O değil de hakkaten sağlam tespit. Tencereye atıyorsun tavuğu haşlanana kadar deri bir yanda eti bir yanda hamur gibin oluyor. Yanına patates atsan tavuk kalmayacak eriyip gidecek. Nerede o eski tavuklar.
şimdi hazır alınan tavukların her birinin bir kutu içerisinde hareket etmeden yumurtadan çıktıktan 41 gün sonra kesilmesi ile kaslarının gelişmemesinden dolayı çabuk pişmesi, doğal ortamda yetişen tavukların kartlaşması ve kaslarının gelişmesi sebebiyledir.
Çok şükür doğal ortamında büyümüş, katkılı suni yemle değil, buğday, ot, böcek ile beslenmiş, bahçede özgürce gezinmiş, çiftleşme şansı bulabilmiş doğal tavuktan başkasını ağzıma sürmediğimden esasında çok da hakim olmadığım konu ama
Tavuk dediğiniz 2 saatte pişer, butları kırmızı ete yakın renklidir.
Bunların üzerine kaynar su dökseniz pişecek oluyor.
ben çabuk pişenini tercih edip az gaz yakarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyorum
yoksa at tavuğu düdüklüye 2 saat sonra bile eti kart, önce ülkemizin egonomisi.
havagazı ya da tüp gazın kalorisi 10.000 kcal / h. kömür veya odunun ise 3.000- 60000 arasında olduğundandır. bir de eski tavuklar koşar oynar kas yaparlardı.
öyleydi ve çok zor çiğnenip hazmedilirdi.
bu, yok doğaldı, yok hormonluydu olaylarına pek takılmayın.
adamlar cinsleri çiftleştirip amaca uygun yeni cinsler üretiyorlar.
eski tavuklarda hakkaten çok dolaşıp koştukları için sert ve kaslılardı, bence.
lezzetleri de o kadar iyi değil. yiyin görün, hala köy tavukları var. hele yumurtlamış tavuklar, yaş çubuk yiyormuşun hissi veriyor.
şimdiki tavukları fazla övdüm galiba. bu işin bir ortası bulunmalı.
şöyle yapılabilir. şimdiki kültür ırkı civcivleri alıp mısır, arpa buğday ve kırda kendi bulduğu yemlerle besleyeceksin. o zaman hem yumuşak etli hem daha lezzetli olur.
ama bunu yapmaya kalktığınızda, üzerinizin ve çevrenizin o kötü tavuk ve çıktıları kokacağına kendinizi alıştırın. hele ben keseyim, tüylerini yolayım derseniz. denemeyin. tavuk yemekten vazgeçersiniz. zor bunlar lan.
birde eskiden köle pazarından köle seçer gibi kümeste bekleşen zavallılardan birine işaret eder; ha onun yanındakini deyip, kesim ve tüylerinin yolunmasına müteakip evin yolu tutulurdu; evde ateşte tütsülenip (kalan tüyler için) bakır tencereye konurdu. haklısınız saatlerce kaynar pes etmezdi hayvancık. dediğiniz üzre sadece ev olsa sokağı konu komşu mekanlara kokusu giderdi; pencereden pencereye; huuuu, hoca hanımlarda tavuk var bu akşam dedikodusu da cabaydı. şimdi tavuğa tavuk demek için şahit gerek.
selamlarımla.