acıtmaktadır.
o, o değildir belki ama sen hala onda ısrarcısındır. acına acı katmaktasındır.
maldanadamın sözlerini okuduktan sonra kulaklarında çınlamaktadır sanki içinde adını koyamadığın acıyı boğazına düğümlenen şeyi anlatmıştır.
O olduğuna inanılan kişinin yıllar geçse bile hala o olduğu gerçeğinin değişmemesidir asıl yıkan.. Ve asla değişmeyecek olması düşüncesi de aklı zorlar.. Yalnız geçer geçmesine hayat, zaten "o" yok yanınızda.. Bi başkası onun yerini dolduramamakla birlikte, hayatınıza girdiğine pişman olacaktır en nihayetinde.. Zira hiçbir zaman sevginin gerçeğini, duygunun asilini ve özelin ilkini tadamayacaktır sizde.. Hep ikinci olacaktır, geçici olacaktır..
Ortak noktalarınız vardı.. Ortak fikirler, hayaller, anılar, şarkılar.. Birlikte olma düşüncesi hiç bu kadar anlamlanmamıştı belki de.. Onunla beraber dinlediğin şarkıları o gittikten sonra dinleyip gayri ihtiyari akıttığın göz yaşları kimine çok basit gelecektir.. Lakin işin aslı gayet duygusaldır..
Yaşayan bilir.. Kaybeden bilir.. Pişman olan bilir.. Özleyen bilir..
Gözlerimi nemlendirmiştir maldanadam.. ne denir ki ?
o olduğuna inandığınız insandan ayrılmak, yavaşça canı ruhtan ayırmaktır.
acı vermez sanır insan başlarda ama zamanla bakar ki, kendinden geriye pek bir şey kalmamış.
içi boş bir deniz kabuğu gibi.
bir kere daha, sonra bir kere daha, ve yine birkere daha hata yaptığınıza mı yanarsınız, yoksa bir türlü yaver gitmeyen kaderinize, kısmetinize mi. bir insanı hayatının odak doktasına koyup, onunla hayaller kurup, gece onunla uyuyup, sabah onunla uyanıp, tüm yaşantını "o"na göre inşaa edip sonra bir gün ondan ayrılmak, en hafif en basit tabirle "başından aşağı kaynar sular dökülmesi"dir. zordur! yürek parçalar. sevmişsinizdir. kolay değildir.
insanı yaşamaktan soğutan olaydır. ölmek istersin, bağırırsın kimse duymaz, haykırırsın kimse görmez. ama inan bana sözlük, gün gelir daha doğru biri gelir.
'o' olsaydı gerçekleşmeyecek ve 'o' olduğuna sadece inandığınız için başınıza gelen hadisedir.
-her aşka sonsuz gibi yaklaşmaktı hata. her kalp çarpıntısını aşk sanmaktı. ve her masala inanmaktı. inandığım masallar, ne kadar güzellerdi oysa. eskimeselerdi her birinden efsaneler doğardı. küçüldüler, cep romanı gibiler şimdi. sahafların tozlu raflarında ve yüzüne bile bakılmayan.
başa gelen en yürek burkucu olaylardandır . başıma da bu yaz gelmiştir , inanın atlatması zor oluyor . her köşede , her eşyada onu görüyorsunuz yine yeniden . eliniz telefona gidiyor defalarca , acaba arasam mı diye . anılar sürekli hafızalarda " ne güzel günlermiş " diyorsunuz kendinize . ama konuştuğunuz artık sadece kendiniz oluyor . halbuki nasıl da bir heves , heyecan vardır içinizde . herkese " kesin evlenecez , bu kız o kız " diyorsunuz fakat hayat öyle garip ki tüm pembe hayallerinizi alıp götürüyor sizden . ama bir gün uyanıyorsunuz artık dün üzüldüğünüz kadar üzülmediğinizi fark ediyorsunuz , her geçen gün daha da iyi oluyorsunuz .