o kadar konuşuyorsunuz ki, koca koca ağızlarınızı gevrete gevrete... o kadar konuşuyorsunuz ki, tıka basa yemekten davul gibi olmuş karnınızı hoplata hoplata... o kadar konuşuyorsunuz ki, nefretten sarkmış yanaklarınızı şişire şişire... o kadar konuşuyorsunuz ki, kinden fitne fesattan feri kaçmış gözlerinizi belerte belerte... o kadar konuşuyorsunuz ki, yalan yanlış sorgusuz sualsiz duyumlarla pislik içinde kalmış kulaklarınızı seğrite seğrite... o kadar konuşuyorsunuz ki, bilgisizliğinizin acınılasılığını küstahça bastırdığımız burunlarımızı dike dike... o kadar konuşuyorsunuz ki, kullanmadığınız beyninizin eforunu, çekiştirmekten sünmüş dilinize yükleye yükleye... o kadar konuşuyorsunuz ki, hiçbir şeyden bahsetmiyorsunuz, hiçbir şey anlatmıyorsunuz, hiçbir şey anlamıyorsunuz. o kadar konuşuyorsunuz ki sol framenin halini hepiniz görüyorsunuz...