nükleer reaktörlerin elektrik üretim gücü bakımından rakipsiz olduğunu bilen yazarlardır. termik santrale göre daha çevrecidir. yapıldıktan sonra işletim maliyeti azdır. elektrik birim fiyatını aşağı çekecek tek alternatiftir.
açık konuşmak gerekirse ne yaptığını bilmeyen sözlük yazarıdır. dünyanın enerji kaynakları herkese yetecek kadar zengin. ama kapitalizm yüzünden herkese eşit dağılmıyor ve büyük şirketler büyük enerjilere ihtiyaç duyuyor. be hey dürzü sanane elalemin kar hırsından. sanki parayı bu kazanıyor. ulan o nükleer dediğin şey doğa diye bir şey bırakmıyor.
konuya ideolojik gözle bakan yazarlardır. çoğu iktidar yanlısıdır. iktidar doğru yanlış ne karar verirse versin, düşünmeden desteklerler.
bir de iktidar yandaşı olmayan milliyetçi yazarlar vardır ki, türkiye'nin güçlü olmasını nükleer güce sahip olmasında görürler.
diğer bir kesim ise, "nükleer enerji tehlikeli de olsa ülkemizde de nükleer santraller kurulsun, aman elektriksiz kalmayalım da herhalde allah bizi korur" diye bir gözle konuya yaklaşırlar.
Kavram olarak nükleer santralin desteklenmesiyle, bugünkü ihale şartlarında Türkiye'ye kurulacak santrallerin desteklenmesi arasında fark olduğunu bilmeleri gereken sözlük yazarlarıdır. Bununla beraber bugün Türkiye'deki elektrik fiyatlarının yüksekliği, enerji üretmedeki sıkıntımız değil yanlış enerji politikamız ve öküzce özelleştirilmeler yapılmasıdır. Bu zekaya sahip iktidar sahipleri 2 değil 1000 tane daha nükleer santral ihalesi açsa elektrik fiyatları düşmeyecektir.
Ayrıca zaten üretim kıtlığıyla alakası olmayan zamlarla azami elektrik tüketimi sınırına dayanmış vatandaşın üzerinden demagoji yapılıp "elektriği az tüketin la" denmesi de yanlıştır, nükleer santrallerine veya diğer elektrik üreten santrallere ampül yakmak için ihtiyacımız yoktur. Yüksek potansiyelli elektrik üretimi doğrudan doğruya sanayi ile alakalıdır. Hah bu sefer de şöyle bir sorun çıkmaktadır ki sanayi derken kimin ve neyin sanayisi? çok uluslu şirketlerin sanayisi olup 1000 kazanıp 1 bıraktığı ülkeyi nükleer tehlikeye mi sokacağız? yoksa kendimiz üretip, kazancımızın çoğunu ülke içerisinde bırakıp aldığımız tehlikenin karşılığını da alacak mıyız?
bu ve benzeri şeyler düşünülmediği sürece "ben nükleer santral taraftarıyım" demek olsa olsa avamın boş konuşmasından öteye gitmez.
herhalde bu yazı Nükleer santral karşıtı tarafından yazılmış gibi görünecektir. Lakin öyle değildir, kavram olarak Nükleer'in kaçınılmaz bir enerji çeşidi olduğunu ve vakti zamanında lisans tezini yenilenebilir enerji kaynaklarının ticari gemilerde kullanımı için yazmış biri olarak yani yenilenebilir enerjinin potansiyelini ve uygulamasını iyi kötü bilen biri olarak söylüyorum.
Ha, tabi bu konularda hiçbir teknik veya ekonomik fikri olmayan kişiler nükleere karşı da çıkabilir, savunabilir de. bu onların Milleti veya devleti düşünerek değil, olaya siyasi taraflarından dolayı bakışlarının kanıtıdır.
tez zamanda 3 bacaklı floresan yeşil/mavi çocuklarını kucaklarına almalarını dilediğim tapirler.
dikkat: nükleer serpinti/sızıntı olsun diye temenni etmiyorum, nasıl olsa olacak. işte o zaman karşı çıkan vicdan sahiplerinin değil destekleyen itlerin canı yansın.
nükleer teknolojiyi desteklemenin iktidar yanlılığıya değil, daha başka duygularla ilişkisi vardır.
kendimden biliyorum. oy vermeyen birisiyim. hatta hemen hemen her konuda da muhalifim. ama eğer akp türkiye'ye nükleer teknolojiyi getirirse, ilk oyumu veririm. tkp getirirse ona da veririm, hiç sorun yok...
ya ne istediklerini bilmiyorlar ya da kolaycılığı düstur edinmiş bu insanlar. zira nükleer santralin ekolojiye vereceği zarar bugün olmazsa yarın gelir seni bulur. o sebepledir ki bu enerji problemini ekoloji dostu yöntemlerle çözmek gibi bir hedefe sahip olmak bir avantajdır. ayrıca böyle bir hedef hem bilimsel hem de teknik olarak ciddi bir ilerlemeyi gerektirir ve nasıl ki daha önce kendilerine nükleer enerjiyi hedef olarak koyanlar bilimsel ve teknik açıdan çağdaşlarından yüksek bir seviyeye ulaştılarsa bugün de kendilerine ondan daha ileri bir hedef koyanlar çağdaşlarını geride bırakacaktır. nükleer santrali alıp getirmek kolay, hatta kendin yapacak teknolojiye ulaşmak da hali hazırda ülkemiz için çok zor değil. burada üzerinde durulması gereken bizim 100 yıl öncesinin teknolojisini mi yoksa çok daha ilerilerini mi hedef olarak kendimize yakıştırmamız gerektiği.
bu adamlar bir de nükleer enerjiyi desteklediklerinden dolayı kendilerini ileri görüşlü addeder ki en komiği bu. 100 yıl öncesinin teknolojisini destekleyerek ileri görüşlülük iddiasında bulunmak lisedeki plastik flütlerden çalıp müzisyenlik iddiasında bulunmak gibin.
türkiye sahillerinde tsunami oluşmadığını unutmayan yazarlardır.
anlamayana edit: ülkemiz okyanus kıyısında olmadığından olası bir depremde tsunami oluşmaz. yani fukuşima benzeri bir felaket olamaz. türkiye de nükleer reaktörler kurulabilir. özellikle kıyı bölgelerde.
bir cümle ile neyin açıklamasını yapıyorsun kardeşim madem karşısın parçala o atomu karşı değilsin niye değilsin yaz bunu bilelim.
nükleer enerji bölümü bildiğim kadar hacettepe de var. yine bildiğim kadar ülkemizde istihdam alanı olmadığı için bir çoğu farklı ülkelere hizmet ediyor. yine duyduğum kadar zehir gibi elemanlar. bizim lavukta gelmiş yok tsunami yok patlama yok çatlamadan bahsediyor. dünyaya çiviyi çakmış gitmeyi hiç düşündüğü bile yok herifcioğlunun.
bak güzel kardeşim nükleer kafa yapısı seninde benimde beynimin çalıştığı sistematikten çok farklı bir düşünce yapısı. zaten bu şekilde olmasa platon'un polis dışında yaşam olmaz yerine nükleer enerji anamızı siker demesi gerekirdi. bu yüzden senin o bir paragrafla nükleer enerjiyi gereksiz görmen olm patlarsa siki tutarız demen bizi milattan öncelere taşıyor.
daha bugün istanbul da iranla görüşenler neyin peşinde bunu düşündün mü hiç. düşünmedin sana göre adam nükleer silah yapacakmış amerika başta olmak üzere kahramanlar gelip bizi kurtarmaya çalışıyormuş. kapat o siktim hollywood filmini de google'a nükleer silaha sahip ülkeler yaz. hep hollywood karıştırmasın kafanı biraz da ben karıştırayım.
şimdi o karıştırılmış beynini sıfırla ve şunu 40 kez tekrar et nükleere karşı olmak düşmana asker olmaktır.
ve en son şunu bil, ben öyle söylüyorum, bu bizim işimiz değil bu nükleer fizikçilerin işi bunu herkes uzmanına bıraksın.
genel olarak desteklenmemesi gerekir fakat adamlar çatır çatır atom bombası üretirken, türkiye nin geride kalmaması lazım zira adamlar atom bombası atarken bizim domates fırlatacak halimiz yok.
dünya'daki gelişmeleri endişeyle takip eden yazarlardır.
--spoiler--
Hindistan'ın uzun menzilli füze denemesi yapmasının ardından komşusu Pakistan da gecikmedi. Pakistan ordusu, başarılı bir nükleer başlıklı, uzun menzilli füze denemesi yapıldığını açıkladı. Haft-4 isimli Füzenin menzili hakkında ise bilgi verilmedi.
--spoiler--
kendi nükleer silahlarımızı yapmanın ilk adımı nükleer santral kurmaktır. bunun başka yolu yoktur. nükleer silahlar, şu an ki ordumuzdan daha caydırıcı olacaktır.
Geleceğini düşünmeden hareket eden insanlarıdır. Gelecek kaygısı yoktur. Nasılsa neslinin son örneğidir. Çoğalmayı düşünmez. Zaten düşünseydi nükleer santralleri desteklemezdi.
Zekası dört tarafı denizlerle çevrili yazarların, ''korkmayın efems, ülkemizde tsunami olmayacağı için patlamaz bu santral'' demelerine bakmayınız. Yaşları erseydi, dünyada başka nükleer felaketlerin de olduğu bilirlerdi.
Örnekse Çernobil. O patlama Karadeniz bölgesinde hala kansere, hala ölümlere sebep oluyor.
Gerçeği manipüle edip nükleerden başka bir güç kaynağı olmadığını söylüyorlar, yalan söylüyorlar. Alternatif enerji kaynaklarının tüm yazarlarımızca araştırılmasını öneririm.