O şimdi ne yapıyor
şu anda şimdi, şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!
O şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi?
Belki dizinde bir kedi yavrusu var,
okşuyor.
Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!
Ve ne düşünüyor
beni mi?
Yoksa ne bileyim
fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
Yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?
benden sonra, pardon benimle beraberken bulduğu yeni sevgilisiyle konuşuyordur. bana söylediklerini söylüyor, benimle yaptıklarını yapıyordur. allah biliyor ya, günahtır bu.
Vallahi bir keresinde gerçekten çok alkollü olduğum bir vakit ciddi ciddi merak edip özelden aramıştım sonra ben olduğumu anlamıştı, atın ölümü arpadan olsun velhasıl kelam uyuyordu teknik olarak uyandırdım baya dost gibi sohbet etmiştik güzel anı olmuştu, uyuyorum diyip suratıma kapatabilirdi.
"Uzanıp yatıvermiş, sereserpe;
Entarisi sıyrılmış hafiften;
Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
içinde kötülüğü yok, biliyorum;
Yok, benim de yok ama...
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!"
çok değişmiş. bambaşka bir insan olmuş. mesaj atsam mı diye düşünüyorum ama boş veriyorum.
bunları düşünüp yazmam bile büyük sefillik örneği amma...
işte ne yaparsın.