o gidince her şeyin anlamını yitirmesi

entry17 galeri0
    ?.
  1. Ya o değil de şu entrylere giriş yaparken zorlanmaya başladım. "ulan" diye de girmek istemiyorum. Kendimi kaba hissediyorum. Ama "ya o değil de" şeklinde giriş yapmış olmak da beni "şu work&travel olayına girelim bu yaz hacı, saatte 10 $ kazansak..." girdabındaki üniversite 2. sınıf öğrencisi gibi hissettirdi. En iyisi kendi hislerine kendin yön vermek. O zaman hissedelim.

    Pazartesi günlerinin bünyemdeki tahribatı fazla olmuştur her zaman. Yo yo, sadece Pazar gününün tatil olup ertesi gün işe/okula gitme zorluğu değil. Sendrom desene şuna amına koyim, kastın bu kadar. Sendromdan da ötesi işte. Acaba nedir?

    Üniversitede farklı yurtlarda, okulun yemekhanesinde, abilerde (ağır itiraf), sonrasında çalıştığım iş yerinde pazartesi günleri yemekte hep kuru fasulye çıktı. Nasıl bir küresel mutabakat bu anlamak mümkün değil. Ara ara da nohut çıktı yalan olmasın. Şirket bir ara catering olayına girdi; yine kuru çıktı anasını satıyım. Üniversitede ev arkadaşımın manitası da nohut yapmaya teşebbüs etmişti de zor engellemiştik. Eve bir daha gelemeyeceğini söyleyip son anda vazgeçirmiştik. Pazartesi hariç istediği her gün yapabilirdi kuru veya nohut. Aslıhanla beni tanıştırmak şartıyla ama. Anlaştık. Anılara dalmayalım fazla neyse.

    Güneşli ve neşeli bir pazartesi günü, şirkette aşçılık departmanında kan değişikliği olduğunu öğrendik. Ekip arkadaşlarıyla yemeğe inerken kuru mu, nohut mu derken, yaklaştıkça köfte kokusu alıyorduk. Doğruydu evet. Yeni işe başlayan hafize abla mükemmel bir sürpriz hazırlamıştı bize. Yemekten sonra kendisinden imza toplamak veya birlikte fotoğraf çektirmek isteyenler arbede çıkmasına neden olmuştu. Mesleğine inanılmaz hakimdi kendisi. Günlük sigara tüketme programım da onun yemeklerinden maksimum tat alabilmek adına değişmişti.

    Aylar boyunca mutlu yaşadık. Birkaç defa şakacıktan kuru fasulye yaptı pazartesileri hafize ablam. Hep beraber gülüp, eğlendik. Ama turşusuz da bırakmadı hani. Çocuğunun ağır hasta olmasına rağmen bir gün bile neşeli halinden taviz vermedi.

    Derken bir gün hafize ablanın sessiz sedasız işi bıraktığını öğrendik. Oğlunun durumu daha da ağırlaşmış ve daha fazla ilgilenmesi gerekiyormuş. "yüreğim dayanmaz" diye düşünerek bizle vedalaşmak istememiş.

    Ertesi pazartesi, eski kadın başladı yine çalışmaya ve kapitalist düzenin dayattığı "pazartesi günleri kuru fasulye yenmeli" felsefesini de beraberinde getirdi. Yanında turşu değil soğan verdi hatta. Herkesin başı önündeydi; kimsenin bir lokma yiyesi yoktu. Küreselleşmeye bir kez daha mağlup olmuştuk.

    Hafize ablam gidince her şey anlamını yitirmişti. adalet'e, en içten ve kucak dolusu küfürlerimi o zaman savurmuştum.
    16 ...
  2. ?.
  3. her şeyin anlamının bir zamanlar o olduğunun kanıtıdır.
    kendi anlamının olmadığının kanıtıdır.
    kendine anlam bulman gerektiğinin kanıtıdır.
    saçmaladığının kanıtıdır.
    1 ...
  4. ?.
  5. ?.
  6. * O'nun hayatınızdaki yerine baglıdır. O'ya göre degişkenlik gösterebilir.
    Amaa ama yinede hayat devam ediyor be kardeslik. *
    0 ...
  7. ?.
  8. o diye bir şey yoktur.. gittiyse zaten hiç olmamıştır.. aslında o sizin koynunuzda uyuyan başkasının malıdır.. sevmeden sevişendir, başkasına aşıkken sizin ona aşık olduğunuzu bile bile canınızı yakandır..

    bir not, gece ayın ışığı dolar saçlarına.. bir odada bir yer yatağında düşüncesizce ağlarsınız hani.. özlem işte öylesine sıçmık bir kelimeyken başkasına aşıktır o, aşık olamayacağını söylerken..

    o gidince her şey anlamını yitirmez aslında.. zira ne anlam vardır, ne de o diye bir şey.. koynunuzda uyuyan başkasının malıdır.. hepsi bu..
    0 ...
  9. ?.
  10. yıllar beraber geçmişti.varlık yokluk ; genelde yokluk çekildi.ara ara canımız çekmişti hayatın nimetlerini ucun başın tattık bazı şeyleri ama doyamadık ince güzelliklere.
    kara bulutlar ufuktaydı. çok ta acı günler gördük .
    çok sevgi doluydu eksik kalanlara rağmen.
    yıllarca hayata tutunma çabası . kazanmak için yapılan türlü iş deneyimi ve girişim.
    zaman geçer ve artık beklentiler değişir . hayatın sıkıntıları , alışkanlığın tortusu bitirir beraberliği.
    hayat bu ya talih döner tüm ekonomik beklentiler yavaş yavaş oturur yerine işler hafif hafif yoluna girer.
    ama artık yıllarca istenen ekonomik rahatlığın iş potansiyelinin ve hayata dair beklenen her şey anlamını yitirmiştir .
    o gitmiştir...
    0 ...
  11. 1.
  12. o'nun gerçekten o olup olmadığına bağlıdır. üçüncü tekil şahıstan çok daha fazlasıysa gerçekten de bir çok şey anlamını yitirir.
    0 ...
  13. 2.
  14. 3.
  15. sen o yokkende vardın ve bir hayata sahiptin onun gelip gitmesiyle hiçbirşey anlamını yitirmez nesneler senin ona yüklediğin ifadelerle değerli olurlar,birinin gelip gitmesile hiçbişey bitmez,ey türk evladı kalk silkelen kendine gel.
    0 ...
  16. 4.
  17. gidenin götürdüklerine bağlı olarak sürecinin değişebileceği durumdur. çok uzunda sürebilir çok kısada. en sonunda her şey anlamını geri kazanmaya başlar.
    1 ...
  18. 5.
  19. 6.
  20. Hayat anlamsızdır artık, hiç birşeyin önemi kalmamıştır.
    0 ...
  21. 7.
  22. o yokkende sen aynı sendin herşey aynıydı. o gelince hayatına herşey biraz değişti. onunla alıştın yaşadıklarına. sadece kısa zaman bu sürecin geçmesi. çünkü aslında hissettiğin onun yokluğu değil ona alışman. alışkanlık..
    0 ...
  23. 8.
  24. entry i açan arkadaşa teşekkür ettiren entry.
    0 ...
  25. 9.
  26. 10.
  27. boş beleş iştir. neymiş efendim bir kıza bağlanmakmış veya bir erkeğe baklanmakmış. ilk aptallık bu. sonra o gidince hayatın anlam yitirmesi imiş yahu hayatına anlam katan bir tek o mu vardı da o gidince herşey anlamını yitirdi? sen bu kadar aciz misin boş musun denilesi insan söylemidir. yani hayatının merkezine başka koyacak bir şeyin mi kalmadı yahu?
    0 ...
  28. 11.
  29. tek kelimeyle "ona" alışmak. daha fazlası için;

    sen gidince buralardan sessizce,
    buralar gitmiş, peşinden gizlice
    bazen bi his, yada kaçış tenim hala tenimde
    dünümdün, düsüm oldun kurtar beni
    sen dün gidince buralardan sessizce,
    bedenim çıkmış içimden gizlice
    bazen dalış, bir aldanış
    tenin hala tenimde
    dünümdün, düşüm oldun kurtar beni.

    kitaplarım gitti peşinden,
    sonra kahramanlarım
    çocukluğum kayboluverdi,
    nerdeler oyuncaklarım
    ismini tadamadım hiçbiryerde
    zamansız hallerdeyim
    söyle nerdeyim nerde?
    düşler içinde.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük