obsesif bağlanma

entry2 galeri0
    1.
  1. aslında bu durumda olan bir çok kişinin temelinde anneleri ile olan ilişkileri vardır. Türk annelerinde aşırı korumacı ve çocukla anne çocuk ilişkisinin ötesinde adanmışlık ama çocuğun bir türlü de anne ye yaranamaması durumu olduğu için bu kişiler takıntılı bağlanma yaşarlar. sıkıntılı bir şeydir. bu o tarz bağlanmaya sahip olan kişi için de büyük sorundur. açıkçası sevmeyi bilmezler bu insanlar. sevmeyi kendini adamak zannederler.
    2 ...
  2. 2.
  3. Obsesif Bağlanma: Obsesif bağlanma, takıntılı bağlanmanın daha şiddetli bir formudur. Bu tür bağlanma yaşayan kişiler, partnerlerini hayatlarının merkezi haline getirirler. Partnerleri hakkında sürekli düşünür, onları idealize eder ve kendi kimliklerini ilişki üzerine kurarlar. ilişki dışındaki aktivitelere, arkadaşlıklara veya hobilerini ihmal etme eğilimindedirler. Örneğin, partnerlerinin her hareketini takip etme, onlarla ilgili her detayı bilme isteği veya partnerleri olmadan hiçbir karar alamama gibi davranışlar gösterebilirler.

    Takıntılı Bağlanma: Takıntılı bağlanma yaşayan kişiler, genellikle düşük öz-güvene sahiptir ve kendilerini değersiz hissederler. ilişkilerinde aşırı yakınlık ararlar ve partnerlerinin sürekli ilgi ve onayına ihtiyaç duyarlar. Bu kişiler, terk edilme korkusuyla yaşar ve bu korku onları aşırı kıskanç ve kontrol edici davranışlara itebilir. Örneğin, partnerlerinin sosyal medya hesaplarını sürekli kontrol etme, sık sık nerede olduklarını sorma veya ayrı kaldıklarında aşırı endişelenme gibi davranışlar sergileyebilirler.

    Olumsuz Bağlanma: Olumsuz bağlanma, kişinin yakın ilişkilerden kaçınması ve duygusal olarak mesafeli olması ile karakterizedir. Bu tür bağlanma genellikle çocukluk döneminde yaşanan ihmal, istismar veya tutarsız ebeveyn davranışları sonucu oluşur. Bu kişiler, yakınlık kurmaktan korkar ve kendilerini duygusal olarak açmakta zorlanırlar. ilişkilerde bağımsızlıklarına aşırı düşkün olabilir ve partnerleriyle duygusal yakınlık kurmaktan kaçınabilirler. Örneğin, ilişkilerde ciddiyet kazanmaya başladığında geri çekilme, duygusal konuları konuşmaktan kaçınma veya partnerlerini uzak tutma eğilimi gösterebilirler.

    Bu bağlanma türleri, kişinin çocukluk döneminde birincil bakım verenleriyle (genellikle ebeveynler) olan ilişkilerinden şekillenir ve yetişkin yaşamındaki ilişkilerini etkiler. Ancak, farkındalık, kişisel gelişim çabaları ve gerektiğinde profesyonel yardım ile daha sağlıklı bağlanma stilleri geliştirmek mümkündür.

    Olumlu Bağlanma (Güvenli Bağlanma): Olumlu bağlanma, diğer adıyla güvenli bağlanma, sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurma yeteneğini ifade eder. Bu bağlanma stiline sahip kişiler, hem kendilerine hem de başkalarına güven duyarlar. ilişkilerinde duygusal yakınlık kurabilir ve aynı zamanda bağımsızlıklarını koruyabilirler.

    Olumlu Bağlanma Yaşayanların Özellikleri:
    Öz-güven: Güvenli bağlanan kişiler, genellikle yüksek öz-saygıya ve öz-güvene sahiptir.
    Duygusal Denge: Duygularını tanıyabilir, ifade edebilir ve düzenleyebilirler.
    Sağlıklı iletişim: ilişkilerinde açık ve dürüst iletişim kurabilirler.
    Bağımsızlık ve Yakınlık Dengesi: Hem yakın ilişkiler kurabilir hem de kendi bağımsızlıklarını koruyabilirler.
    Stresle Başa Çıkma: Zorluklarla karşılaştıklarında etkili başa çıkma mekanizmaları kullanırlar.
    Empati: Başkalarının duygularını anlama ve onlara destek olma konusunda iyidirler.

    Olumlu Bağlananların Davranış Örnekleri:

    -ilişkilerde güven ve samimiyet gösterirler.
    -Partnerlerinin ihtiyaçlarına duyarlıdırlar, ancak kendi sınırlarını da korurlar.
    -Çatışmaları yapıcı bir şekilde çözmeye çalışırlar.
    -Yalnız kalmaktan veya terk edilmekten aşırı korkmazlar.
    -Gerektiğinde yardım istemekten çekinmezler.

    Olumlu bağlanmanın temelleri genellikle erken çocukluk döneminde atılır. Tutarlı, duyarlı ve destekleyici ebeveynlik, çocuğun güvenli bağlanma geliştirmesine yardımcı olur. Ancak, yetişkinlik döneminde de kişisel gelişim, terapötik çalışmalar ve olumlu ilişki deneyimleri yoluyla güvenli bağlanma stili geliştirmek mümkündür.

    Bahsi geçen konularla ilgili tavsiye edilen kaynaklar:

    *Bowlby, J. (1969). Attachment and Loss: Vol. 1. Attachment. New York: Basic Books.
    *Ainsworth, M. D. S., Blehar, M. C., Waters, E., & Wall, S. (1978). Patterns of Attachment: A Psychological Study of the Strange Situation. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
    *Bartholomew, K., & Horowitz, L. M. (1991). Attachment styles among young adults: A test of a four-category model. Journal of Personality and Social Psychology, 61(2), 226-244.
    *Hazan, C., & Shaver, P. (1987). Romantic love conceptualized as an attachment process. Journal of Personality and Social Psychology, 52(3), 511-524.
    *Main, M., & Solomon, J. (1986). Discovery of an insecure-disorganized/disoriented attachment pattern. In T. B. Brazelton & M. W. Yogman (Eds.), Affective Development in Infancy (pp. 95-124). Norwood, NJ: Ablex.
    *Mikulincer, M., & Shaver, P. R. (2007). Attachment in Adulthood: Structure, Dynamics, and Change. New York: Guilford Press.
    *Johnson, S. M. (2004). The Practice of Emotionally Focused Couple Therapy: Creating Connection. New York: Brunner-Routledge.
    *Levine, A., & Heller, R. (2010). Attached: The New Science of Adult Attachment and How It Can Help You Find - and Keep - Love. New York: Penguin Group.
    *Siegel, D. J. (2020). The Developing Mind: How Relationships and the Brain Interact to Shape Who We Are (3rd ed.). New York: Guilford Press.
    *Cassidy, J., & Shaver, P. R. (Eds.). (2016). Handbook of Attachment: Theory, Research, and Clinical Applications (3rd ed.). New York: Guilford Press.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük