kayalık, kaygan bir zemin üzerine teslim edilmi$ zoraki
kutuların tozlu dillerinde herbir ağızdan lanetlenen
mağaraların mihraklarındaki çıplak, abdal adamların
kinayelerini sevmez insana muhtaç gökcisimciklerinde
mah$eri azgın bir karı gibi koynuna almı$ tabiatların
kılıksız çeli$kilerinde apansız beliren ruhsatsız endi$e;
zimmete geçirilen $aibe! der!
akılda sıkı sıkıya tutulan muhbir buğu
ve henüz adı konmamı$ hayvanlar
$imdi nerelerde birbirlerine geçit verirler de
ölüm, elinde yanan bir kibrit çöpüyle durur
ilk ate$i tutu$turduğu cehennemde;
tek $ıklı o çirkef kutsanı$ın ileri geri gidip
gelen dansöz göbeğinde sıkı$ıp kalmı$ eski mi eski
artık kimsenin sözünü etmediği paslı ziller çaldı mı
doğru kainat sınıfına derse ko$an mikro talebelerde
kalmı$ olmasın kibritlerin zoraki kutularındaki
çocukluk anılarım hamamböcekleri;