ntv de yayınlanan (bkz: ve insan)programının son bölümünü oluşturan ve o gün dünya çapından ajanslara düşen anlamlı ve güzel fotoğrafların seçildiği,anlamlandırılıp gösterildiği ve fotoğrafların ntv foto editörünün seçtiği ve gösterildiği güzel bölüm...
-shhh olm çabuk bak kim çıktı
-nereye yaa noldu(yavas yavas hareket edilir ve isteksiz söylenir)
-ohooo gitti bile dediğim o an da bakcaktın gecti artık
o nasıl bir fotoğraf anlatımıdır, o nasıl bir arka fon müziğidir, onlar nasıl anlardır öyle. biz durduk yere gözlerimizin yaşlanmasından bıktık, oğuz haksever anlatmaktan bıkmadı. ağlatma bizi artık vicdansız adam!
oguz haksever'in yuz kelimeyi nasil tek bir cumle haline getirip yorum yaptigini duyduktan sonra, sozluk yazari olarak 2 kelimeyi bir araya getirememenin veridigi utanci yasadigim program. *
ntv de hali hazir da yayınlanmak da olan, dünyanin dört bir yanindan en iyi fotograflari hikayeleri ile birlikde izleyiciye aktaran programın adı. Kalitesi ile kendini fark ettirip kisa zamanda sizi kendine bagliyor. en az bir fotoğraf için keşke ben çekmiş olsaydim diceksinizdir.
ntv de hali hazir da yayınlanmak da olan, dünyanin dört bir yanindan en iyi fotograflari hikayeleri ile birlikde izleyiciye aktaran programın adı. Kalitesi ile kendini fark ettirip kisa zamanda sizi kendine bagliyor. en az bir fotoğraf için keşke ben çekmiş olsaydim diceksinizdir.
O an
..butun minarelerden okunan yatsi ezani, allahi hatirlatircasina kulaklarin da duyulsun. Ictigin sarabin togbesinin olmadigini hatirladiginda, aklinda yine bir secim yapma hazirligi baslamisken sen daha hizli davran ve ic, bir yudum daha!
elbette optik kuralları gereği netlikten demir parmaklıklar öyle görünüyor.. sanki insani duyarsızlıktan utanan demirler feryadın hayal kırıklığı frekansını almışta ondan titreşiyor.
eli kanlı kavimlerin yollarını tarihin her döneminde körpe bedenlerin cansız vücutları taçlandırır. kan, ölüm, dehşet ve sevgisizlik bir gün önlerine en acımasız çehresiyle dikilsin diye, tarih bunu biraz da tasarlayarak yapar. çünkü, en büyük ders, kısasa kısas biçiminde insanın ya da ulusların hayatına tebelleş olan derstir. israiloğulları, bir kader gibi varlıklarına tebelleş olan bu dersleri "katliam" biçiminde, geçmişlerinin hemen hemen her döneminde fazlasıyla yaşamış bedbaht bir kavimdir. şimdi ise, onlar gazze'de çocukların da içinde bulunduğu topluma karşı katliam uyguluyorlar.
balosha ailesinden katlettikleri, gazze'de kamal edwan hastanesi morgunda yatan ve ölümü değil, en katılaşmış vicdanlarda bile, kesin ve keskin bir intikamı çağrıştıran şu üç çocuğu katlettikleri gibi. israiloğulları, yakup'un soyundan gelir ve museviliğin kutsal kitabı tanah'ta, yakup'un tanrı ile güreştiği anlatılır. islam'a göre ise, yakup evlat acısı ve evlat ihaneti ile imtihana çekilmiş ve bu yüzden kör olmuş biridir. hırs ve cezanın böylesine trajik biçimde cismanileştiği bir peygamber kaviminin yaptıklarını, bu fotoğraf mazur göstermese de ipuçları verir umarız; hala hırsına teslim olmamış...