sözlükteki beşiktaşlı yazarlar başlığında yazdığı kriterlerin büyük kısmını hemen hemen bütün beşiktaşlılar taşıdığından "sevilmeme" konusunda "sanrısı" olan yazardır.
tüpçü'yü hangi beşiktaşlı seviyor, beşiktaş'ı en başta biz eleştirmiyor muyuz, çarşı'nın yanlış tavırlarını eleştirmiyor muyuz? -misal ben bir antalyaspor maçında yapılan küfürlü tezahüratı çok sağlam eleştirmiştim- kendi takımımızın yanlışlıklarını en yüksek perdeden haykırmıyor muyuz? kendi yanlışlarımızın ele sakız olmasından ziyade önce biz dillendirmiyor muyuz? hacım yapma allasen. bu kadar acımasız olma. *
dünya görüşünü çok iyi ifade edebilen, bu görüşlerden kimisi benim görüşlerimle örtüşmese dahi saygı duyduğum, -ki örtüşmek zorunda değil- pkk sempatizanı yada kürt dostu gibi basit yaftaların yapıştırılmasının haksızlık olduğuna inandığım, ülkemizde hepimizin bildiği sorunların çözüme ulaşmasında katkı sağlayabilecek nitelik ve donanımda olduğuna inandığım yazar. bu vb. yazar arkadaşların artması, içinde görüşlerimizi paylaştığımız sözlüğün kalitesinin artmasına müthiş derecede katkı sağlar.
başbakanın, çok kültürlülüğe vurgu yapan, demokratik açılımının kültürel sentezine değinen ünlü iki konuşmasının ipuçlarını 6 ay önceden vermiş yazar, ben kendim.
her renkten, her dilden, her dinden, her düşünceden insanlara açık onun kapısı. çünkü zaten oradan çıkıp yayıldılar yeniden dünyaya... çünkü o nedenle bir anlamda kardeşler..."
sözlükte kemalist akıl tutulmasına uğramamış "ulusalcılık" mikrobunun temel özelliklerini kavramış olduğunu gördüğüm nadir yazarlardan biri. kendisine şunu söyleme gereği duyuyorum; " bir kemalist seni vatan hainliği ile suçluyorsa bil ki sen doğru yoldasındır" saygılarla.
taraf gazetesinin uludağ sözlük şubesi olmayı hak etmiş yazarıdır.gülünesi şeyleri doğruymuş gibi usturupla yazar,Roni Margulies in tabuları yıktığını felan yazmıştı geçende gülmekten kendimden geçtim.bide ben şu yum buyum bılı bılı ama pkk lı değilim gibi abuklamaları var.
32 yıl sonra sağlık nedeniyle yeniden taksim'de olmayı başaramayacak olan nuhungemisi'nin yüreği, alandaki kardeşleriyle olacak, beyni de anılarla dolup taşacaktır.
"şimdi elli yaşlarındaki amsterdamlı protestoculardan biri oğluyla birlikte bir konsere gittiğinde ona gururla şöyle diyor:"bak oğlum buranın yapılmasına karşı çıkmıştım; sloganımız stop opera! idi ve opera sarayı yerine fakirlere ev yapılsın demiştim ama yanlış bir karşılaştırmaydı; yanlış safta doğru işler, doğru safta yanlış işler de yapmıştım ama yapmıştım... engelleyemedik, kültür merkezi yapıldı ama bak ismi de bizim slogan oldu: stopera"
eski anıları ve tanıklıkları hala işe yarayabilir...