obsesyonlar ve kompulsiyonlar saplantı zorlantı

entry8 galeri0
    1.
  1. Obsesyon (saplantı) irade dışı gelen bireyi tedirgin eden benliğe yabancı bilinçli çaba ile kovulamayan tekrarlayıcı düşüncelerdir. Kompülsüyon (zorlantı) ise çoğu kez saplantılı düşünceleri kovmak için yapılan irade dışı yinelenen hareketlerdir.Bu tür saplantılar kişinin kendisine de aşırı derecede anlamsız hatta saçma gelir.

    Kişi bu tür dürtü düşünce veya düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır. Ancak bu düşünceleri kafasından uzaklaştırmaya çalıştıkça bunlar aksine kişinin zihnine daha çok gelir. Bu tür dürtü ve düşünceler başka bir düşünce ya da davranışla etkisizleştirilmeye çalışılır. Israrlı yineleyici görünüşte bir amaca yönelikmiş izlenimini veren ya da kalıplaşmış her türlü davranış (örneğin; el yıkama kontrol etme) yada zihinsel eylemler (örneğin; sayı sayma bazı sözcükleri sessiz bir şekilde söyleyip durma) kompulsiyon olarak tanımlanır.

    Kompulsiyon obsesyonların yarattığı sıkıntıdan kurtulmaya veya korku yaratan olaydan ya da durumdan korunmaya yöneliktir. Ancak kompulsyonlar kişiye haz ya da doyum sağlamaz. Başlangıçta kişi yapmaya doğru itildiği obsesyonu yerine getirmemek için bir direnç gösterir. Ancak obsesyonun oluşturduğu gerilim kompulsyonun gerçekleştirilmesiyle kısa sürelide olsa atlatılmış olur. Bu obsesyon ve kompulsiyonlar kişinin zamanının önemli bir bölümünü (günde bir saatten daha uzun zaman alır) boşa harcamasına yol açar.
    4 ...
  2. 2.
  3. HASTALığın sıklığı.

    Daha önceleri obsesif kompulsif bozukluk genel topluma göre nadir olduğu düşnülürkenson zamanlarda yapılan toplum çalışmaları ile bunun yaşam boyunca görülme sıklığının %2,5 olduğu bulundu. Bir yıl içerisinde toplumda görülme sıklığının ise % 1,5-2,1 olduğu bulunda. Yani toplumda insanlar bir yıl içerisinde araştırılsa 1000 kişiden 15-21 tanesinde obsesif kompulsif bozukluk varlığı tespit edilebilecektir. Ancak hastalığın şiddeti azaldıkça sorun olarak algılanma oranı da azalmakta olduğundan bu oran klinik araştırmalarda ortaya çıkar. Pratik olarak insanların % 1 inin obsesif kompulsif bozukluk olduğu söylenebilir.
    0 ...
  4. 3.
  5. HASTALIĞIN GiDiŞi

    Hastalık genellikle ergenlik dönmende başlarsa da çok erken yada çok geç başlangıçlı olanlarda vardır. Erkeklerde ortalama olarak 6-15 yaşlarında başlayan hastalık kadınlarda biraz daha geç başlamaktadır. (20-29 yaşlarında) Hastalık genellikle yavaş yavaş şiddetini artırarak seyreder. Birden bire başlayan vakalarda vardır. Bu seyir içerisinde belirtilerin alevlendiği ve aşrı sıkıntı verdiği dönemler olabilir. Stresle belirtilerin alevlendiği görülmektedir. Bu kişilerin % 15 inde yaşanan belirtiler toplumsal mesleki işlevselliği bozacak boyuta ulaşabilir. Yine hastaların bir kısmında belirtilerin hiç olmadığı iyileşme dönemleri de bulunabilir.
    0 ...
  6. 4.
  7. AiLESEL YAPI

    Birinci derecede akrabalarında bu tür bozukluk bulunanlarda hastalık görülme oranı daha sıktır. Tek yumurta ikizlerinde bu durum ispatlanmıştır. Ancak aynı sosyal yapı aynı ortamı paylaşma zaman içerisinde davranışların ve düşünce kalıplarının paylaşılması da bu durumda etkendir. Genetik yatkınlığın payı da vardır.

    Obsesif kompulsif bozukluk başka psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte görülebilir. En sık Major depresyon bu durum karşımıza çıkmaktadır. Diğer sıkıntı ile giden hastalılara da rastlanılabilir. Bunlar Yaygın anksiyete ( sıkıntı) bozukluğu, panik bozukluk, madde bağımlılığı olabilir.
    0 ...
  8. 5.
  9. Çok kötüdür hayattan soğutur. Lustral, xanax, prozac gibi küçük kimyasallar da fayda etmez. Kendi kendinize bağışıklık geliştirirsiniz bir süre sonra. Veya alışırsınız.
    1 ...
  10. 6.
  11. Devam. A.
    Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar vardır: Obsesyonlar aşağıdakilerden (1),(2),(3) ve (4) ile tanımlanır:

    Bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemeler

    Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek yasam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir.

    Kişi, bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır yada başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır

    Kişi, obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce sokulmasında olduğu gibi değildir)

    Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn: el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn: dua etme, sayı sayma, birtakım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma)

    Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıya azaltmaya yada korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir: ancak bu davranışlar yada zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.

    B. Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman kişi obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul eder. Not: Bu çocuklar için geçerli değildir.

    C. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde 1 saatten daha uzun zaman alırlar) yada kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar
    0 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. Tedavi
    Tedavide ilk adım bu düşünceleri hastalığın bir ürünü olarak kabul etmektir. Bu hastanın kötü ya da günah saydığı obsesyonlar sebebiyle duyduğu kaygıyı azaltır. Hasta bu durumu grip hastalığında olan bir ateş olarak algılamalıdır. Çünkü saplantı zorlantı bozukluğunun tek belirtisi obsesyon değildir. Zorlantılar, ikirciklilik, kararsızlık, herşeyi tanımlama isteği, kendini sürekli kontrol etme gibi başka belirtileri vardır. Tedavi tüm bu belirtilerin kaldırılmasını içerir. Çünkü her bir belirti bir diğerini besler.

    Obsesyonların üstüne gitme yenmeye ,en azından bu hastalığın hayatını engellemesini önlemeye çalışma yararlıdır. Ayrıca hastalığın psikodinamik kökenlerini araştırıp yok etmeye çalışan psiko analitik tedavi yöntemleri denenmektedir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük