
11. "Lazy (Album Version)" - Yellowhammer 4:30
12. "Explosive Corrosive Joseph" - John Schroeder 2:33
13. Yen On A Carousel 3:13
14. The Real Story 2:55
15. "Ascension To Virginity" - Dave Grusin 5:05
16. Three 8 Bar Drum Loops (Hidden Track) 1:02
vincent cassel'in hareket eden lazer sistemini geçtiği sahne mükemmeldir. ne bileyim, çaldığı tablo benim olsa ve güvenlik kamerasının görüntülerinden orayı geçişini görsem, adamdan şikayetçi olmam. hak etmiş herif derim.
Müzikleri de senaryosu da oyunculukları da 10 numara olmuş filmdir. Eleven'dan aşağı kalmamış,çoğunlukla kafa kafaya gitmiş hatta bazı yerlerinde geçmiştir. Tess'in Julia Roberts olduğu sahne için bile izlenir.