kapitalizme entegre olmaktır. Ve onlar sosyalizme değil kapitalizme entegre olmuşlardır. çünkü said nursi zamanında bir ateizm tehdidi oluşturduğu haklı olarak görülen komünizm materyalist olarak algılanmış ve reddedilmiştir. bunu bizzat said nursi yapmıştır. fakat sosyalizmin yanlış ve bu toprağa uymayan uygulama yöntemlerinden biri olan komünizm eğer said nursi yaşasaydı bugünkü materyalist kapitalizme yeğlenir ve bir melez formül geliştirilirdi. Fakat said nursinin ölümünden sonra kendini güçsüz hissederek kapitalizme kayan nurculuk burayı bir özgürlükler mekanı olarak algılamıştır. çünkü ülkemizde yaşamanın tek yolunun kapitalizm olduğunu düşünmek zorunda bırakılmıştır. bunu yapan laik çetedir. laik çetedir, çünkü atatürkçülüğü bir menfaat manivelası olarak görmüştür. ismet inönüden sonra koflaştırılmış türkiye projesi büyük bir kolaycılıkla faşizm, devletçi ve en önemlisi gelişmelere kapalı bir diktatorya haline getirilmiş ve 2000-3000 kişinin hanedanlığı haline gelmiştir. bunun en büyük yararlanıcısı veya belki de özü masonluktur diye düşünüyorum. çünkü masonluk asker içinde olmasa bile devlet içinde büyük bir etki alanına sahiptir. bu etki alanının büyüklüğü yarıdan fazladır diye düşünüyorum. kurtlar vadisindeki büyük atmasyonlar gibi komik olmak istemem ama ülkemizdeki masonluğun nerede olduğu bellidir. bu anlamda nurcular masonların bu gücünün farkında ve alternatif bir masonlara öykünmüş ama asli olarak islami bir yapılanmayı gerçekleşip devlette varolmak istemektedirler. bu anlamda abd yardımı almaları tartışılabilir ama asli olarak masonik güçlerin bir parçası olup özünden birşey kaybetmemek istemektedirler. kapalı olmaları bu yüzdendir. çünkü laik çeteden korkmaktadırlar. aslen laik çete ile kastettiğim laikliği halk manupilasyonu için kulananan samimiyetsiz masonluktur. velhasıl, sosyalizmden uzaklaşma yanılgısı ve abd nin güçlenmesi aynı zamanda sscb nin yıkılması tabii olarak bir abd yaklaşımını cemaate mecbur kılmıştır. ama bunun en büyük etki ajanı yani katalizörü fethullah gülen'dir. kendisine ajan demek sadece bir iftira olabilir. abd ilişkilerini çok fazla artırmıştır evet ama laik çete onun bunu yapması için bir bakıma zorlamış hatta sonradan pişman bile olmuştur. tayyip erdoğan gibi birinin başbakan olmasının çok büyük bir sebebi olan bu durum fethullah gülen'in cem sultan'ın gurbette ve gönül yarası ile vefatını akla getirmektedir. cem sultan bir nevi stratejik bir nevi hırstan geldiği noktanın yanlışlığına çok geç varmıştır. ama iş işten geçmiştir. belki cem sultanla da bire bir karşılaştırmak sadece bir teşbih olmalıdır. yoksa sebepler ve sonuçlar açısından bire bir benzerlik yoktur. ama bir geçmişimiz varsa bundan ders de almalıyız. hele hele fethullah gülen gibi çok okuyan bir insansak. fakat ben türklerin yükselme dönemlerinde bu tip batıya doğru cesur çıkışlarını tarihsel süreçte olumlu algılıyorum selçuklular ve osmanlıların bu tip yanlış algılanabilecek batı ilişkileri hep olmuş ve yükselmenin bir çıkış kapısı olmuştur. ama ben kendimi fethullah gülen'in yerine koyarak söyleyebilrim ki; ben bu işleri yapmaya korkardım. belki de onu hoca efendi yapan budur. sonuna kadar eleştireceğim ve şakirtleri çok kızdıracak şeyler söyleyebilirim ama bu adam yanlışları ile birlikte cesur bir lider.
