bir yandan gozu tamamen kapali saftirik yurdum gencinin akşama kadar çözdüğü soru sayısını ve okuduğu kitap sayısı abiler ya da ablalar tarafından microsoft excel programı yardımıyla bilgisayarlara işlenir. daha sonra çay yapılır, çaya püsküüt banılır. abiler bu esnada fetva vermeye devam eder. akşam yatmadan önce beyinler feto hoca'nın ses ve vidyolarıyla bir kez daha yıkanır. sabah kalkınca bu döngü devam eder... patatesli yumurta eşliğinde derin sanılan yüzeysel sohbetler edilir. gençlerin sırtları sıvazlanır. kimse de çıkıp sormaz, biz hangi amaca hizmet ediyoruz?'' diye.
nabıza göre şerbet verirler bu ortamlarda. hatta bazen fazlası. ramazan ayında yemeklere gidilir, cemaate destek veren evlere. muhafazakar ya da zengin fark etmez. abiler eşliğinde her gün başka bir eve misafir olursunuz. içinizden şunlar geçer muhtemelen; ''ne güzel yahu, hem bu dünyamı hem de öbür dünyamı garantiye alıyorum.'' ama kimse bilmez bu adamların garanti sürelerini. işlerine gelmeyen, davranışları rahatsız eden insanları derhal o cematten uzaklaştırırlar, gözlerini kırpmadan. ne de olsa o çarka girmeye dünden razı milyonlarca saftirik, kendine güvensiz, maddi durumu çok kötü olan, sapla samanı karıştıran genç vardır...
eğer anlattıkları şeylere katlanabilirseniz, memlekette daha sıcak bir ortam bulamayacağınız ortadadır. güzel güzel muhabbet edilir. çaylar içilir. insanlar birbirlerine karşı çok saygılı davranırlar herkes kardeştir. anlatılan şeyleri sallamıyor olsanız bile ortam size çok çekici gelecektir. kopmak zor olacaktır. ama anlatılanlara kafa sallamaktan baş ağrısı çekmek normaldir. katlanabilene güzel ve eşsiz bir ortamdır.