elektrik üretimini, nükleer santrale özgüleme komedisidir. nükleer santrali savunacağım diye dil dökeceğine, alternatif temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmayı akıl etmesi daha faydalıdır. bu arada, nükleere karşıyım ve ulusal şebekeden elektrik kullanmayacağım. kendi ihtiyacım için rüzgar santrali kurup, kendi elektriğimi üreteceğim. o vakit, bakan, bu sözü gereğince santralin yapımından vazgeçecektir herhalde.
ELEKTiRiĞi HALi HAZIRDA YURT DIŞINDAN iTHAL ETTiĞiMiZi VE iTHAL ETTiĞiMiZ ÜLKELERiN DE NÜKLEER ENERJi SANTRALLERi OLDUĞUNU DÜŞÜNÜNCE HAKLI SAYILABiLECEK ARTiSTLiK.
elektriğe gelen zamlardan canı yanmayan her her bireyin karşı çıkabileceği bir savdır. alternatif enerji üretim yöntemleri de hem uygulanabilirdir hem de mevcuttur. geliştirilmesi sürmektedir. daha yakın zamanda rüzgara yapılan yatırımdan haberimiz olmuştur.
3 tarafı denizlerle çevrili hatta iç denizi ve iç deniz büyüklüğünde gölleri olup, dalgalardan.
Dört bir yanı efil efil rüzgarlar esen yöreleri olup rüzgardan yararlanmayı akıl edemeyip, zararlıysa güzeldir mantığıyla hareket etmenin dile gelmesidir. Yarım yamalak hidro elektrik santrallerini saymadım. zira nerede bir antik kent var oraya kuruyorlar heslerini.
olm sen saat 6 da da işe gitsen nato mermer nato kafa. Fakat senin kabahatin yok. Kabahat seni oraya getirende.
Bir kerede ulan ben kime oy veriyorum diye araştırın muhteremler.
türkiyenin coğrfi ve jeolojik yapısı bırakın kar etmeyi barajların bile masrafını karşılamadan omrünü tamamlamasına yol açmaktadır. gerisini açıp bir okuyun, araştırın. o nükleer de bir tarafınızda patlasın.
nükleer santrale karşı çıkan karacahillerin,kültürlü cahillerin ve vatan hainlerinin beyinlerine kazımamız gereken cümledir..
nükleer santral bu ülkenin geleceğidir..enerjide dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak ve türk ekonomisini kanatlandıracak tek kurtuluş yoludur..
üstelik en temiz,çevreci ve ekonomik enerji üretim yöntemidir..
japonya'da deprem oldu..9'un üstündeki deprem bile yıkamadı nükleer santrali..
buna rağmen japonlar hala 5 yeni nükleer santral inşa ediyorlar..
amerika ve avrupa ülkeleri de durmadan nükleer santral yapıyorlar..
oysa iş türkiye'ye gelince bir takım aydın görünen karanlık şahsiyetler ve greenpeace devreye giriyor..
ayrıca dünyanın en büyük uranyum kaynağı olan libya,nato'nun eline geçmişken ve uranyum tamamen kontrol altındayken;türkiye nasıl uranyum ele geçirip nükleer santral yapacak;anlamıyorum doğrusu..
'Elektrik pahalı, nerde bu devlet, nerde bu millet' diye haykıran kişilerin nükleer enerjiye karşı çıkması sonucu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından kapak yapılan söz.
hidroelektrik santrali yapmayın doğanın amına koydunuz, tarihi eserler siki tuttu. eyvallah babam.
termik santraller ozonu deliyor, havayı kirletiyor. haklısın. ona da eyvallah.
sıçıp bokumuzdan mı elektrik üreteceğiz arkadaş biz? güneş enerjisi diyeceksin şimdi ben de ağzına kürekle vuracam. o teknoloji daha efektif olarak kullanılır vaziyette değil. maliyetini bile kurtarmıyor. napak kanka, mum ışığında play station mu oynayak.
enerji bakanı belki de kabinedeki en sevmediğim bakandır. yok ama hüseyin çelik' e(şu an başbakan yardımcısı ama) haksızlık etmeyeyim yahu.
bir adamın sözünü cımbızla çekip almak haksızlıtır. nükleer enerji istemeyenler -ki ben de çok meraklı değilim ama- ya elektriği tüketmemeli ya da nükleer yerine alternatif bir enerji kaynağı çözümü sunmalıdırlar. rüzgar ve güneş diyebilirsiniz. daha önce uzun uzun anlattığım için şu an yazmak zor geliyor ama özet olarak şu anki teknolojide türkiye konumundaki bir ülkenin enerji ihtiyacını güneş ve rüzgar ile karşılamak mümkün değil maalesef. bakan da muhtemelen benim gibi düşünüp söylemiştir bu cümleyi.
kendi adıma söylüyorum şu anki çağda tasarruf için elektrik kesintisini kabul etmem mümkün değil. arızalardan olayı 1 saatlik kesintilere bile tahammülüm yok benim. elbetteki ülkemi düşünerek gereksiz yere ışığı yanık bırakmamam, enerji tasarrufu sağlayan beyaz eşyaları kullanmam gerek. bunları da yapmaya çalışıyorum, ama bunları yaptığım halde ülkenin enerji ihtiyacı karşılanamıyorsa hem elektrikler kesilmesin hem de nükleer yapılmasın deme hakkını kendimde bulamıyorum ben. ben tercihimi elektriksiz kalmaktansa nükleerin yapılmasından yana kullanıyorum. nükleeri eleştiren pek çok kişiden de iyi biliyorum risklerini(zararlarını değil, risklerini. çünkü zararı yok ''sorunsuz'' gittiği sürece her şey)
yeri gelmişken bilgisizce doğacılık oynayanlara tekrar söylüyorum;(bilinçli nükleer karşıtlarına sadece saygı duyabilirirm, zerre lafım olamaz onlara) o nükleer santrallerin bacasından çıkan zehir değil, bildiğin su buharı.
kaçak elektrik kullanma oranı %64 e ulaşan iller mevcutken hala konuşan enerji bakanı lakırdısı. sadece istanbul'da yıllık 3,1 milyar kwh elektrik kaçak olarak tüketiliyor. ve bunun faturasını nükleer enerji istemeyen ben ödüyorum. sen ise hem kotaramadığın işin faturasını bana ödetip, çıkarlarına uymazsam elektrik kullanmamamı söylebiliyorsun... yüzsüzlüğün, ukalalığın bu kadarı.
bu arada ısrarla nükleer santral olmalı diyen arkadaşlar, lütfen işin sadece cebinizi hafifletecek kısmını düşünmeyin, biraz araştırın, santral patlar ya da patlamaz. ama bunun bi de dönüştürülemeyen atık kısmı var. ki işin esrarıda atık da gizli...
''Akkuyuya kurulması düşünülen nükleer reaktörün yanına, nükleer yakıt fabrikası, nükleer zenginleştirme ve nükleer işleme tesislerinin de kurulacak olması, hatta bu tesislerin nükleer santralın bir parçası gibi görünmesi bizleri yanıltmamalı çünkü uluslararası nükleer lobi, Akkuyu nükleer alanını bir nükleer çiftliğe çevirmeyi düşünmektedir.
Bununla birlikte bir başka büyük tehlike şudur; ABD senatosu tarafından onaylanan Fransa ile yapılan ikili anlaşma, üçüncü ülkelerde nükleer yakıt zenginleştirmesi tesisi kurulmasını amaçlamaktadır. Öte yandan ABD, Nevada eyaletinde Yucca Dağında çok ciddi bir yatırım yaparak nükleer atıkların saklanacağı tesise şimdiye kadar 11 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. ABDnin yeni başkanı Obama göreve geldiğinde uzmanların hazırladığı rapor ve senatonun kararıyla o yatırımları nükleer atıkların saklanması için güvenli olmadığı nedeniyle durdurulmuştur. Durdurma kararı üçüncü ülke arayışlarını hızlandırmıştır. Söz konusu ülke de bulunmuştur.''