pir-i üstad, kavvalinin parıldayan yıldızıdır. zaman zaman düşlerinizde duyarsınız sesini ve uyandığınızda içiniz özlemle dolar ve bir kez daha seslenirsiniz tek başınıza "üstad çok erken gittin, keşke biraz daha kalsaydın..."
Tumhain Dillagi Bhool Jani isimli parçayı seslendirirken dinledim ilk,
Pencaplı bir arkadaşın odasından bütün koridora yayılıyordu sesi.
"Nasıl da kallavi bir yüreği" var dedim.
Yürek büyüdükçe büyüyor...
Ruhlarımıza fısıldıyor...
Sanatla ölümsüzlük arasında bir bağ kurarlar ya hani...
O, kurulan bağın tellerine takıldı kafam nusret fateh ali khan'ı dinleyince.
dead man walking, the last temptation of christ ve natural born killers filmlerinin soundtracklerinde de çalışmaları bulunmuş yüce ses. üstad nusret'in karşısına bir ses gelecekse, sesler ortada buluşacaksa o ses üstad nusret'in sesi önünde diz çöker tövbe ister.