dead man walking, the last temptation of christ ve natural born killers filmlerinin soundtracklerinde de çalışmaları bulunmuş yüce ses. üstad nusret'in karşısına bir ses gelecekse, sesler ortada buluşacaksa o ses üstad nusret'in sesi önünde diz çöker tövbe ister.
Tumhain Dillagi Bhool Jani isimli parçayı seslendirirken dinledim ilk,
Pencaplı bir arkadaşın odasından bütün koridora yayılıyordu sesi.
"Nasıl da kallavi bir yüreği" var dedim.
Yürek büyüdükçe büyüyor...
Ruhlarımıza fısıldıyor...
Sanatla ölümsüzlük arasında bir bağ kurarlar ya hani...
O, kurulan bağın tellerine takıldı kafam nusret fateh ali khan'ı dinleyince.
pir-i üstad, kavvalinin parıldayan yıldızıdır. zaman zaman düşlerinizde duyarsınız sesini ve uyandığınızda içiniz özlemle dolar ve bir kez daha seslenirsiniz tek başınıza "üstad çok erken gittin, keşke biraz daha kalsaydın..."
remix'ler ile otantik müziği pakistanlı hiphop piçlerinin oyuncağı olmuş dev sanatçıdır.
44 yaşında vefat etmeden iki yıl önce frakfurt'da izlediğim konserinde "bu utangaç peygamber dediğim" insandır. müziği ile çoşturduğu çılgına dönmüş insanları sakinleştirmek için
"yurttan sesler" çukuruna çekmiştir konseri.
sistem karşıtı kuzenimle bir odaya kapanıp saatlerce dinlediğimiz, ailelerimizin geleceğimiz hakkında endişe duyup 'kim bu nusrat?' diyerek araştırmaya kalktıkları; sonrasında bizim gibi beynamazların sufi müziğiyle çoşmalarına anlam verememiş halde nusrat hakkında bilgi toplamakla kaldıkları deli bi adam.
diğer emsalleri sanatçıysa, bu adam sanatçı değil, tüm dünyanın dinlediği müzikse bu müzik değil, diğer pakilerin yaptıkları kavvali ise bu kavvali de değil. rahmetli başka bir şey.
ölümsüzlük, sonsuzluk vaad eder gibi, insanı alıp götürür, eritip akıtır bir şey bu. alkolle beraber alınması şiddetle tavsiye olunmaz.
bir üstteki entry ye de sonuna kadar katılmaktayım, haq ali ali ve dam must qalandar, insanı kendinden geçirir...