türkiye'de ilk defa bir vatandaşın özelini tüm türkiye ile paylaştığı olaydı. şimdilerin evlendirme programlarının belkide fikir babası olmuştur. tüketim toplumunda çok çabuk tüketilmiştir. küçük ibo gibi bir megastar bile tükendiyse, bunlar zaten havada karada tükenmeye mecburdurlar.
sarah musa gibi ona ilgi gösteren olmadıgı için ergenlik heyecanıyla ondan vazgeçemedi. musa tipik bir genç ergen gibi dürtülerinin ve gelecek hayalleriyle sarah'ın dibinden ayrılamadı. ya da çılgınlar gibi sevdiler birbirlerini.
peki bize ne oldu? sarah ve musa'yı bir çırpıda harcayanlar atlas'ı da kardelen ayşe'yi de bitirir. yeni oyuncaklar kapıdadır çünkü. hipnotize edilmeye hazır beyinler de oyuncakları beklemektedir yeni birileri gelene dek. uyuşana dek. hayattaki en önemli derdi sabah programında tarifi verilen kekin ölçüsünü tutturamamak ya da bilmem hangi takımlı futbolcuların çimlerini hangi boyda kesitigini tartışmak olacak hale gelene kadar. çünkü düşünen beyin tehlikelidir. uyuştur gitsin.
çünkü "Bir gün herkes 15 dakikalığına da olsa şöhret olacaktır" *
hızlı tüketilen ömürlere bir serzeniştir.
evlilikleriyle sabah akşam içimizi dışımızı bulandıran ingiliz kızımızla türk oğlumuzun da nasıl sakız gibi çiğnenip kenara atıldıgının göstergesidir. (bkz: mutsuz ve umutsuzken entry girmek)