nükleer enerjinin kullanılmasına ve kullandırtılmasına karşı olmaktır.
Mesela nükleer karşıtıyım ben. Hiçbir şekilde, ama hiçbir şekilde, nükleerin bize sağlayacağı güç ve kolaylık ne kadar muazzam olacaksa olsun, nükleerin savunucusu olmayacağım. Fakir olmayı yeğlerim, nükleer tehlikesiyle yaşamaktansa. Ve nükleer tehlikesini sadece gelecek nesillerimiz için değil, bizim muhteşem doğamızı, topraklarımızı ve her türlü yaşam formunu öldürecek olması sebebiyle de inanılmaz korkutucu buluyorum. Bu denli büyük boyutta bir riskin alınmasındaki ısrarcılığı ise anlamıyorum. Hele ki Fukuşima felaketinden sonra... Hele ki Almanya'da (58 yıldır hristiyan demokratların elinde olan) bir bölgede ilk defa Yeşiller Partisi ismindeki bir siyasi partinin seçimi kazanmasından ve 9 nükleer santralin kapatılma sürecine girmesinden sonra... Hele ki dünyanın dört bir yanında nükleer karşıtı eylemlerin olağanüstü seviyelere ulaşmasından sonra... Hele ki bazı Avrupa ülkeleri nükleer konusunda revizyona gidip "yenilenebilir enerji"ye yönelmişken. Ve Mersin'de 59 km'lik bir el ele tutuşma zinciriyle protesto yapılıyorken, halk bunu istemediğini binbir farklı şekilde dile getirirken niyedir bu ısrar? Kirli bir işe bulaşmak bu, her şeyden öte temizlenmesi mümkün olmayacak bir kirlilik riskine girmektir. Niyedir bu ısrar?
türkiye'de yapılacak ise oldukça mantıksız olacak duruş. tüm dünyanın polyannası biz miyiz amk? abd, ab ülkeleri (özellikle almanya), çin, hindistan, rusya * harıl harıl yeni nükleer reaktörler yaparken bi biz kurtaracaz dünyayı sanki amk? şu anda elektriğin %60 küsürünü ithal ettiğimiz doğalgaz ile üretiyoruz, her geçen gün cari açığımız bu yüzden kapanmıyor.