'onsuz yaşayamam' sözü aslında kişinin aşkının bir ifadesi olmaktan çok o kişi için yaşadığı obsesyonun - takıntının- bir ifadesidir.
o' nun sevgisizliği ile yaşayamamak ciddi özgüven eksikliğidir, özgüven eksikliğinden kurtulmak için insanlar 2 yola başvururlar; ya her gün alınan alkol ile rahatlama sağlarlar ya da aşık olduklarına inanarak beyinde serotonin salınımını arttırarak kendilerini mutlu hissederler, mutluluk ile özgüven arasındaki bağlantı manidar düzeydedir.
neye inanırsanız beyniniz o yönde aktive olur, eğer sabah aynanın karşısında gülümserseniz gününüz neşeli geçer sizin adınıza, güldüğünüzde sisteme; aaa bu insan mutlu mesajı gider ve gün boyu kalkanınız olur.
bir aptal olduğunuza inanıyorsanız kısa zamanda aptal gibi de hissetmeye başlayacaksınızdır.
bu anlamda aşkın patolojik olmayan tarafına kavuşmak için özgüven şarttır. bazı insanlar ilgi ve sevgiden mahrum bırakılarak yetiştirildikleri için benlik saygıları durumdan çabuk etkilenerek düşme gösterebiliyor.
özgüveni yüksek insanların duygu düşünce ve davranışları bütün olur, duygularını göstermekte çekinmezler karşı tarafın mutluluğu için ilgi gösterebilirler. tahmin edersiniz ki gerçek aşkı da yaşayabilirler.
Ulaşılamaz şeylerin karşı konulamaz çekiciliğinden kaynaklı arızalı aşklardır. Elde edince sıkılan aşıklar; bir iki haftalık fingirdemeyle sıkılacaksınız . Olayı büyütmeyin.