En önemli ve en etkili tedavi yöntemi davranışçı bilissel terapidir. Bu terapiyi kendi başınıza uygulamayi öğrenmek için brain lock isimli kitap önemli bir kaynaktır.
Her insanda bulunan obsesyonlarin bazi insanlarda dengelenememesi sonucu diger bircok presibite edici faktorlerin de etkisiyle ortaya çıkan kişilik bozuklugudur.
Okb li kisiler obsesyonlari gidermek icin kompulsif hareketler sergilerler ama bu durumu duzeltmez. Zira etkenden kacmak yanlis yoldur.
Okbdeki anksiyete türü ise " durdurulamayan sık sık akla gelrn tekrarlayan kaygı "dir.( unutmusum .)
Ulan arkadaş herkesde hastalığın belirtisi olarak ya ocak kapatma durumu ya da temizlik takıntısı...
Bende ki daha farklı amk. Dur anlatıyorum şimdi...
Mesela ben istanbul içinde günde rahat 3-5 yere gidip ortalama 80 km felan yapıyorum bazi yerlerde arabadan inince kapıları kitliyorum ve mal gibi bagaj dahil bütün kapıları tek tek kontrol ediyorum kapılar kitli olmasına rağmen hala kumandadan kitleme tuşuna basıyorum. Sonra arabadan uzaklaşırken 3-5 defa arkama dönüp bakıyorum. Karşı kaldırımdaki arabayla aradaki mesafeyi ölçüyorum acaba kamyon felan geçerken takar mı diye hatta bazen tüm bunlara rağmen mesafe az ise gidip başka yere parkediyorum... mesela eve geldiğimde tüm bu işlemleri yine yapıyorum yetmezmiş gibi birde eve çıktıktan sonra camdan bir daha bakıyorum bu sefer kuşbakışı, karsı kaldirimdaki arabayla mesafe olçuyorum hatta ve hatta anasini siktiğimin hastaliği yuzunden evden cikip arabanin yerini yine değistiyorum. arabada doblo amk iyiki mercedes bmw felan degil amisini sikiyim...
Benim durum herkesten daha vahim amk vallahi bir tanede yetmezmiş gibi daha bunun gibi bir suru ornek var hayatimda.
Obsesyonlar ( takintilariniz ) kompulsiyolar ( yani obsesyonlari dengelemk icin yaptiginiz hareketler ). Okb zor gercekten ve tedavi alinmasi gerek. Yardim etmek niyetli soyleyebilecegim kompulsif hareketleriniz sizi kurtarmaz belli bir sure rahatlatir ama yeni bir obsesyon cikar ve yeniden kompulse etmek istersiniz yani kesin cozum degildir. Yapilanilecek en iyi sey obsesyonlari umursamamaya calismak ve kompulsif hareketleri zamanla olabildigince azaltmak ve yok etmek. Yoksa artmayacagi kesin degildir. Sorunla yuzlesmeniz gerek belli bir sure dayanilmaz olacaktır ama zamanla sizi kurtacak bir davranistir.
herkes bazı şeylerde obsesif hareketlere sahiptir ama bu bozukluk daha çok aşırı içsel rahatsızlıktan kaynaklanır. mesela sadece siyah ve kırmızı renklerinin olduğu bi oda düşünün ve odada bu renkler olmazsa içten içe kafayı yiyen birini. aynı bu şekilde şu temizlik hastaları gibi.
içinde bulunduğum durumdur (maalesef* ) hayatı bazen çekilmez yaptığı doğrudur ve eğer kafada bitirilemiyorsa genellikle başta reddederek, sonra isteyerek antidepresan kullanılmaya başlanır, sonra bırakılır ve tekrar kullanmak gerektiği düşünülüp tekrar başlanır bazen.
Halk arasında teyzelerin oldukça geniş bilgi sahibi olduğunu düşündükleri. "Yavrum ayrtel kürsiyi, amentüyü vs. Duaları bir de 'hasbianllahu ve'nimel vekili ezbere bil evden duasız çıkma iyileşirsin" nutuklarını çektiği "yavrum neye dert yandın genceciksin" gibi konuşmalara sebebiyet veren altıngünlerinin vazgeçilmez gıybetlerine ev sahipliği yapan konudur.
başlığı okudukça "oha sürekli kafamı şey yapan o içimdeki ibne bu mu acaba" dedirten hastalık.
örnekler hep benzer. ben kendi üzerimden birkaç tane yazayım, eğer bir bilen varsa aydınlatsın ne yapmalıyım.
mesela arabayı park ediyorum. arabadan inince kumandayla kilitliyorum. sonra her kapıyı tek tek kontrol ediyorum. sonra arabadan uzaklaşıyorum. evime girmek için yokuşun yarısını iniyorum. sonra lanet olası her akşam o yokuşu tekrar çıkıp tekrar o kapıları kontrol ediyorum.
bir başka örnek üzerimi giyip dışarı çıktığımda veya tuvaletten çıktığımda fermuarımı elimle gün boyunca bi 50 kez falan kontrol ediyorum.
hem arabanın kapısını kapattığımdan hem de fermuarımı çektiğimden yüz kez eminim. ama tekrar tekrar bakıyorum. bile bile yine bakıyorum.
bir başka örnek ( gülmeyin buna kafayı yedirecek ) tuvaletten çıkınca illa tekrar girip " ya acaba sifonu çektim mi? " diye kontrol etmem. her çıkışımda illa bir kez daha girip klozete bakıyorum.
ayrıca başlık içerisinde birkaç entryde geçen birilerini incitmekten, kırmaktan korkma durumu da var.
bir de alakalı mı bilmiyorum ama mesela her gece yatıp başımı yastığa koyduğumda en az 1 saat birileri ile sohbet edip anca uyuyorum ( sohbet dediysem kendi kafamın içinde tabi ). mesela röportaj veriyorum, mesela bir şeye yorum yapıyorum, mesela gündemi değerlendiriyorum, mesela biriyle tartışıyorum gibi uzayıp gidiyor. bildiğin karşılıklı gerçek bir konuşma gibi 1 saat, bazen daha da fazla uzayıp gidiyor.
1 ay önce önemli bir sınavım vardı. akşam 12 gibi yattım sabah erken kalkacağım, dinç olayım diye. 12 gibi yattım ama uyumam 3'ü geçti. kafamın içindeki o ses bir türlü susmadı. milyon kere sağa sola döndüm, milyon kere sustum, milyon kere kendimi toparlayıp bu sefer uyuyacağım dedim yine olmadı yine olmadı.
durum böyle. bilmiyorum ne derece normal veya ne derece vahim. varsa bir bilen " ya olur öyle" veya " ya kardeş sen bi doktora görün istersen" desin.
(bkz: lustral) insanın hayatını cehennem eden lanet olası bir hastalık. Bireyin Genetik yatkınlığı önemli bir etken olduğu kadar; yanlış tercihler ve nefse düşkünlük de hastalığın daha kolay tezahür etmesine sebep olabilir. Bazen yaklaşık 1-2 yıl ilaç kullanmak gerekebilir ama ilaçların öyle çok büyük etkilerinin olduklarını da söyleyemeyiz.
bireysel çaba gerekiyor dostlar. Ha benden de bir tavsiye; eğer müslümansanız ''salat'' çözüm olabilir.
Tip takıntısı var ise bir insan da :
geçmişte ki yaralarınız kendi sorularınıza cevap veriyor ise tip takıntısı oluşturur... Bakış açısı hissettiklerinizdir, bakış açınızı değiştirin...
insan ruh haline göre düşünür, karamsar bir ruh halinde düşündüğünüz şeyler aklınıza geldiğinde tekrar o ruh haline bürünürsünüz. Bakış açınızı değiştirerek olayları irdeleyebilirsiniz.
Son olarak : kuruntu ile düşünmenizden de olabiliyor böyle şeyler.. Kuruntuya göz yanılması gibi bir anlam yükleyebilirsiniz..
Rabbim yar ve yardımcınız olsun efem.
sanırım bende olan hastalık.kafamda ne kursam onu takıntı haline getirmeyi bir şekilde başarıyorum.ve o kafamdakinin haricinde başka bir şeye odaklanamıyorum.olayları detaylıca düşünüp tek tek analiz etmekten yoruldum.
(bkz: artık düzelelim)
psikiyatri stajı alırken hocam bir hastasından bahsetmişti. her sabah işe giderken yol üzerindeki bir elektrik direğinin önünde duruyor ve sonra da arabadan inip direğin etrafında üç kez döndükten sonra işine gidiyormuş. polikliniğe de bu şikayetle gelmiş. enteresan gerçekten.