nükleer santral

entry166 galeri15
    107.
  1. ülkemizin gelişmesi ve enerji kaynaklarını çoğalması için gerekli olandır.
    0 ...
  2. 106.
  3. Daha maden ocağını korumayı beceremeyenler nükleer santral kurmayı planlıyor. Hadi kurun da topyekün ölelim, komple coğrafyadan silinelim.
    1 ...
  4. 105.
  5. ülkemizde bir tane bile olmayan santraldir. utanç verici bir durum.

    Ülkelere göre nükleer reaktör sayıları

    ABD - 104
    Fransa - 58
    Japonya - 50
    Rusya - 33

    http://sozcu.com.tr/2013/...kleer-santral-var-397919/

    --spoiler--
    Türkiye’nin enerji kaynaklarına bakıldığında ise yüzde 72lere yaklaşan enerji ithalat bağımlılığı ile karşı karşıya kalıyor.
    --spoiler--
    0 ...
  6. 104.
  7. ''1. Günümüzde kullanılan enerji kaynakları yakın gelecekte tükenecek. (Petrol rezervleri 2050, doğal gaz rezervleri 2080, kömür rezervleri 2150 senesine kalmadan tamamen bitecekler) 2. Türkiye, enerji siyaseti açısından dışa bağımlıdır. (Petrol ve doğal gaz ülke topraklarımızda yeteri kadar bulunmadığından tüketimin çok büyük bir kısmını ithal ediyoruz) 3. Nükleer elektriğin maliyeti ucuzdur. (Fransa gibi elektrik üretiminin %78'ini nükleer santrallerden karşılayan bir ülkede, satandardizasyon gereği birim nükleer enerji üretim bedeli, termik santrallere göre %50 daha ucuzdur) 4. Nükleer enerji güvenlidir. (Nükleer Güvenlik Doktrinine uygun santraller, 1,5 metre kalınlığında betonarme koruyucu kabuğa sahiptir. Soğutucu suyu taşıyan boruların da en az ikişer tane yedekleri vardır. 1979'da ABD'deki Three Miles Island reaktöründe Çernobil kazasının benzeri gerçekleşti ama kimsenin burnu kanamadı. ispanya'da Vandellos Nükleer Santrali'nin yanında bir halk plajı bulunuyor) 5. Rüzgar ve Güneş Enerjisi verimsizdir. (Rüzgar santrali ancak belirli bir hızın üstünde rüzgar eserse elektrik üretir. Güneş Enerjisi santralleri ise gece elektrik üretmez. Bir nükleer santralin verimi %95 civarındadır. Oysa bir rüzgar santralinin verimi %20'yi geçmez) 6. Rüzgar ve Güneş Enerjisi pahalıdır. (8 bin 900 kmlik kıyılarımıza her kilometrede bir 600 KWElik bir rüzgar santrali kurulsa, 8 bin 900 santral eder ve maliyeti 5.5 milyar dolar tutar. Bunların üreteceği toplam elektrik 2.8 milyar dolarlık bir nükleer santralin bir yılda üreteceği elektriğe denktir. Ayrıca bir nükleer santralin ömrü 40 seneyken, rüzgar santralinin ömrü 20 senedir. Aynı şeyler güneş santralleri için de geçerlidir) 7. Rüzgar ve Güneş Enerjisi çevreye zarar verir. (Rüzgar ve güneş santrallerinde rüzgar esmediği zamanlar ve geceleri elektriğin depolanması gerekecektir. Tek depolama tarzı olan akümülatörler, çevreye çok büyük zararlar verirler. Akü sanayii, asit sülfirik ve kurşun üretimine dayanır. Bunlar çevreyi tahrip eden üretim kollarıdır) 8. Nükleer Santraller ülkemize teknoloji transfer eder. (Ülkemiz nükleer enerjiye geçmekle hem dışarıya daha az bağımlı hale gelecek hem de en yeni teknolojiyi transfer edip geliştirmeye başlayarak büyük bir hamle yapmış olacaktır) Nükleer enerji karşıtlığı özellikle dokunulmaz sivil toplum çevrelerinin önemli bir kesimi tarafından sürekli bir eylem biçimine dönüştürüldü. Bazı çevreler kendilerini her platformda sürekli olarak nükleer enerjiye ve nükleer silahlara karşı çıkmakla özdeşleştirdiler. Kendini çevreci olarak niteleyen hemen herkes nükleer kelimesinin geçtiği her projeye en baştan karşı çıkıyor. Hal böyle olunca, basına da sıkça yansıyan bu karşı çıkışlar kamuoyunda yüksek bir anti nükleer bilincin var olduğu şeklinde yorumlanabilir. Oysa milyonlarca insanın okuma yazma, bir o kadarının da Türkçe bile bilmediği ülkemizde, sivil toplumun bu hareketliliği başka alanlara kaydırılabilir. Yoksulluk, yolsuzluk, eğitimsizlik, sağlıksızlık, yönetişim becerilerinin ve ilkelerinin eksikliği, kadınların geri plana itilmişliği, engellilerin en temel haklarını aksaklıklar yüzünden kullanamayışları gibi kronik sorunlarımıza, nükleer projelerden daha çok karşı çıkmak gerektiğine inanıyorum. TÜBiTAK bünyesinde çalışmalar yürüten Nükleer Uzmanı Prof. Vural Altın’ın açıklamalarından öğrendiğimize göre: “2004 yılı itibariyle Türkiye, 70 milyona varan nüfusuyla, Dünya’nın 6,5 milyara varan nüfusunun %1.08’ini oluşturuyor. Yılda 88 milyon ton petrol eşdeğerini aşan tüketimiyle, Dünyanın 11 milyarı bulan enerji tüketiminin %0,8’ini harcıyor. 300 milyar dolarlık ekonomisiyle, 40 trilyon dolarlık dünya ekonomisinin %0.75’ini üretiyor. Kısacası, enerji üretimi nüfusa göre az, ekonomik üretimi daha da az. Kişi başına dünya ortalaması altında bir enerji üretiyor ve onu da verimli kullanamıyor. Petrol ithalatı yılda 30 milyon tonu buluyor. Dolayısıyla, petrol fiyatındaki her on dolarlık artışın faturası yıllık 2,4 milyar dolar tutabiliyor ve petrol fiyatı 2002’deki 18 dolar düzeyinden, 70 dolara çıkmış durumda.(2014 100 dolar) Doğal gaz ithal ettiğimiz ülkeler arasında Rusya %45’le birinci sırada. Öte yandan önümüzdeki yıllarda doğal gaz talebi, bu bağlantı hacminin altında kalabilir. Üstelik iran ve Rusya ile yaptığımız anlaşmalar “al ya da öde” ilkesine dayanıyor. Türkiye, alamadığı gaz için 1 milyar doları bulan ödemeler yapabilir.” Doğal gaz, görece düşük maliyeti ve çevreciliğiyle petrole tercih edilmeye başlanıyor. Ancak, bildiğimiz kadarıyla bizim topraklarımızda yeteri kadar bulunmuyor. Enerji konusu, dışa bağımlılığın mümkün olan en alt düzeyde tutulması ve dış alımlarda çeşitliliğin artırılması gereken bir konudur. Bu nedenle, kaynağı ülkemizde olan alternatif enerji seçenekleri üzerinde daha fazla durulmalıdır. Nükleer bunlar arasında bir seçenek olabilir. Rüzgar enerjisi ve özellikle hidrojen, en çok da öncü sektörlere dayalı kalkınma stratejilerimize araç olabilme potansiyelleri ile tercih edilebilir. Bu noktada, hangi enerji üretim biçiminin gereksinimi ne kadar karşılayabileceği, sürekliliği, verimliliği ve kaynağı belirleyici faktörler olmalıdır. Hal böyleyken, nükleer karşıtı platformların yalnızca karşıtlık yapmakla kalmayıp almaşık önerimler üzerinde çalışmaları gerekir. Aksi halde, “toplumsal muhalefeti eğlenceli konulara kaydırıp şova dönüştürüyorlar” eleştirilerinden kurtulamazlar. Nükleer silahlar meselesine gelecek olursak, ülkemizi çevreleyen nükleer tehlikenin boyutlarını göz önünde bulundurmak zorundayız. Bu silahların gelecekte kimler tarafından nasıl kullanılacağı elbette ki garanti edilemez. Ancak en az onun kadar garanti edilemeyecek bir diğer konu da, olası bir nükleer saldırı durumunda insanlarımızın güvenliğidir. Uluslararası alanda kalıcı barışı sağlamak istiyorsak, en güçlü silahlara bizim sahip olmamız gerekir. Nükleer karşıtı çevrelerin önemli bir kısmı Che’ye hayrandır. Onun bu sözünü de okumuş olduklarını umuyorum: “Savaş için harcanan tüm çaba, emek ve paralar; boşa harcanan çaba, emek ve paralardır. Ancak ne yazık ki bunu yapmak zorundayız. Çünkü hazırlanan başkaları vardır.”
    1 ...
  8. 103.
  9. dibimizdeki kıçı kırık bulgaristanda bile reaktör varken radyasyon tehlikesi olmadığını mı düşünüyor acaba bu halk?
    1 ...
  10. 102.
  11. elektriği doğalgaz ile üreten ve doğalgazın dışardan alındığı bu ülkede hala neden yapılmadığını anlamadığım olay.

    "yhaa ama radyasooon :(" kafasındaki adamları acilen ormana elektriksiz ortama göndermemiz gerek.
    4 ...
  12. 101.
  13. ülke elektriğinin % bilmem kaçının üretildiği izmir aliağa'daki santralların doğalgaz sıkıntısı nedeniyle üretimi durdurduğunu düşünerek diyorum, gerekli bir enerji üretim aracıdır. evet gereklidir, lakin kurulacağı yeri iyi seçmek gereklidir.

    nükleer santrale karşı çıkmak daha az kaza oluyor diye uçak yerine istanbul'dan samsun'a trenle gitmeye benzer.
    0 ...
  14. 100.
  15. Olması gereken ancak "türk mantığı"yla yapılmaması gereken santraldir.
    0 ...
  16. 99.
  17. hem tema gönüllüsü, hem de elektrik-elektronik mühendisliği öğrencisi olarak düşüncem nükleer santrallerin olmasıdır. çünkü türkiye'nin başka alternatifi yoktur. hes'ler zaten kısıtlı, doğal gazla elektrik üretmek bir yere kadar, kömür santrallerinde gaz salınımı çok fazla zarar veriyor. ancak bunlar özel sektörün tekeline verilmemeli devletin kendi çıkarları üzerinden yapılmalıdır. yapılacak yerlerde önce çevreye, halka verdiği zarara bakılmalıdır. elin rus, amerikan adamı "buraya dikicem, burda olacak" dememelidir, deme hakkı verilmemelidir. unutulmamalıdır ki bu yatırımlar bu halk içindir, zararına değil yararına olmalıdır.
    0 ...
  18. 98.
  19. türkiyenin de bu tür bir santral kurup bu enerjiden faydalanmalıdır.
    1 ...
  20. 97.
  21. dünyada 400 den fazla olup türkiyede halen yapımına izin verilmeyen şey. bütün çevreciler bizim ülkemize toplanmış. sadece abd de 100 den fazla var.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, 2035'e kadar dünyanın elektrik ihtiyacının yıllık ortalama yüzde 2.2, toplamda ise yüzde 70'e varan oranda artması bekleniyor.

    Mevcut durumda dünyada elektrik üretiminde yüzde 40.6'lık payla kömür ilk sırada bulunurken, ikinci sırada ise yüzde 22.2 ile doğalgaz geliyor. Hidrolik enerji kaynaklan yüzde 16'lık payla üçüncü olduğu listenin dördüncü sırasında ise yüzde 13'le nükleer yer alıyor.

    Nükleer kaynaklı elektrik üretiminde kurulu güç olarak 2035'te yüzde 58 artış olacağı tahmin ediliyor. Dünyada şu anda 31 ülkede aktif 437 nükleer reaktör bulunurken, 14 ülkede 68 nükleer reaktörün de inşaatı devam ediyor. 2030 yılma kadar 164 nükleer reaktörün yapılması planlanırken, ülkelerin nükleer programlarındaki reaktör sayısı ise 317'yi buluyor.

    ABD, 104'le dünyada en çok nükleer reaktöre sahip ülkeyken, elektrik üretiminde nükleerin payı bakımından ise yüzde 78'le Fransa ilk sırada yer alıyor. ABD, bu yılın mart ayı itibariyle 3 nükleer reaktörün daha inşaatına başlarken, ingiltere ise 2025'e kadar yeni nükleer santrallerin kurulması için 8 saha belirledi.
    2 ...
  22. 96.
  23. ingiltere nin tam gaz gitme kararı aldığı tukaka şey. ingiltereye evet türkiyeye hayır. onlar gelişsin biz burda kumda oynayalım.

    ingiltere Başbakanı bu antlaşma sayesinde 25 bin kişiye istihdam sağlanacağının da altını çizdi.

    Yaklaşık 19 milyar Euro’ya mal olacak santrallerin 2023’te işleve girmesi bekleniyor.

    ingiltere’de son nükleer santral 1995’te inşa edilmişti.

    2011’de Japonya’da yaşanan nükleer felaketin ardından birçok ülke nükleer enerji kullanımında kısıtlamaya gitti.
    2 ...
  24. 95.
  25. Sayesinde 100 tane termik santral kapanacak ve hava kirliliğini azaltacak olan enerji üretim yeri.
    0 ...
  26. 94.
  27. denenmiş ve zararları bilinen yol olmasına rağmen şu anki hükümetin denemekte ısrarı anlaşılamayan hayat karartıcı.
    1 ...
  28. 93.
  29. ulkemizde yapimi cok gecikmiş olan santral dir. gelin benim evimin yanına kurun trafikte olme riskim Çernobil gibi bir olaydan daha fazla. neyin kafasini yasiyorsunuzda ocuu seklinde gosteriyorsunuz millete anlamiyorum.
    0 ...
  30. 92.
  31. Ülkemize 2020 yaz olimpiyatlarını kazandıracak olan santraldir, Tayyip bazen çok saçma işler yapsa da zeki adam gerçekten santrali fransa yerine japonya' ya yaptırarak hem olimpiyatları garantiye aldı( 22 milyar dolar lan! )hemde dış politikada bize her türlü pisliği yapan fransaya biz magrip ülkesi değiliz yavrum karıştırdın sen heralde mesajını verdi. Olimpiyatlardan ayrı olarak bu teknolojiye sadece enerji olarak bakılması bakanların çok yanlış bir açıdan baktığını göstermektedir çünkü bugün tıp dan askeri alana kadar her alanda kullanılıyor ve bizim de bir yerden başlamamız lazım .
    0 ...
  32. 91.
  33. istanbul'a 400 km mesafede halen çalışan bir nükleer santral olduğunu siz biliyor muydunuz?
    http://galeri.uludagsozlu...3%BCkleer-santral-337687/

    Ülkemin bir nükleer santral sahibi olmasını iSTiYORUM - Nükleer santrallari GÜVENLi buluyorum.

    Enerji Bakanlığı'nın yaptığı bu açıklamayı, bu yüzden çok dikkate değer buldum: (Bilmiyordum.)
    1 ...
  34. 90.
  35. 89.
  36. nükleer santral tehlikeli olsa, avrupada her ülke 10-15 tane olmazdı dimi?

    fakat bu santrali kuranlarda işletenlerde türk olacak.

    kimyasal atıkları bile toprağa gömen bir milletiz. kamyoncuların benzin masrafını azaltmak için nükleer atıkları 2km ötedeki dağlık araziye dökeceklerini düşünmek bile istemiyorum.

    adam gibi ilgilenilecekse kesinlikle destekliyorum. ama kaçak oldu, atıklar "cübbeli hacı" köyüne gömülmüş gibi haberler duymak istemem elbette.
    2 ...
  37. 96.
  38. insanların sert bir şekilde karşı çıktıkları santraldir. aynı insanlar nedense hidroelektrik santrallerine karşı da bu duruşu sergilemektedirler. "nükleer yok, hidroelektrik yok, ne var lan it!" gibi serzenişlere maruz kalma ihtimalleri yüksektir.
    0 ...
  39. 95.
  40. kimsenin hakkında bilgisi olmadığı santraldır. nükleer santrallerde üretilen enerjiyi başka hiç bir enerji kaynağı karşılayamaz. eğer doğru şartlar içerisinde kurulursa ve denetimleri yapılırsa hiç bir şekilde tehlike arz etmez.

    bir nükleer santralden üretilebilicek enerji hem bir ülkenin enerji ihtiyaçını fazlasıyla karşılar hem de ülke ekonomisine büyük bir gelir sağlar. küçük bir örnek verecek olursak termik santralde üretilebilecek enerji için yaklaşık olarak 3000ton kömür kullanılmaktadır. termik santralde üretilen bu enerjisinin aynısı nükleer santralde sadece 1 kg. uranyum ile karşılanabilir. buda ülke ekonomisi için muazzam birşeydir.

    türk halkının bu konuda biraz daha bilgilendirilmesi gerekmektedir. kulaktan duyma bilgilerle bilinçsiz bir şekilde bunu engellemenin hiç gereği yoktur.
    2 ...
  41. 94.
  42. türkiye de yapılıp yapılmamasına dair bir referandum düzenlense sonucunu az çok kestirebileceğim tehlikeli enerji kaynağı.

    riskinin, evde aygaz tüpü kullanmakla aynı düzeye indirgenmesi ve "bu kadar radyasyon yetmez ama evet" cilerle birlikte, italyada %97 çıkmış hayır oylarının aksine, ülkemin güzel insanlarının italyanlardan daha birikimli olduğu gerçeği bir kez daha yüzümüze çarpılacak ve evet oyları ezici üstünlük sağlayacaktır.

    not: biz yine üçbeş kendini bilmez karacahil hayır oyu vereceğiz.
    0 ...
  43. 93.
  44. medeni dünyada terkedilirken ülkemizde kurulmak istenen santraller.

    http://enerjisistemleri.b...zrda-nukleer-santral.html
    0 ...
  45. 92.
  46. abd'de 104, fransa'da 59, rusya'da 32, japonya'da 55, ingiltere'de 19, kanada'da 18, almanya'da 17 tane vs.. olan ve bizde henüz 1 tane bile olmayan enerji üretilen santrallerdir.
    0 ...
  47. 91.
  48. hiç bir şey insan canından daha önemli olmayacağından karşı olduğum santraller.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük