Başbakanımızın eline aldığı tebeşirle kara tahtaya yazdığı milli eğitim vizyonudur:
"Oku, Düşün, Uygula, Neticelendir"
Baş harfleri bir araya getirince mesaj kabak gibi ortaya çıkıyor: O.D.U.N.
Buradan sonra ben ne desem onun kadar iyi anlatamam bu nedenle Yılmaz Özdil'in 24 Kasım 2010 tarihli yazısından alıntı ile başbaşa bırakayım sizi:
--spoiler--
Öğretmenim canım benim
Teflon tavaya hiçbir şey yapışmadığına göre, teflon o tavaya nasıl yapışıyor?
Yüzme zayıflatıyorsa, balinanın stili mi yanlış? Fatih Sultan Mehmet bizim şerefli ecdadımız olduğuna göre, henüz beşikteyken boğdurduğu kardeşleri Bizanslıların haysiyetsiz ecdadı mıydı? Yumurta kolesterolü azdırıyorsa, kalpten gitmemek için niye tavuk eti yiyoruz?
Yaş otuz beş, yolun yarısı eder, Dante gibi ortasındayız ömrünü papağan gibi tekrar etmesi güzel de, 70 yaşında mı rahmetli oldu Dante?
Eğitim şartsa, annesi öğretmen olduğu halde üniversite bile okumayan Bill Gates, malı nasıl götürdü?
Mustafa Kemal neden müsellese üçgen demiştir, üçyan dememiştir? Futbol, korner, faul, penaltı, gol, ofsayt, forvet, frikik, maç, pas, skor ingilizceden... Hakem niye Arapçadan?
Düşünmeyiz çünkü...
Ezberleriz sadece.
Mercidabık mesela...
Nerdedir?
Büyükçekmece Gölünün yüzölçümü Küçükçekmece Gölünden küçük...
E niye büyük?
Azı karar çoğu zarar ise, fazla mal göz çıkarmaz neyin nesi? Atalarımız mı çok kararsızdı, yoksa bazı atalarımız yavşak mıydı?
Ölü poposuna pamuk tıkar gibi bilgi sokmaya çalışıyoruz genç zihinlere...
Netice?
Nedenler yerine sonuçlarla ilgilenen sistemin kaçınılmaz hezimetidir bu.
Bakın, geçenlerde Başbakanımız aldı eline tebeşiri, milli eğitim vizyonumuzu kelime kelime yazdı karatahtaya:
Oku, Düşün, Uygula, Neticelendir...
Herkes pek beğendi, alkışladı.
Halbuki az düşününce...
Topluyorsun başharflerini:
ODUN çıkıyor!
O nedenle, sınıflar 60ar, 70er kişi... O nedenle, öğretmen maaşları yerlerde sürünüyor. O nedenle, geçinmek için pazarda limon satıyorlar. O nedenle, gelişmiş ülke insanından hiçbir zekâ eksiği olmayan bir millet, moron gibi dolaşıyor ortalıkta... O nedenle, işsizlerimiz diplomalı.
Çünkü, ne kalabalık nüfustur aslında sorun, ne de ülkenin gariban olması... ineklerin sindirim sistemini ezberletiyoruz, düşünmeyi öğretmiyoruz çocuklarımıza...
Temel sorun budur.
Camdan dışarı bakın, ilk ne görüyorsunuz? diye soran ve cam cevabını vermeyenlere sıfır veren bir öğretmenin... Bakarkör olmamızı engelleyen bir öğretmenin öğrencisidir bu satırların yazarı...
Dün aradı beni, Öğretmenler Gününü yaz dedi. Yazıyorum.
Değerli öğretmenler...
Ne yapalım, müfredat böyle, araç gerecimiz eksik, kalorifer yok, hademe az, bilgisayar pahalı filan, bırakın artık bunları... Düşünmeyi öğretmenin maliyeti, sıfır lira.
24 Kasım 2010
--spoiler--