nasil da gecmisti butun bir yaz
basimda kavak yelleri esen o yas
sense hanimeli kadar beyaz
calmistiniz kalbimi bilmeden o yaz
nasil da kosusurduk bahcelerde
sarki soylerdik mehtapli gecelerde
sen bana ben sana komsu evlerde
kok sarmnasiklar gibi sarildik o yaz
elime degerdi safca elin
benimse arardi seni gozlerim
opusurken korkusu biseylerin
askimiza ilk huznu getirdi biraz
cocuk kalbimize dolan gamla
oturup aglamistik sessiz cardakta
caresiz erken inen aksamla
veda edip ayrildik biterken o yaz
sen bana ben sana komsu evlerde
kok sarmasiklar gibi sarildik o yaz
bir ilişkiyi bastan sona özetleyen sarkı. her satırını yasamanın bedeli çocuk kalbinin tasa dönmesiyle sonuclanıyormus...
"ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili" diye baslayıp
sona gelindiğinde "hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili" diye biten her ilişki için...
uzaklara dalmanıza, eski yaz aşkınızı düşünmenize sebebiyet veren bir şarkıdır. nerde o eski aşklar diye iç geçirirsiniz.
barda başlayan, bir otel odasında sonlanan yaz aşklarını değil - masumca yaşanmış aşkları hatırlatır.
benim geçmişimde de böyle bir aşk vardı..
ben 11, o 13 yaşında. çocukluğumuzun son evresi, gençlik dönemimizin başlarında olduğumuz o yaz.
arkadaş değildik, sevgili hiç değildik. ama seviyorduk..
kırda, bayırda gezerdik hiç sıkılmadan..
gizli gizli bakışırdık. bakışını yakaladığımda utanırdı..
ağladığımıda gözyaşlarımı silip öperdi beni.. seni seviyorum demeden seviyorduk birbirimizi.
beraber geçirdiğimiz saatler, günler, haftalar o kadar çabuk geçmişti ki. veda etmeye hazır olmadan ayrılmak zorunda kalmıştık.
+ yarın hollandaya dönüyorsunuz..
- evet, ama gelecek yaz görüşürüz yine, değil mi?
+ bilmiyorum.. bir kaç ay sonra taşınıyoruz biz burdan.
umduğum gibi olmadı. görüşmedik, görüşemedik bir daha. o yaz yaşananlar bir daha yaşanmadı. her yaz onsuz geçti, bizsiz geçti.
ve neredeyse 10 sene sonra facebook aracılığıyla konuşulur:
- hatırladın mi beni?
+ seni hiç unutmadım ki...
müzik kutusundan çalıyor gibidir bu şarkı benim için. şöyle bir mizansen canlanır kafamda:
bir ev vardır koyu yeşilliklerle çevrili müstakil bir ev,
salonda tek başına birisi ayakta durmaktadır camın dışında koyu ve yüksek ağaçlar vardır ve ufuk görünmez,
bu salona uzun süredir başka kimse girmemiştir,
ayakta duran kişinin melankolik ruh hali, hatırladığı anıların onu içine çekmesindendir,
hatırlanası ve masum duygular, beraberlikler ve çocukluklar artk çok geride kalmıştır,
yüreği ağzında hatılamaktadır bütün bunları o kişi
mutluluk onun için anılardadır, ve onlar artık hiçbir zaman geriye dönmeyeceklerdir
ve fonda bu şarkı çalmaktadır...
teoman değil, zerrin özer'in en iyi eserlerinden biri.
zerrin özer'in 1980 tarihli, ikinci stüdyo albümünün bir melih kibar bestesi olan ve sözleri çiğdem talu tarafından yazılan "her şey seninle güzel" şarkısıyla birlikte albümdeki en başarılı bulunan şarkıdır.
ikinci sırada geliyor olmasının sebebi o dönemdeki çiğdem talu-melih kibar aşkının melodik olarak tavan yapmış olmasıdır.
Gece dinlemeyin şayet öyle bir hata yaparsanız gururla küstüğünüz o sevgilinize ağlayarak yada duygusal bir biçimde zayıf olarak dönebilirsiniz o kadar derindendir.