paulo coelhonun en bilinen, en sevilen kitabıdır. kaç kere okuduğumu bilmiyorum her canım sıkıldığında okurum ve her defasında farklı hissederim. mutlaka okunmalı.
baştan sonra kader deyip duran boş bir kitap. kişisel gelişim kitapları sınıfında değerlendirmek en doğrusu. bu kitapta söylenen aynı şeyleri seneler önce mevlana da söylemişti zaten. bu dünyanın daha materyalist şeylere ihtiyacı var, bu kitabı okumak yerine gidin incil, kur' an okuyun hem inancınıza göre sevap hem de bu kitapta yazılanlar çok daha açık ve uzun şekilde var o dini kitaplarda.
ilham verici bir kitap. eğer insan hayallerinin peşinden koşmaya karar verirse evren ona yardımcı olur ve işaretler yollar temasını işler. dünyanın en çok okunan 5. kitabıdır. http://altinisikmurat.blo...imyac-paulo-coelho_7.html
başka bir deyişle, hayalin yanındayken uzaklarda aramanın, hikayesidir. sen hayallerinin ardında koşarsın koşarsın, vardığın yerde bir de bakarsın ki, aslında o senin yanı başındaymış.
paulo coelho ile tanışmamı sağlayan, bir kaç sene aralıklarla kendini tekrar tekrar okutturan eserdir. her zaman en sevdiğim romanlardan biri olacaktır.
''Dünyanın ruhu insanların mutlulukları ile beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla. Arzuyla ve kıskançlıkla. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman; bütün evren arzunun gerçekleşmesi için iş birliği yapar.''
insanın ruhunun derinliklerine kazınmış olan en büyük hayalidir. toplumun kişinin üzerine yüklediği statü, çizdiği sınırlar nedeniyle kişisel menkıbe çoğu insan için, unutulmaya mahkum bir çocukluk hayali olarak kalır . oysa simyacı'da ki salem kralına göre: kendi kişisel menkıbesinin peşine düşen kişi evrenin diline vakıf olmaya başlar. çünkü onun ruhunu özgürleştirecek bu arayışında evren sonsuz desteğini sunmaktan geri durmaz. ve bu uğurda verilen çaba belki de bu hayatta verilecek savaşların içinde en kıymetli olanıdır.
ihanet, senin beklemediğin bir darbedir.
Ama sen yüreğini taşıyacak olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır.
Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz.
Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.
her gün birlikte olmak gereksinimi duymaksızın, insan her zaman yeni dostlar edinir. papaz okulunda olduğu gibi, insan her zaman aynı insanları görürse, bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. iyi, ama bu kişiler de bu nedenle, yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır.
gördüğü bir rüya üzerine evi barkı satıp yollara düen endülüslü bir çobanın başından geçenleri anlatan güzel kitap. kitabın sonunda santiago "geliyorum fatma geliyorum" der. bir müslümanla evlenmiştir. kitabı okuyalı uzun zaman olduğu için müslüman olup olmadığı aklıma gelmedi. aslında fatma ile evlendi mi onu bile hatırlamıyorum. hazineyi bulduğunu öncesinde dayak yediğini hatırlıyorum. neyse hatırlayan bir arkadaş varsa lütfen yardımcı olsun.