Olaya ilişkin konulan şüpheli şahsın annesi Pınar Geçti, "Anne baba çocuğunun o halde olmasını ister mi? Bak ben de yaralıyım. Bir kız çocuğum var. Onun peşindeyim. Allah rahmet eylesin. Benim canım yandı. Gerçekten polisimiz ölene kadar ben ölseydim. O silahı ben yeseydim. Ben kurşunlara gelseydim keşke. Ama şunu söyleyeyim. Yapacak bir şeyim varsa gelsinler. Twitterlarda, sosyal medyalarda, 'yok nasıl bir anne, nasıl bir babasınız'. Allah'ınızı seviyorsanız, devletime sesleniyorum, ben çocuğumun bu kadar kötü olmasını ister miyim? Ben bir anneyim, bir babayım. Yaralandım. Bunu gidin, söyleyin herkese. 26 suçtan benim çocuğumun kaydı varsa niye devlet bunu almadı? Niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım. O kadar karakollara gittim. O kadar her şeyi söyledim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim ben. Bunları hepsini söyledim ben. Yine ben çocuğumun yerini söyledim. Yine çocuğumun ben yerini söyledim, buldurdum. Ama lakin hiçbir anne baba istemez. Çocuğunu kalkıp da polisimizi şehit edecek kadar bir anne baba, cani miyim ben? Ben gerçekten çok üzgünüm" ifadelerini kullandı.
Savcılığa yolunuz düşerse şayet kendi evladından ölüm tehditleri alan böyle evladı madde bağımlısı olan ne kadar çok anne olduğunu görürsünüz. Bilmiyorum yetiştirilme tarzının da etkisi vardır muhakkak. Sevgi görmeyen bireyler daha çok düşüyor bu pisliğin içine ama çevrede etkili. Mesela geçen yıl bir üniversitenin dekanının oğlu madde yüzünden öldü. Büyük konuşmamak lazım bu yüzden. Asıl mesele gerçekten bu insanların ceza almaması. Belki düzgün bir ceza alsalar akıllanacaklar. Hani bir yerde takdir yetkilerini kullanıp hapse tıksalar böylelerini.