perihan mağden'in bugünkü yazısında nuray mert'e (onun anlayacağı kadar açık) cevap vererek tırmanan tartışmadır. perihan yazının başlığında da belirttiği gibi açık olmuş, seçikliği ise okuyuculara bırakmıştır. işin güzel yanı ise perihan'ın nuray mert'in ilgili yazısında bahsini ettiği "ben yazıyla sataşmakla yetinmeyip, sokak aralarında kıstırıp dövmeye çalıştığı kadın yazarlara benzemem" kısmına cevap içinse ayrı bir yazı tertip etmiş olmasıdır ki başlığı kadın döven kadınlar imiş. yarını bekliyoruz hararetle.
iki kadın yazar arasında, kadın kotası üzerinden çıkan ve sözlükte ataerkil bir kahvehane jargonuyla değerlendirilen polemiktir. keşke köşelerinde bunlara yer vermek yerine konuşarak halletselerdi meselelerini. eğer ki 25 yıllık arkadaşınsa. tamam, farklı görüşlerin olur, diğer yazarın savunduğu görüşleri eleştirirsin. ama tutup da yazının sonuna "Ha, bir de, olur da kendini tutamazsa, ben yazıyla sataşmakla yetinmeyip, sokak aralarında kıstırıp dövmeye çalıştığı kadın yazarlara benzemem, çevresinde kim varsa, o tür teşebbüslerde bulunmaktan vazgeçirsin." yazınca olay garip kaçıyor. bu ne afedersin.
