nukleer enerjiye evet

entry33 galeri0
    33.
  1. Türkiye’nin enerji faturası giderek kabarıyor. Geçtiğimiz yıl ithalat için ödenen her 100 doların 22,36 doları enerji ürünlerine gitti.
    Türkiye’nin geçen sene ithalat için ödediği her 100 doların 22,46 doları enerji ürünleri için harcandı. Türkiye istatistik Kurumu (TÜiK) verilerinnden yapılan derlemeye göre, ihracatın yüzde 18,5 artışla 134 milyar 954 milyon dolara ulaştığı, ithalatın ise yüzde 29,4 artışla 240 milyar 833 milyon 236 bin dolara ulaştığı 2011 yılında, enerji faturası bir önceki yıla göre yüzde 40,56 oranında artarak 54 milyar 113 milyon 489 bin dolar oldu.

    Enerjinin toplam ithalattaki payı yüzde 22,46 olurken, ithalat faturasının beşte birden fazlasını enerji ürünleri ithalatı oluşturdu. Geçen sene bir önceki seneye göre enerji ürünlerine 15 milyar 616 milyon 260 bin dolar daha fazla bedel ödeyen Türkiye, ithalat ettiği her 100 dolardan 22,46 dolarını enerji ürünlerine harcadı.

    Türkiye’nin ithal enerji faturası küresel krizin etkisiyle ekonomide ciddi bir daralma yaşanan 2009 yılındaki (29 milyar 905 milyon 305 bin dolar) küçülmenin ardından, krizden çıkış yılı olan 2010′da hızla büyümüş ve 38 milyar 497 milyon 229 bin dolara ulaşmıştı.

    Türkiye’nin enerji faturası; 2008 yılında 48 milyar 281 milyon 193 bin dolar, 2007 yılında 33 milyar 883 milyon 135 bin dolar, 2006 yılında 28 milyar 859 milyon 98 bin dolar, 2005 yılında 21 milyar 255 milyon 586 bin dolar, 2004 yılında 14 milyar 407 milyon 288 bin dolar, 2003 yılında 11 milyar 575 milyon 69 bin dolar, 2002 yılında ise 9 milyar 203 milyon 888 bin dolar olmuştu.

    Böylece ülkenin son 10 yılda sadece enerji ithalatına ödediği bedel 289 milyar 981 milyon 280 bin dolara ulaştı.

    Kısaca ülkenin Dış ülkelere ödediği paranın %22.46 sı enerjiye gidiyor siz düşünün artık .
    0 ...
  2. 32.
  3. Buna hayır diyenleri anlamak mümkün değil. arkadaşım senin kullandığın doğalgaz çevrim santralleri tam 8 milyar dolarlık doğalgaz yakıyor her sene. üstelik bu da yetmezmiş gibi doğalgaz çevrim santrallerinin olduğu yörelerde hava 2-3 derece ısınıyor, bitki örtüsü değişiyor, çoraklaşma başlıyor.

    Şimdi gelin bi hesap yapalım.
    türkiye'nin kuracağı 2 santralin maliyeti: 44 Milyar dolar.
    türkiye'nin elektrik üretmek için harcadığı doğalgaz parası: 8 milyar dolar.
    44/8 = 5,5
    5,5 yılda kurulumunu amorti edecek bir sistemden bahsediyoruz ki 10 milyon dolarlık sarı pastayla bu santraller 1 yıl elektrik üretebilmekte.

    elin amerikalısı, fransızı, japonu mal bi biz zekiyiz demi?
    bugün bu ülkede birileri ciyak ciyak nükleere hayır diye ötüyorsa sadece enerji lobileridir. Bunun farkında olmak gerek. Bana kalırsa da 2 değil en az 20 nükleer santral kurmak gerek.
    1 ...
  4. 31.
  5. kontrollü kullanılırsa en temiz güç olan nükleerin türkiye için önemi enerjisinden çok prestijindedir.
    kıcı boklu ermenistan bile 2. yi yaparken biz hala abd ve greenpeace oyunlarıyla oyalanıyoruz linyitlerimizi elektrik için telef ediyoruz.
    olmaz azizim. olmaz.
    0 ...
  6. 30.
  7. altına imzamı atacağım söylemdir.
    1 ...
  8. 29.
  9. evet çünkü nükleer enerji bu ülke için olmazsa olmazdır. söylenenler çok büyük oranda satsafadır. nükleer e evet ama doğru yapılan son teknoloji kullanılan denetimleri en üst düzeyde olan nükleer e evet.

    dünyada nükleer santraller azalıyor herkes elinden çıkartmaya çalışıyor

    - yalan.
    dünyadaki nükleer santraller 1960’lar da yapılmaya başlanmış hızla artarak şu anda 443 âdete ulaşmıştır. ayrıca inşâ halinde 28 adet, sipariş aşamasında ise 64 adet nükleer santral vardır. projelendirme aşamasında ise 158 ns vardır. batıda nükleer santrali olmayan ülke yok gibidir.

    yıllara göre nükleer santral adetleri ise: 1979'da 81, 1980'de 244, 1985'de 365, 1990'da 419, 2000'de 436, 2006'da 443'dür. 2005 yılına kadar dünyada ekonomik ömrü dolan ve dolayısı ile kapatılan santral sayısı ise 95 adettir.

    - abd ve avrupa nükleer santral yapımından vazgeçmemiştir!

    finlandiya’da nükleer santral inşaatı devam etmekte ise de ab içinde elektrik üretimi ortalama %32'dir. fransa’da ise 2 yeni santral devreye alınmıştır ve %80 elektriği nükleerden elde etmeye başlamıştır. amerika ise 103 nükleer santral ile dünya lideridir. kanada ise 18 santrale sahiptir. i̇htiyaçları kadar yapmaları ve şu anda yapmamalarını “vazgeçtiler” olarak yorumlamak en azından bilimsel değildir, inandırıcı da olamaz. abd’nin son 10 yıldır uçak gemisi ya da nükleer denizaltı yapmamasını benzer düşünenlerin “artık abd ordusunu tasfiye ediyor” şeklindeki yorumuna benzetilebiliriz.
    elbette avrupa da nükleer santrallerin yapım adetlerinin düşmesi ne denli doğal ise doğuda da nükleer santral yapımının hızlanması aynı şekilde doğaldır. çünkü sanayi üretimi artık doğuya kaymış, çin, japonya, g.kore, tayvan üretimleri, dünyaya ucuzlukları sayesinde hâkim olmuştur. bu da ucuz enerjiden geçen bir yoldur. bu durum ayrıca avrupa’daki enerji talebinin gerilemesine de neden olmaktadır. örneğin i̇ngiltere’nin sahip olduğu gemi ve çelik endüstrisi genelde kore’ye kaymış, bu nedenle i̇ngiltere’de düşen elektrik talebine karşılık g.kore'de tam tersi artan enerji talebi olarak ortaya çıkmıştır. g.kore halen 20 nükleer santrale sahip olup 1 adedi de inşa, 7 adedi de proje safhasındadır. g.kore ve japonya dünyada kendi olanakları ile nükleer santrali yapabilen iki uzak doğu ülkesidir. 2006 ocak itibari ile i̇nşası devam eden 21 adet nükleer santralden sadece i̇ki̇ adedi avrupa’dadır. romanya ve finlandiya. diğerleri ise 8’i hindistan, 4’ü rusya, 2’si çin, 2’si tayvan, birer adetler ile g.kore, pakistan, i̇ran ve japonya'dır.

    -yenilenebilir (alternatif) kaynaklar enerji sorununu çözer efsanesinin doğrusu

    bunu kolay anlayabilmek için önce elektrik enerjilerinin sınıflandırması ve elde edilmesindeki bilimsel kriterleri tanımlamak gerekir.

    ¦ elektrik enerji üretim kaynakları nelerdir?

    elektrik enerjisi üretim kaynakları i̇ki̇ ana başlık altında ifade edilir.

    1. ana enerji (birincil, baz, temel) kaynaklar.
    2. yenilenebilir (alternatif) enerji kaynakları.

    ana enerji kaynakları 3 çeşittir.

    ¦ su enerjisine hidrolik enerji olarak bilinir,
    ¦ kömür, petrol ve gaz enerjisine termik enerji olarak bilinir,
    ¦ çekirdek enerjisine de nükleer enerji olarak bilinir.

    alternatif (yenilenebilir) enerji kaynakları ise çok çeşitlidir.

    ¦ rüzgar, güneş, jeotermal, biomas, güneş pilleri,deniz dalga ve gel-git olayı vb.

    alternatif enerji kaynakları ana (birincil, baz) enerji kaynakları yerine ikame edilemez. çünkü ana enerji kaynaklarının en önemli ölçütlerinden birisi olan “sürdürülebilirlik” ilkesini alternatif enerji kaynakları sağlamakta başarısız olmaktadırlar. bu yüzdendir ki kesintisiz ve hiçbir şarta bağlı olmaksızın elde edilebilen enerji türüne ana enerji (birincil) kaynakları denilmektedir. alternatif zaten kelime olarak; “yeni seçenek” veya “yerine kullanılabilen” anlamı taşımaktadır. ana enerji (birincil) kaynak kıstasları;

    1. sürekli üretilebilmesi (süreklilik–sürdürülebilirlik ilkesi)
    2. seviyeyi ayarlayabilmek (kontrol edilebilirlik)
    3. depolanmayı gerektirmemektir.

    i̇şte yenilenebilir (alternatif) enerji kaynakların da bu ölçütleri bulamazsınız. örneğin güneş veya rüzgâr enerjisinde bu üç kriterin karşılanması olası değildir. şöyle ki;

    a. sürekli üretim yapamazsınız çünkü güneş veya rüzgar ortadan kalkınca enerji üretimi yapılamaz. sistem beklemeye geçer. ana enerji kaynakları derhal devreye girerek üretim ve süreklilik devam ettirilir.

    b. enerji üretimini voltajı ve frekansı ayarlamanız için ek yatırım gerektirir.

    c. depolama gerektirir. rüzgar enerjisi doğru akım olarak akülerde biriktirilerek ve sonra değişken akıma çevrilerek kullanılır, güneş enerjisi de depolarda su olarak biriktirilmek zorundadır.

    dünya yüzyıldır yapılan savaşlara enerji̇ savaşlari denilmektedir ve elbette doğrudur. ancak bu savaşların sadece bi̇ri̇nci̇l yani, ana enerji kaynakları üzerinde yapıldığını unutmayalım. yani strateji̇k özelliği de vardır. alternatif kaynaklarda stratejiklik özelliği yoktur, enerji darboğazında geçici kaynaklar olarak hizmet yaptıkları gibi sağladıkları enerji ile de elektrikten tasarrufa neden olmaktadırlar. kısaca tasarruf edilen enerjide kazanılmış bir enerjidir. aklı başında hiçbir kimse yenilenebilir enerji kaynaklarını ihmal edemez, yok varsayamaz. sadece “ana enerji kaynaklarının yerine konulması” gibi bilimsellikle ilgisi olmayan cümlelere itibar edilmemesi gerektiğini belirtmek zorundayız.
    * ~http://www.nukte.org ~
    2 ...
  10. 28.
  11. dünyada yenilenebilir bu kadar enerji varken saçma ve cahilce söylem. yenilenebilir enerji pahalıymış mış... lan peki hayatınız bu kadar mı ucuz? dünyanın geleceğini hiç mi düşünmüyorsunuz? adamlar koca şehrin elektriğini güneş ve rüzgar enerjisi ile sağlıyorlar. bkz:

    http://www.technologyrevi...sites/spain/solar/p7.aspx

    --spoiler--
    This commitment has led to 70% of Navarra’s electricity generated from wind and solar alone.
    --spoiler--

    temiz enerji mümkün, yeter ki algıları değiştirelim.

    yok nükleer santral yapılsın derseniz de insanlar kazım koyuncu gibi kanserden ölünce zırlamayın.
    0 ...
  12. 27.
  13. 26.
  14. gerçekten vatanını milletini seven bir kişinin söyleyeceği cümle. tersi ihanettir.
    3 ...
  15. 25.
  16. 24.
  17. doğalgazı, petrolü olmayan ülkenin söylemesi gereken söz. ama ülkeyi düşünen kim. herşeye muhalefet olacaklar ya.

    (bkz: yüzde yirmi yetmedi mi)
    3 ...
  18. 23.
  19. Yanlı$ söylemdir.Aklı ba$ında insanın söylemi değildir.Hani insanlık çağ lar yaşamıştır ya:ilk çağ , orta çağ , yakın çağ... gibi.Ve artık sanayile$me de kendi çağını tamamlamı$tır.Ben sanayile$eceğim diye nükleer enerjiye sarılmak en azından bu yüzden doğru değildir.
    Enerji açığını kapatmanın yolu , yolları var : Tabiiki rüzgar enerjisi , dalga santralleri , bor madeni gibi kaynaklara sahip bir ülkede yaşıyoruz.Avuç dolusu para verip bir sürü pislikle uğraşacağımıza (ki nükleer santralin toplam ömrü 30 yıldır) temiz ve sorunsuz enerji kaynaklarına yönelmek doğru davranı$tır.Tüm dünyada , zengin olsun ya da fakir olsun nükleerden kurtulmaya çalı$ırken , yeni bir geri kalmı$lık örneği gösterip lapin gibi nükleere sarılmak ve savunmak , nükleere evet demek tam da bizim ülkemizde geçerli olsa gerektir.
    1 ...
  20. 22.
  21. akıllı insan söylemi.

    - nük-le-e-re ha-yır, nük-le-e-re ha-yır...
    + lan zibidi say bakiyim nükleer enerjiyi kullanan ülkeleri.
    - bilmem ki. nük-le-e-re ha...
    + sayayım: abd, rusya, çin, hindistan, ingiltere, fransa...
    - ama bize ne ki? tayyip'in yaptığı santralden hayırr gelmess.
    + ha niyetini söyle canımı ye. aferim.
    2 ...
  22. 21.
  23. Ardında ceset bırakmadan gemi yapmayı beceremeyen güzel ülkem, nükleer santral kurulacakmış pehhh. onu da kotarırız be, taşaron firmalar sağolsun.
    11 ...
  24. 20.
  25. kyoto'yu imzalamak istiyorsak desteklememiz gereken önermedir. zira en temiz enerji nükleer enerjidir. 0 carbon yayılımı sıfırdır.
    3 ...
  26. 19.
  27. (bkz: #3467894) ek olarak bildirilir ki;

    nükleer enerjiyi bir şekilde kontrol altına aldık diyelim geriye tek bir sorun kalıyor, atıkları.
    sinop'a katı atık bertaraf edici çöp tesisleri kurulmak istendi ve bu sebepten ödenek çıkarıldı *
    bu tesis katı atık atılacak bir yer olup, bertaraf kısmında sorun yaşanmıştır. yani su an sadece çöp dökülecek ama arındırılma ya da her hangi başka bir işlem gerçekleştirilemeyecek. geri kalanı için para yetmemiş.
    Sinop kanalizayon atığını dahi direk denize boşaltan bir şehir. Bakın acık denize falan da değil, direk denize. Sinop'un arka denizine gidip baktığınızda tüm şehrin tuvalet atığını izleyebilirsiniz, düden şelalesi gibi akıyor. ne çöp ne de kanalizasyon sorunu çözülememiştir sinopda.
    bu kadar alt yapı eksiği olan bir şehirde nükleer santral atıklarını ne şekilde yok edeceklerini çok merak ediyorum.
    aklıma bir fikir geliyor ama, ince burundan denize salıverecekler. artık marmara ve rusyaya doğru yayılıp gidecek bu atıklar.

    a.q daha konserve kutusunu ortadan kaldıramıyor bu şehir be..

    aman ne düşünüyorum ki ben, nükleeri de mis gibi kurarız, çok doğru işletiriz de, atıklarından balon bile yapıp oynarız lan biz, eytt bee tutmayin kucuk enisteyi..
    5 ...
  28. 18.
  29. rakamlardan haberdar olmayan ve bilim konusunda dar bir bakış açısına sahip olanların şiddetle karşı çıkacağı cümle. ışık hızıyla koşan uzmanla tanışmış biri olarak o uzmanın bizzat şahit olduğum bu konudaki açıklamasıdır şu anda okuduklarınız. "elbette ki radyasyona kısa sürede aşırı dozlarda maruz kalmak öldürücüdür ve o çevreye bilinçsizce yayılan atıklar ciddi oranda radyasyon içermekteydi. biz radyoaktif atıklara olabildiğince uzaktan müdahele ederiz ki maruz kalacağımız radyasyon oranını minimuma indirelim. ancak tabi bu durum yüzünden bu bilimle ilgisi olmayan insanların ağzına sakız olduk. çünkü bu şahsiyetin radyoaktif atıktan uzak durulan mesafenin artmasıyla müdahele süremiz artmakta olduğundan haberi yok. bu tip atıklarda 3m lik çubuklarla müdahele etmemize rağmen öldürücü dozun alınma süresi maksimum 6 ila 7 saniyedir. bu yüzden son ana kadar durup müdahele etmeye çalışıp sonrasında koşarak uzaklaşmamız gerekti." ayrıca ek bir bilgi: dünyada kurulması planlanan 93 tane nükleer santral projesi vardır ki bunların bir kısmı amerikada kurulacaktır.
    1 ...
  30. 17.
  31. bilinçsiz adam söylemidir. evetmiş, ne eveti? senin hiç kanser olan yakının oldu mu? bildin mi o acıyı, hissettin mi öyle uzaktan değil; yanıbaşında hissettin mi? bunlara kanserin ne demek olduğunu, nasıl bir boktan hastalık olduğunu, insanların bu hastalık yüzünden neler yaşadığını anlatmak gerekir. * nükleer enerjiye hayır, hayır!
    2 ...
  32. 16.
  33. kurulması düşünülen nükleer santralin yeni yeri olan Sinop'un duvarlarında bulunan afiş. tabi tam karşısında "nükleer enerjiye hayır" afişleri de mevcuttur.

    nükleer santral kurulsun diyenlerin kaçı nasıl bir nükleer santral kurulacağının farkında? kendinize gelin be.. amerika hiçbir çıkar talep etmeden bu işi yapacak. kendisinin yıldardır kullanıdığı ve artık tehlikeli hale geldiğinden kendinden uzaklaştırmak istediği (çünkü nükleer santraller bir kere kurulduktan sonra yok edilemez) için türkiyeye ikinci el nükleer santralini gönderiyor.

    rus ruleti mi lan bu! onlarda patlamadı, bakalım biz de patlayacak mı?

    (bkz: nukleer santral/#2509350)
    4 ...
  34. 15.
  35. en büyük tezlari "nükleer enerji kötü birşey olsa batı kullanır mı ya" yada "ya zaten etrafımızda ki ülkeler de var" olan acaip analitik gençlerin mottosudur. bu gençlerin bilişsel yapıları hakikaten incelemeye değerdir.Nasıl olsa herkes içiyor bende içsem birşey farketmez diyip sigaraya başlayanlar ile epey büyük bir kesişim kümesi oluşturdukları tespit edilmiştir.

    bu nükleere evetçi gençlere bir öneri getirmek isterim; o çok sevdikleri sevimli, zararsız nükleer santrali türkiye'nin istedikleri yerine kuralım.o santralin etrafınada tüm nükleer enerji sevdalıları için acarkent misali ultralüks villalardan oluşan devasa bir site yapalım.tüm nükleer fanları bu sitede ömürleri!! boyunca yaşasınlar.böylece sevenler birbirine kavuşurken biz nükleer karşıtlarıda aradan, çıkmış sevenleri ayırmamış oluruz.

    Yok ya, oldu canım! 3 seneye kalmaz hepimiz parıl parıldarız kanserden kırılırız dediklerini duyar gibiyim.O halde ee yarraam! sinop'ta ki mersin'deki insanların ne günahı var demezler mi adama.

    Bu ülke bundan 10 sene önce nükleer araştıma merkezi uzmanlarının!! paspasla nükleer atık itikleyip, koşarak ışık hızında ki elektronlardan kaçmaya çalıştığını görmüş bir ülkedir.

    Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak kendimi, birileri nükleer satral satıp, birileride elektrik satıp(hemde çok pahalıya) para kazanacak diye 500 tane homer simpson'a emanet etmemeye kararlıyım.
    1 ...
  36. 14.
  37. 3 kulaklı ve gözsüz çocuk isteyenlerin ya da bu durumu umursamayanların sloganı.
    1 ...
  38. 13.
  39. nükleer enerjiye karşı çıkmanın "uçak düşebilir, en iyisi ben birbuçuk saatlik yolu otobüsle 30 saatte gideyim" demekle eşdeğer olduğunu bilen kişi söylemidir. yıllardan beri petrolle, hidroelektrik santrallerle dünyanın ebesini bellemişiz, ama o bile yetmiyor artık. eh, rüzgar essin elektrik üretsin, kilometrelerce güneş paneli döşeyelim de şu köyün elektrik ihtiyacını karşılayalım gibi aşırı romantik hayallerin de gerçekleşme ihtimalinin olmadığı aşikarken daha nedir bu inat?
    3 ...
  40. 12.
  41. 11.
  42. diğer tüm enerji kaynaklarının tükenmesi ve verim oranının düşük olması sebebiyle katıldığım hatta bence çoğu insanın da artık katılması gereken cümle. nükleer kaynak olarak uranyum kullanışlı bir maddedir ancak tek değildir. uranyum kaynaklarının azalması sebebiyle dünya genelinde diğer radyoaktif maddelerin kullanılabileceği yeni sistemler tasarlanmaktadır. çernobil bir sızma kazası değildir. çernobil kazası tüm dünyada artık terk edilen, açılmayan hatta var olanları kapatılan rus tipi açık nükleer santralde oyun oynarcasına aptalca yapılan bir deneyin sonucudur. yeni soğutma sistemini denemek isteyen bir aklıevvel sistem işlemeyince varolan soğutma sistemini devreye sokamamış ve aşırı ısınan buharın patlamasına neden olmuştur. ancak eğer ruslar açık bir tip yerine kapalı santrali tercih etselerdi kapısını kapatıp çıkarak kazayı zararsız atlatmak mümkün olabilecekti. yine de sızmaz mı diyebilirsiniz. bu sızma minimum boyutlarda olacaktır. zira kapalı tipte sistemin etafı radyasyon tutucu kurşun blok vb maddelerle kaplanmıştır ve sızacak bu düşük miktarın çok çok daha fazlası hergün içtiğiniz sigaralardan polonyum 210 olarak alınır.*
    0 ...
  43. 10.
  44. ömrü topu topu 65 yıl sürecek kadar uranyum madenlerinin (ki bunun %70-80'i avusturalya'da) kaldığını bilmeyen yahut bilmemezlikten gelenlerin söylemidir. hadi onu geçtik. sen daha ankara'da bulunan nükleer araştırma merkezinde yangın çıkmasını engelleyemeyen bir ülkenin vatandaşısın. kapılarının kilitli olması ve anahtarı olan memurun evinden gece vakti kalkıp gelmesini itfaye memurlarının dakikalarca beklemesini saymıyorum bile. hadi onu da geçtik. sen ey! çernobil'i yaşamamış insan evladı. kilometrelerce uzaklıkta kurulmuş bir santralde oluşan ufak bir sızıntı yüzünden, ülkenin bir bölgesi hâlâ ölümler yaşıyor ve sen onu da bilmiyorsun? kimyasal varillerini toprağa gömecek kadar aklı evvel cengaverlerimize henüz değinmedim bile. eğer biz 3 tarafı denizlerle çevrili ve bütün rüzgar çeşitlerini her yamacında yaşayan bir ülke olarak elektrik üretemiyorsak, bırak karanlıkta kalsın bu millet. ben televizyonda daha fazla paparazi ve mafya dizisi izlensin diye fırtına vadisi'ni ölüm tacirlerine vermiyorum, vereni de anlayamıyorum.
    4 ...
  45. 9.
  46. cernobilin sebebini basit bir sızma sananların karşı çıktıkları.
    hayır canım, çernobil iki adet gerizekalı veya intihar bombacısı mühendisin işidir.
    nükleer enerji, tüm dünyanın bir gün geçeceği enerji türüdür.

    sevda demirel'in slikonlarıyla karıştırılmamalıdır.
    özellikle bir müdahale olmadıkça patlamaz, patlayamaz.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük