makama saygı başka, fikri ayrılık bambaşka şeydir. Bir Ülkenin -hem de kendi ülkesinin- başbakanına ayağa kalkmayacak kadar edepten ve protokol bilgisinden yoksun bir terbiyesizin suratına tükürmek gerek. Ha, eğer sırf bu yüzden o komutana iftira atp içeri alıyorsa başbakana da tükürmek lazım. FAkat birinci yapılan terbiyesizlik fotoğrafla sabit, ya ikincisi?
insanların sazan gibi atladığı beyanat. o korgeneralin ayağa kalkmama edepsizliğine fazla değinmeye gerek yok, hatta başbakanı benim gözümde daha da yüceltmiştir bu durum, ben halkın oylarıya oraya seçilecem, o asker edepsizce oturacak orda, başbakanı zamanında sallamadıkları, küçük gördüklerini zaten biliyorduk, şimdi başbakanı eleştirenler başbakanın hangi psikolojiyle bugünlere geldiğini iyi düşünmelidirler, sen tek başına iktidara geliyorsun, devlet kademesinde sürekli aşağılanıyorsun, kendini başbakanın yerine koy. başbakan için zamanında biz istemezsek çevre kanunu bile çıkaramazlar diyenler olmuştu, bi yanlışlarını görürsek tepeleriz diyenler olmuştu, takunyalılar filan diye sözde küçümseyenler olmuştu, devletin yargısı, yökü, askeri, cumhurbaşkanı hepsi düşman gibi cephe almıştı, o dönemleri çabuk unuttunuz ya da o dönemler başbakanın horlanması hoşunuza gidiyodu dimi, asker şöyle bir fırça attı mı bildiri yayınladı mı içinizin yağı mı eriyodu.
Malum asker sırf ayağa kalkmadığı için içerde değildir, malum, okuma kültürümüz olmadığından bi zahmet iddianameyi açıp okumuyoruz, burdan sallaması iyi oluyo, hukuk filan bilmenize de gerek yok, başbakanı kafanızdan suçlayın, ergenekoncuları kafanızdan aklayın, klavye önünde nasılsa amk.
Vakti zamanında çetelerle işbirliği yapan, darbe girişiminde bulunan, bunlara güvenip devletin başbakanı gelince ayağa bile kalkmayanlara haddini bildirdik demek istiyor başbakan muhtemelen, ama keşke cümleyi düzgün kursaydı da bi takım ulusalcı sazanlara burda fırsat vermeseydi, napacaksın adam günde zilyon tane konuşma yapıyor, gandi kemal kadar olmasa da bazen cümleler yanlış çıkıyor ağızdan.
o korgenerali, mhp'ye tavsiye eden de "selam kürdistan dağlarındaki kardeşlerime" diyen yalçın küçük'tür. Ahh ülkemin bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanları. Hiçbir şey yapamıyorsanız açın youtube'u da izleyin, kimin neden içeride olduğunu. Yalçın Küçük, Bahçeli beni kırmadı, alan paşa'yı aldı listeye diyor. Gelgelelim biz de ülküden, ülkücülükten bahsediyoruz. Yazık, bu durum, tuzun da kokması değilse nedir?
askerin tarifi degişti eskiden bot ile kep arasında sıkışan diye tebessümle andıgımız askeriye malesef bazı kanı suyla karışık zümrelerin gazıyla ortalıgı karıştırmakta ve vatana millete zarar vermektedirler üzüntü ve esefle kınıyorum vatanını seven canını hic düşünmeden vatana millete feda eden şerefli askerleri tenzih ederim.
herkes haddini bilecek.
edit: eksileyen arkadaşım, sen seçilmiş başbakanı bir k.generalden daha aşağıda görüyorsan, üniforman benden olsun, her bayramda giyersin.
mevzuyla alakalı değil ama; ne zaman kendi doğrunu ifade edebilmek için ağzını açabildin ki zaten?
esasında hurriyet içinde kendi düşüncelerini ifade edebildiğin, yazabildiğin, çizebildiğin ülkede yaşıyoruz,
hani nerede sen şurada yanlış yaptın diyebilen babayiğiter?
nerede ülkenin geleceği için kanuna uygun yaptırımlar?
bu ülke artık öyle bir elde tutuluyor ki
sen istediğin kadar yırtın, doğruları savun!
anında hapsi boylarsın.
askeriyeyi bile bitiren bu insanlara karşı ayağa kalkmamışsın!
uuu hiç olur mu?!
halkın seçip, ülkenin başına getirdiği padişaha (ki nasıl bir padişahsa artık seçimle başa gelmiş) yaptığı saygısızlığın bedelini tıpkı diğer yeniçeriler gibi ödemiştir ödemek zorundaydı.
şuan koltuklarında keyifle oturan hükümet ve yandaşları, gün gelip devran döndüğü zaman ipe gitmemek için herkesin bir taraflarını öpecek. o günden önceki söylenen sözlerden biridir.
ileri demokrasinin çok ileri gittiğinin göstergesidir. yapılan saygısız bir davranışın bedeli bir telefonla kişiye ödetilmiştir. onu bunu bilmem de kardeşim, eğer allahtan korkuyorsan, ki her mitingin de bunu dile getirirsin. geceleri bu korkuyla nasıl uyuyorsun.
bir de bunu postal yalayıcılığına yoranlara sesleniyorum;
bak canımın içi, sen sana atılan makarna paketlerini topla, haşla ye. bakliyattan, kömür gazından kafan çalışmaz hale geldiyse bunu gösterme. durmak yok yalamaya devam.
aynen ergenekon´un "balyoz" un "balon" dan ibaret olduğunun belgesi olan bir söz´dür. bu arkadaşlara göre suç, birisinin kendilerine yakınlık veya uzaklığına göre "icat edilir" ya da "edilmez", mesela bak sen bu adamların oğlu falansan bağdat caddesini kana boğar milleti ezer geçersin, belediye gelir, senin yolda bıraktığın izleri, ezdiğin kadının cesedini falan "güzelce" bertaraf eder...amma velakin böyyük bi saygısızlık edip "kaymakam" ı görünce ayağa kalkmamazlık falan edersen, sana derhal "balyoz, çekiç, keser, pense" türünden bi suç icat ediverirler. buna da "müslümanlık" denir, milletimiz böylelerini çok sever, derhal gidip yüzde 50 oy verir, "sevgili başbakanım" diye yorumlar yazarlar youtube´da.
Ne ceza kanununda ne de personel kanununda "amir gelince ayağa kalkmama" diye bir suç yoktur, dolayısıyla ceza hukukunun kanuniliği ilkesi gereği bunun ne cezası ne de bedeli olmaz. Erdo'dan duymaya alıştığım sözler, nedense hiç şaşırmadım.
AKP ve rte yandaşlarının olayları yine, en su üzerinden görünen kısmı ve lehlerine çevirebilecekleri kısmı ile alıp değerlendirdiğini gördüğümüz olaydır.
Olayları kavramları birbirine karıştırmadan, ayağa kalkması gerekliliğinin ayrı tartışılması, ergenekondan yargılanması gerekliliğinin ayrı tartışılması gereken olaydır.
padişahınız pardon başbakan gibi böyle alakasız iki konuyu hırsa, egoya yenik düşerek sebep sonuç ilişkisine bağlarsanız sorarım size; sizi de bir gün sorgusuz sualsiz patronunuzun katili diye içeri tıksalar yine de 'ulan ben geçen gün istediği şeyi yapmadım hakettim bunu' mu diyeceksiniz?
yazık gerçekten yazıktır bunun üzerine söylenecek söz kalmamıştır. padişahımız kendi ağzıyla söylemiş işte ne denir. (siz hala bu kitapsıza oy veren zehirli beyinler şu zehri boşaltın artık kafanızdan.)