Yüzüne bir kristal gölgesi vurmuş gibi, Işıkların iç içe titrediği
bakışlar;
Zamanı can evinden vurup
dururmuş gibi,
Artık ondan ibaret, baharlar, yazlar,
kışlar...
Ne güneşin düzeni, ne evrenin
boşluğu,
Ne çiçekler açarken, ne deniz
kıpırdarken,
Ne gökte uçan böcek, ne havuzdaki
kuğu,
Aynı anlamda değil artık yalnız o
varken...
iskeleler, duraklar, alanlar, istasyonlar,
Kapılar, pencereler hepsi beklemek
için.
Göründü, görünmedi, çeyrek var, beş
dakka var;
Onca çekilen çile, "Oh geldi" demek
için.
Kaldırım geçilirken kızı belinden
tutma;
"Seni çok seviyorum", "Ben de seni
aslında..."
Yan bakışla süzeni, sert bakışla
korkutma;
Parklarda dolaşmalar, öpüşmeler
faslında.
"Sen beni anlamadın", "Pekala, ya
sen beni?"
"ilk kez kırıldım sana", "Affet rica
ederim"
Zorla öpmeye kalkmak elleriyle iteni,
Birkaç damla gözyaşı, "Yapma canım
ciğerim"
"Gizlice nişanlansak, çok mu kızarlar
evden?"
"Babamın haberi yok, surat asıyor
annem"
"Sen bana kaç istersen, evlenelim tez
elden"
"Delirdin mi ayol, ben öyle şey
beceremem"
Baba çaresiz kalmış annenin
dırdırına,
Hala araya girer, dayı da ister kızı.
Zaten çoktan verilmiş mercimek de
fırına,
Muratlarına erer iki gönül hırsızı.
Oğlan az kazanıyor, ucuza ev bulmalı;
Nişan uzun sürmesin, nikah çabuk
kıyılsın.
Yatak odası bizden, hem ceviz
kaplamalı,
Düğün sade olmalı ama, herkes
bayılsın.
Duvaklı beyaz giysi, kalp biçimi
şekerler,
"Ben kabul ettim, evet", "Ben... Ben
de... Ben de... Evet"
Kutlamalar, alkışlar, imzalanan
defterler,
Yığın yığın davetli, çiçekler sepet
sepet...
"Karımsın, bir tanemsin", "Kocamsın, hayatımsın"
"Çok mutluyuz, değil mi, hiç bitmesin
bu masal..."
"Balımsın, kaymağımsın, şekerimsin,
tadımsın..."
"Evliliğimiz eşsiz. Evliliğimiz kutsal..."
"Hiç bekleme bu gece, gecikebilirim
ben"
"Bu kaçıncı gecikme, ne oldu kuzum
sana?"
"Müdürün daveti var, boşuna çok
üzülmen..."
Damat yalanı basar, gelin girer
kapana...
Bir gün geç, iki gün geç, üç gün geç,
on beş gün geç...
"Varmaz olsaydım keşke, gençliğim
yandı gitti..."
"Şu evin haline bak, evlilik miii, boş
ver geç...
Para al, para getir, yaşama zevkim
bitti..."
"Belanı versin Tanrı, namussuz rezil
herif..."
"Çok söylenme, yırtarım senin ağzını
şimdi"
Haftada birkaç defa, bıkkınca malum
keyif;
Nerde o eski sözler, o sevişenler
kimdi?..
"Bu kadından çektiğim yetti artık,
yetti be,
Bas git ulan sızlanma, nerden aldım
seni ah..."
Ev değil mumu sönmüş, küf kokulu
bir türbe,
Karı koca inlerler, "Evlilikten
illallah..."