O çocuk, kimisinden daha sağlam yürekli, kimisinden daha metanetli ve kimisinden daha insandır. Çocuk, her gün, diğer akranları gibi okuluna gitmektedir. Sadece salı ve perşembe günleri gitmez. Çünkü o günler ailesine destek çıkmak adına, sabahın ilk ışıklarında uyanır ve babasıyla annesinin peşine takılır. işini her seferinde layıkıyla yapar ve ailesinin takdirini alır. Çalışmak zorundadır. Ancak anlayışsız öğretmenleri tarafından daha dönem ortası yaklaşmışken sınıfta bırakılır, eğitimi de aksar yani. Hayattaki tümsekleri henüz 13 yaşında tatmaya başlamıştır. Bu çocuk var ya bu çocuk, "hayatı" birinci elden yaşayan çocuktur. Küçük yaşta nasır tutan o küçük ellerine, bir milyar beleşçi p.çin, pezevengin ve bilmem nenin ellerini feda ederim. Acımam. Çünkü biliyorum ki, hayat, kaba tabiriyle, "sadece yediklerimizi" sıçtırtan bir eylemler bütünüdür. O çocuk bir gün karşınıza çıkarsa şayet, sakın o mağrur, yaralanmış ve kimsesiz görünüşüne aldanıp, dışlamayın tamam mı? Biliniz ki, vicdanı ve yüreği; kendisi gibi aslan parçasıdır...