film iyi güzel de sonda bariz bir şekilde sıçıyor.
--spoiler--
birincisi, ufak bir detay çok göze çarpmaz da filmin sonunda tet ile ilk etkileşimi gösterirken bizim elemanların gemi tet'in cekimine kapiliyor ve geri gidemiyor. ama uyuyan güzellerin bölme hiç çekimden etkilenmeden gerisin geri gidebiliyor.
Gelelim dananin kuyruğuna, filmi bir kerede bitirene. lan tet'sin sen amk adam başka bölgenin aracıyla giriyor da her boku anlayan, gören tet farketmiyor.
--spoiler--
izleyenlerinin çoğunun tam anlamıyla anlayamadığı(entryleri okuyunca bu kanıya vardım) bilim kurgu sevenler için şahiser film.Bence iki kere izlemeyi hfilmiyor.müzikleri de çok güzel. https://www.youtube.com/watch?v=pdjHZkOEjPc
filmin mantıksal hataları, illüminati göndermeleri, komplo teorilerini yazmak istemiyorum. zaten yeterince yazılıp çizildi.
bilim kurgu gerçekten zaafım, bilim kurgu adı altında ne izlersem izleyeyim film +1le başlıyor benim gözümde. her şeyi beğenmeyen bir tip de değilim ama bu filmin senaryosu çok vasat... biraz elysium biraz the moon ortaya böyle bir şey çıkmış. bana deseler bu iki filmden esinlen yeni bir senaryo yaz, tam da bunu yazardım...
--spoiler--
scar dedikleri "uzaylı"ların aslında direnen insanlar olduğunu 22. dakikada tahmin ettim. direk kaçıncı dakikada olduğuma baktım çünkü doğru çıkarsa diyecektim, kafaya koymuştum. aynı şekilde her bölgede farklı birer kopyanın olduğunu kahramanın "sınır kontrolü yapıcam" diyerek barakasına gittiği anda farkettim dakika kaçtı hatırlamıyorum. the moon izleyen çoğu kişi farketmiştir o sahnede müneccin vs olduğumdan tahmin etmiyorum yani.
--spoiler--
yönetmeni Joseph Kosinski nereden hatırlıyorum bu herifi dedim, evet tronun yönetmeni bu adamdı ve yine vasat kamera açıları sahne geçişleriyle sağolsun imzasını atmış bu filme de.
--spoiler--
çölde kopyasıyla ilk karşılaştığı sahnede kavga sırasında bir el silah patladı. o an dedim "o mermi kızı vursunda güzel bir küfredeyim" tam da dediğim gibi, kız komik bir şekilde vuruldu. o andan itibaren kızın ölmesini bekledim, allahtan ölmedi de ben de fazla klişeden bayılıp kalmadım ekran başında...
tom cruisea bayılırım çoğu filmini izlemişimdir. gerçekten çok beğenirim, yalnız bu filme olmamış ben bağdaştıramadım kendisini bu filmde. yerine Sharlto Copleyolsaymış daha iyiymiş. hoş, o olsaydı ben yine mızmızlanırdım "her bilim kurguda bu adamı mı görücez" diye... ayrıca kendisi neill abimizin kadrolu elemanı olmuş* teklif alsa da kabul etmezdi diye düşünüyorum.
filmin ilk yarısındaki müzikler-sahne ilişkisi berbat, büyük harf olsa büyük harflerle b e r b a t yazardım. müzik kötü olduğu için değil, sahneyle hiç uyum sağlamıyor. youtube da resim slaytının arkasına müzik koyarlar ya hani, tıpkı onun gibi. "müzik güzel lan nereye koysak gider" demişler heralde.
film imdbde 7.0 almış. ulan nice filmler var 7.0 ve ben diller döküyorum arkadaşlara "olum bak 7.0 cidden iyi bir puan izleyin" diye. bu filmden sonra bu cümleyi kuramayacağım, gider izler 7.0 civarı bu filmi sonra yalancı çıkarız. film kesinlikle puanını haketmiyor 5.0 civarlarında puan almalı.
filmin senaryo arak, ilk yarıdaki müzikler sahnelerle uyumsuz, tom cruise'u piç etmişler. the moon ve elysium izlemediyseniz sizi ters köşe yapar, seyredilebilir. sırf bilim kurgu olduğu ve tom cruise oynadığı için -bir de 5dk ya gözüken ya gözükmeyen bir morgan freeman var onu hiç sormayın- izlenilebilir diyeceğim bir film.
not: bir anlık hiddetle yazdım daldan dala atlamış gibi oldum kusura bakmayın.
güzel değişik bir film. özellikle tepe üzerine kondurulmuş ev görünümleri muhteşem. yeni nesil mimari çizgilerle etrafı aydınlık açık camlı evler. seyredilir. tavsiye edilir.
uzaylılarla savaşı anlatan bir bilimkurgu filmi ama aslına türkiye cumhuriyet'nin tarihini anlatıyor. filmin yazarı türkiye cumhuriyeti tarihinden esinlendiğini ifade etmiştir. yalanlar tarihinden. her türk genci bu filmi izlemelidir mutlaka.
M83 feat. Susanne Sundfør
Oblivion
Since I was young, I knew I'd find you
But our love was a song sung by a dying swan
And in the night, you hear me calling
You hear me calling
And in your dreams you see me falling, falling
Breathe in the light
I'll stay here in the shadow
Waiting for a sign, as the tide grows
Higher, and higher, and higher
And when the nights are long
All those stars recall your goodbye, your goodbye
And in the night you'll hear me calling
You'll hear me calling
And in your dreams you'll see us falling falling
And in the night you'll hear me calling
You'll hear me calling
And in your dreams you'll see us falling, falling
Breathe in the light and say goodbye
Breathe in the light and say goodbye
--spoiler--
gün geçmiyorki hollywood, bir bilim kurgu filminde daha tanrıcılığı oynamasın.. filmin sonuna kadar iyi geldikte sonunda boka sardı.. kafamda deli sorular..
--spoiler--
astor piazzola acaba nasıl duygular içinde bestelemiştir.
Öylesine şık ve detaylı ki için için işliyor. kadife koltukların, baş ucu lambalarının, flu ve puslu bakışların anılarını canlandırır. Kimine göre sadece bir beste kimine göre ise yırtık bir afişte kalan kadın. Son kadeh ve paralel evrenin son tangosu.
Astor piazzolla'nın müthiş bir eseri. Bu parçayla kesinlikle ışınlanma bulunmuş. Çünkü nereye isterseniz oraya götürüyor sizi. Öyle a noktasından b noktasına değil. (halay gibi düşün)
Süresi en azından 30 dakika daha uzatılıp sonu aceleye getirilmese idi iyi olacak bir bilim kurgu filmi. ilk bir saat boyunca kafa kurcalatan gizemli yapısı ile daha iyi bir sonu hak ediyordu. Yine de bir bilim kurgu severi yeterince tatmin edecek bir yapım; zaten Hollywood da olmasa adam akıllı bir bilim kurgu izleyeceğimiz yok.
cümle içerisinde kullanıldığında beni en çok tilt eden ingilizce kelime. Birden fazla anlama gelmesinin haricinde nereye çekerseniz o anlama bürünebiliyor. Fiil olarak "unutulmak, farkında olmamak, unutmak, kayıtsız kalmak" anlamlarına gelirken isim olarak kullanıldığında "paralel/öteki evren" şeklinde bile kullanıldığı görülür.