din resmi bir olay değildir.insanın içindeki hisleridir. bu doğrultuda kimlikte din bölümü açmak, "ailende en çok kimi seviyorsun" gibi bir sorudur aslında. din bu dünyayla alakalı değildir. bu yüzden bu dünyanın kimliğinde bulunmaması gereken bir unsurdur.
din bir secimdir, kimlik verisi degildir. hanginiz secimlerinin vatandasliginizin somut verisi olan kimlik kartinizda yer almasini ister?
kimliginizda sarisin kizlardan hoslanmanizin yazmasi kadar sacmadir, din seciminizin kimliginizde yazmasi. galatasarayliyim mesela, keske kimligim sari kirmizi olsa.
ayrica kimlik kartlarinin kisilerin kisisel ozelliklerini yansittigi da bir gercektir. herkes tc vatandasidir, ama farkimiz ayri birer birey olmamizdir. kimligimizde de bu yansitilir. peki din tercihimiz bizi neden ayristirsin?
kimliklerde din hanesinin bulunmasi vatandaslarin din tercihlerine gore ayristiklarinin bir kanitidir.
türk bayrağı altında yaşıyorsan orada islam yazmak zorunda! cümlesi aklıma gelir ne zaman baksam kimliğime... özgür bir ülkede mi yaşıyoruz? peeh isterseniz bir daha düşünün bu konuyu...
ben türkiye cumhuriyetinde yaşayan müslüman bir vatandaşım demektir.
ayrıca ;
'din, kişiye özel'dir demektir.** ('kişiye' ibaresini vurgulamak kaydı ile).
hristiyan yazsa nolcak banane arkadaş , sanki gayrimüslimlerden alınan cizye vergisi var ülkede ve ya müslümanlardan alınan öşür vergisi.
kaldı ki benim bildiğim bizim ülkemiz demokratik bir ülke , camiye girerken kimliğe bakıp müslüman mısın sen diyen imamda yok !
hak eşit olduğu müddetçe problem teşkil etmez , demek değildir ki devletin dini vardır.
herşeye , herkese rağmen türkiye cumhuriyeti devleti müslümanların çoğunlukta , diğer dinlerin azınlıkta olduğu , demokratik bir devletdir.
yani türkiye cumhuyieti laik demokratik bir cumhuryiettir diyeceksin, anayasanın bilmem kaçıncı maddesine de "kimse inancını açıklamaya zorlanamaz" diyeceksin, ama nüfus memuru her çocuğun dini inancını -hem de kendisine de değil- babasına açıklatacak.
bu uygulama hem laikliğe aykırıdır, hem de anayasaya aykırıdır.
madem ki din hanesi koyuyorsunuz o zaman anayasanın ilgili maddesini de; hiç kimse inancını açıklamaya zorlanamaz ama nüfus memurları açıklamaya zorlayabiiir diye bir madde koyun ki anayasayı ihlal etmeden yiyin şu boku.
ülkemizde 1960 yılına kadar nüfus cüzdanlarında "mezhebi" hanesi bile varmış. keşke şimdi de olsaydı.
ben nüfus cüzdanıma; kan gurubu: asil, dini: bütün, mezhebi: geniş yazdırırdım o zaman. ne güzel olurdu.
yillardir tartisilagelen bi konudur.istemeyen arkadaslara nufus mudurlugunde yardimci olundugunu duymustum mahkemeye verip sildirilebiliyor.tartismasi bile sacma.bunun aynisi rusyada bile var.pasaportlarinda dini inanclari yazar.dusunun bir kere kominist bi ulkede bile bu boyleyse turkiyede neden tartisilir anlam veremem.basortusude zaten apayri bi konu.yeri geldiginde tartisiriz.
nufus cuzdanlarına sadece din değil aynı zamanda kaç cumayı kaçırdığı ve kaç gun oruç tutmadığının yazılması ile artık bir kaza durumunda kişinin ölümünden sonra izlenecek muamelenin daha belirgin olması sağlanmış olucaktır.
bu haliyle oldukça eksik bir uygulamadır.
herhangi bi kaza, yaralanma durumunda kan grubumuzdan daha önemli olduğunu öğrendiğimiz nüfus cüzdanı hanesi. doğrudur da, din hanesini boş olan yada başka bir din yazan insana halis muhlis müslüman kanı vermeyiz kardeşim biz.
(bkz: nüfus cüzdanındaki kan grubu hanesi)
eskiden defter gibi olan kafa kağıtlarında bir de mezhep hanesi varken iyice saçmalığa düşülen, sonradan sadece din hanesiyle yetinilen, ab süreciyle içinden tümden çıkılabilecek garip durum;
gurbette ölürsek hristiyan ya da musevi gibi gömülme olasılığına -ki gömülsek ne olur? inanmayan için fark etmez, inanan için ise sahipsizlik durumunda bir teselli olabilecek, aynı tanrıya inanan kardeş bir dinden bir ağırlama hizmeti sayılabilecek, kişinin dinden çıkmasına yol açmayacak ancak teşekkür edilebilir bir durum-a karşı savunulmaması gerekli, can çekişen uygulama;
binlerce cami imamının maaşının hiç sorulmadan herkesin vergisiyle ödendiği; kimseye sorulmadan her gün imam hatip okulu açıldığı; alevilere, hrıstiyanlara, musevilere, diğer dinden olanlara ve bir dine ya da tanrıya inanmayanlara hizmet vermediği halde, merkezi oluşturduğu hutbeleri tüm camilerde okunan diyanet işlerinin, ülke bütçesinden aslan payını aldığı; çoğumuzun inandığının tersine laik olmayan türkiyemde, devletçi laiklik, devlet kontrolündeki laikçi sistem diye adlandırılacak yapıda sorun yaratmasa da, gerçek laik bir sistemde ilke sorunu oluşturabilecek durum.
özetle bir sürü gerçeği gözümüze sokan durumdur. meğerse:
1. yıllardır laiklik diye anlatılan sistem aslında laiklik değilmiş;
2. aslında öcü gibi görüp gösterdikleri ılımlı islam bizim yürürlükteki sözde laik sistemin gizli adıymış;
3. mevcut laiklik, sünni hanefi beyaz türklerin egemenliği anlamına geliyormuş;
4. bu haliyle de mevcut yapı, başka mezhepleri, alevileri, gayri müslüm vatandaşlarımızı ikinci sınıf seviyesinde tutmak için ideal bir yapıymış;
5. önceleri mezhebi, sonraları da nüfus kağıdında dini belirtme işi, yıllardır bu devlet kontrolündeki -nasıl oluyorsa- laik sistemin parçası olarak gayet doğallıkla uygulanagelmiş;
6. yıllar içinde hem vatandaşlık bilinci geliştiği hem de ab sürecine girildiği için her vatandaşın devlet nazarında gerçekten eşit olmasının zamanının geldiğini anımsatan ve ortadan kalkması gereken bir uygulama olan şey.
bu zamana kadar silinmediyse bu saatten sonra silinmesi imkansız olan hanedir.* yazılmaması gerekir, nüfus cüzdanı adı üstünde insanın resmiyetteki kimlik bilgilerini taşır, dinin resmi birşey olduğunu düşünmüyorum, kişiden kişiye değişen göreceli inanç kavramıdır, özgür iradeyle vicdan arasındaki diyalog sonucu ortaya çıkar. sen kalk yeni doğana, anında bir din yakıştır, nerde vicdan özgürlüğü ve benim özgür iradem bu hangi dine yakışır.
bir rivayete göre finlandiyada insanların nüfus cüzdanlarının din hanesinde '' metal '' yazıyormuş, demek ki öyle birşey olursa bizde ''fantezi'' yazacağız. *
faydası vardır. ölünce. tutun ki bir kaza var, can kayıplı bir kaza. aile yakınlarının da olmadığını farzedelim.(olur ya) cenaze törenlerinin mensup olunan dine uygun yapılması için sürekli yanımızda taşınan nüfus kağıtları yardımcı olacaktır. bir dönem her otomobilin yanındaki kan grubu notlarının daha vahim şekilde "just in case" durumu.
nüfus kağıdına yazılan islam, sizi müslüman yapmaz orası ayrı konu(bunu dikte olarak görmenin de anlamını kavrayamıyorum, oraya islam yazdığında bu size dikte mi edilmiş oluyor? insanlar nüfus kağıtlarında islam yazdığı için mecbur hissedip mi islama geçmişler?), ama yeterince sabrınız ve protokole güveniniz varsa açın mahkeme dilediğiniz dini yazın. e ben dinsizim diyorsanız, size ne zararı oalbilir ki? insanlar nüfus kağıtlarınızı gördüğünde size seccade mi uzatıyorlar? isevilik yazarsa haç şeklinde kolye mi verecekler?
halkın çoğunluğu için uygun bir durumdur ve üzgünüm kurallar çoğunluklara göre konur ve uygulanır.
ilk bakısta özgürlük ve gelismislik gibi algılanabilecek ancak herhangi bir vukuatta "vay vaaay dinsizmıs de bu. bah baahhhh ulan bu ülkenin %99 u (neden fire hep %1dir o algıda?!?) müslüman sen ne sanıyorsun kendini" gibi cümlelere çanak tutacak göstermelik/yapay özgürlük.
bence bu hanenin kaldırılması ve 18 yaşında birey reşit olduğunda kişiye sorularak düzenlenmesi gerekir. sonuçta kimse doğduğunda dinini seçerek doğmaz. insanlar kendi istedikleri dine mensup olup daha sonra bunu "isterlerse" nüfus cüzdanlarına ekletmelidirler.
