o bildigimiz hikaye

entry1 galeri0
    ?.
  1. Yüzüne bir kristal gölgesi vurmuş gibi, Işıkların iç içe titrediği
    bakışlar;
    Zamanı can evinden vurup
    dururmuş gibi,
    Artık ondan ibaret, baharlar, yazlar,
    kışlar...
    Ne güneşin düzeni, ne evrenin
    boşluğu,
    Ne çiçekler açarken, ne deniz
    kıpırdarken,
    Ne gökte uçan böcek, ne havuzdaki
    kuğu,
    Aynı anlamda değil artık yalnız o
    varken...
    iskeleler, duraklar, alanlar, istasyonlar,
    Kapılar, pencereler hepsi beklemek
    için.
    Göründü, görünmedi, çeyrek var, beş
    dakka var;
    Onca çekilen çile, "Oh geldi" demek
    için.
    Kaldırım geçilirken kızı belinden
    tutma;
    "Seni çok seviyorum", "Ben de seni
    aslında..."
    Yan bakışla süzeni, sert bakışla
    korkutma;
    Parklarda dolaşmalar, öpüşmeler
    faslında.
    "Sen beni anlamadın", "Pekala, ya
    sen beni?"
    "ilk kez kırıldım sana", "Affet rica
    ederim"
    Zorla öpmeye kalkmak elleriyle iteni,
    Birkaç damla gözyaşı, "Yapma canım
    ciğerim"
    "Gizlice nişanlansak, çok mu kızarlar
    evden?"
    "Babamın haberi yok, surat asıyor
    annem"
    "Sen bana kaç istersen, evlenelim tez
    elden"
    "Delirdin mi ayol, ben öyle şey
    beceremem"
    Baba çaresiz kalmış annenin
    dırdırına,
    Hala araya girer, dayı da ister kızı.
    Zaten çoktan verilmiş mercimek de
    fırına,
    Muratlarına erer iki gönül hırsızı.
    Oğlan az kazanıyor, ucuza ev bulmalı;
    Nişan uzun sürmesin, nikah çabuk
    kıyılsın.
    Yatak odası bizden, hem ceviz
    kaplamalı,
    Düğün sade olmalı ama, herkes
    bayılsın.
    Duvaklı beyaz giysi, kalp biçimi
    şekerler,
    "Ben kabul ettim, evet", "Ben... Ben
    de... Ben de... Evet"
    Kutlamalar, alkışlar, imzalanan
    defterler,
    Yığın yığın davetli, çiçekler sepet
    sepet...
    "Karımsın, bir tanemsin", "Kocamsın, hayatımsın"
    "Çok mutluyuz, değil mi, hiç bitmesin
    bu masal..."
    "Balımsın, kaymağımsın, şekerimsin,
    tadımsın..."
    "Evliliğimiz eşsiz. Evliliğimiz kutsal..."
    "Hiç bekleme bu gece, gecikebilirim
    ben"
    "Bu kaçıncı gecikme, ne oldu kuzum
    sana?"
    "Müdürün daveti var, boşuna çok
    üzülmen..."
    Damat yalanı basar, gelin girer
    kapana...
    Bir gün geç, iki gün geç, üç gün geç,
    on beş gün geç...
    "Varmaz olsaydım keşke, gençliğim
    yandı gitti..."
    "Şu evin haline bak, evlilik miii, boş
    ver geç...
    Para al, para getir, yaşama zevkim
    bitti..."
    "Belanı versin Tanrı, namussuz rezil
    herif..."
    "Çok söylenme, yırtarım senin ağzını
    şimdi"
    Haftada birkaç defa, bıkkınca malum
    keyif;
    Nerde o eski sözler, o sevişenler
    kimdi?..
    "Bu kadından çektiğim yetti artık,
    yetti be,
    Bas git ulan sızlanma, nerden aldım
    seni ah..."
    Ev değil mumu sönmüş, küf kokulu
    bir türbe,
    Karı koca inlerler, "Evlilikten
    illallah..."

    çetin altan
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük