mahkemede müşteki avukatın nuh köklü'nün ölümünü akp'ye yıkıp oradan rant devşirmeye çalışması bazılarının ahlaki seviyesini de gözler önüne sermiştir.
--spoiler--
Sopanın elinden alınmasının ardından Azizoğlu'nun dükkandan bıçak alıp çıktığını söyleyen Coşanar, şöyle konuştu:
"Bıçağı savurmaya başladı. Olay boyut değiştirdi. Dışarısı çok kalabalıktı. Aşağı indim. Bir arkadaşı sırt çantasından çektim, tekme atıyordu ve çekmem ayırmak amaçlıydı. Serkan'ın elinde bıçak vardı. Amacım onları ayırmaktı. Ayıramadım, bir ses geldi, rahmetli ara sokağa girdi ve yere yığıldı. Ben esnafım, işinde, gücündeyim. Olay bayağı büyüdü diye ayırmak istedim. Sadece bir arkadaşı tuttum ve geri çektim, başka bir şey yapmadım."
Müşteki avukatlarından Mehmet Ümit Erdem'in "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Esnaf gerektiğinde polistir, kahramandır' sözü var. Bu saikle mi hareket ettiniz, asayişi sağlamaya mı çalıştınız? Neden polisi aramak yerine kendiniz ceza vermeyi tercih ettiniz?" sorusuna sanık Azizoğlu, "Esnaf esnaftır, polis polistir. Polisi arasam yarım saat sonra geliyor. Ben kimseyi kovalamadım, ben onlardan kaçtım" yanıtını verdi.
Erden'in, AK Parti teşkilatını arayıp aramadığını sorması üzerine de Azizoğlu, "Neden AK Parti diye soruyorsunuz?" dedi. Bunun üzerine Erden, "sadece sormak istediğini" söyledi.
--spoiler--
bu nasıl bir AK Parti düşmanlığı ki sokakta adam öldürülünce suçlu AKP oluyor.. Çıldırmış bu insanlar..
Hele Sözcü Gazetesi lağım çukurundan beter.. Bu adamın ölümünden de kazanç elde ettiler. tiksindiğim için o iğrenç haberlerini paylaşmıyorum.
bazılarının ruh hallerinin sağlıklı olmadığını düşünüyorum:
kendisinin bıçaklandığı sırada olaya 10-15 metre uzaklıktaydım. sesler yükseldiğinde yeldeğirmeni'ndeki klasik kavgalardan biri diye dışarı bile çıkmamıştık. lakin ardından çok vahim bir olaya kurban gitti.
zanlının iddia ettiği gibi "bıçağın üstüne düştü" gibi bir olay olmadı orada. olay yerinde kalabalık bir insan grubu vardı ve kimse böyle bir durumdan bahsetmiyor, aksine camına kartopu gelen esnafın içerden bıçağını alıp yerde yatarken bıçakladığını söylüyordu. birebir şahit olmasam da herkesin 5 dakika içinde aynı şeyi yayalım diye örgütlenmesi mümkün değil. umarım adalet yerini bulur.
işin garibi aynı gece biz de olay yerinin yaşandığı yerde kartopu oynamayı düşünüp vazgeçmiştik. belki de bu olaya biz kurban gidicektik. gelişigüzel yaşıyoruz bu ülkede.
bir kartopuna bir hayat alan o insan artığının,bir ömür boyu en ağır koşullarda cezalandırılmasını ummaktan başka şey gelmiyor elimden.
adaleti bu ülkede elinde tutanlar bir kere de sözlük anlamının hakkını versin..
o dönem iktidarda olan diktatör zatın ayrıştırma politikasından ve esnafları gazlamasından fazlaca etkilenen ruh sağlığı bozuk ucuz bir esnaf tarafından öldürülen gazeteci.
katilin savunma kurgusunu akli melekelerinden yoksunluğa dayandıracağı söylense de umarım adalet en azından bu dosyada sağlanabilir hale getirilir.
görüntülerde olan şu: çöp bidonun arkasında duran, elinde bıçak olan kişi o esnaf. sanırım gruptaki kişiler esnafın elinde bıçak olduğu için, kimse yaralanmadan adamı bertaraf etmek istiyorlar. bu sırada gruptan biri esnafın arkasından dolanıp koşarak bir tekme atıyor. ikiside yere düşüyor. bıçaklanma olayı o boğuşmada oluyor.
bu nasıl bir insan ki, dükkan camına kartopu geldi diye sopayla, bıçakla önce tehdit ediyor. sonra adamı bıçaklıyor. elindeki bıçakla salına salına yürüyor. bir de olayın tanıklarına göre dükkanına girip bıçağı temizliyor. pis pis sırıtıyor. deliyim ben raporum var iki güne çıkarım diyor. bu olaydan çok daha önceleri, başka insanları da tehdit etmiş bir ruh hastası.
sonuçta ölen kişiye yazık olmuştur. böyle insanlar laftan anlamaz, keşke oradan uzaklaşsalardı, keşke deliyle deli olmasalardı. delidir ne yapsa yeridir deyip geçselerdi belkide şimdi yaşıyor olacaktı.
ne olursa olsun cama kartopu geldi diye "cinayet" işlenmez. hani derler ya imam osurursa cemaat sıçar, işte budur o:
Öncelikle kendisinin ölümüne çok üzüldüğümü söylemek isterim. Ölümünü haklı çıkarmaya da çalışmıyorum ama insanların gerizekalılığına da isyan ediyorum. Lan her şeye niye böyle yüzeysel bakıyorsun? Neden biraz sorgulamıyor, daha derine inemiyorsunuz?
Hayvandan ne farkınız var gerçekten? Kartopu yüzünden ölmesi nasıl biliyor musun? Kartopunu atar, cama gelir, esnaf alır bıçağı hiçbir şey demeden vurur. O zaman kartopu yüzünden ölmüş olur.
Oysa bu olay böyle değil. Bir kere olayı anlatanların hepsi Nuh Köklü'nün arkadaşları. Esnafın ifadesini dinlediniz mi? Yok? Tek taraflı bir ifadeye nasıl hemen inanıyorsun?
Büyük ihtimal birkaç kar topu cama gelince adam rahatsız olmuş ve bunlara gidin demiştir. Bunlar da karşı çıkınca tartışma çıkmıştır ve tartışma sonucu hakaret ve küfürleşme oluşmuştur. Yani olay kartopu yüzünden öldürme olayından çok çıkmış...
Belki o esnaf kibarca gidin buradan dedi, grup kalabalık olmasına güvenip kes lan diye atarlandı adama, üstüne yürüdü.. adam da tek olduğu için korkup eline bıçak aldı? Ne biliyorsuın a.q evladı gördün mü de hemen "kartopu yüzünden öldü" lafına inanıyorsun.
Kimse camına kartopu geldi diye kimseyi öldürmez.
Zaten olayın video kaydını izlerseniz görüyorsunuz. Büyük ihtimal Nuh Köklü veya bir arkadaşı arkadan adama uçan tekme atıyorlar ve sonrasında yerde adamı tekmeliyorlar. O sırada can havliyle kim olsa elindeki bıçağı rastgele sallar ve kime denk geleceğini de kestiremez.
Bu kadar gerizekalı olmayın be ya. Kartopu yüzündemiş!!!
Bir de nefret cinayeti diyorlar. Ulan nefret cinayeti bir insanı "olduğu şey yüzünden, kimliği yüzünden öldürmektir". Mesela zenci, Kürt, Alevi, Ermeni veya eşcinsel diye öldürmektir! Cinayeti tek sebebi adamın Kürt, Alevi, Ermeni veya eşcinsel olmasıdır.
Bu olay basit bir kavga sonucu gerçekleşmiş bir cinayet!!! Bir de nefret cinayetlerinin bokunu çıkarmayın.
Allah rahmet eylesin Nuh kardeşimize. Keşke böyle olmasaydı.
bir iletişimci iletişimsiz bir toplumun kurbanı oldu...
dizilerde sigarayı yasaklayan zihniyet olarak silah gösterin, adam öldürme gösterin, siyasetten spor programına tartışmalar sert ve kalitesiz olsun siz de raiting dediğiniz toplum bozar sistemin uşakları olarak sırf para kazanmak uğruna bunlara prim verin, sonra daha da yetmesin bir spor adamı oyuncusunu tokatlayınca ona da arka çıkın falan...
şiddetin okumuşu, okumamışı, kültürlüsü kültürsüzü olmaz!!
çünkü şiddetin cehaleti sevgisizliktir...
sevginin olmadığı bir toplum da yazık ki hep acılara gebedir...
Yalnızca kızlı erkekli bir şekilde kar topu oynadığı ve gülüp eğlendiği için dün akşam itibariyle bir nefret cinayetine kurban verdiğimiz yoldaşımız. iktidarın, kolluk kuvvetliği konusunda tam yetki verdiği psikopat bir esnafın dar beyni, bu eğlenceyi hoş göremediği için öldü Nuh. "Esnaf gerektiğinde polistir, askerdir, hakimdir" diyen zihniyetin ellerindedir kanı bu güzel insanın. Bu kadar kolay olmamalı. Bu kadar ucuz olmamalı. Bu şekilde yitip gitmemeli canlarımız. Aslında yazılacak daha çok kelime, söylenecek daha çok cümle var ama hiç bir söz yeterli gelmiyor gönüle. Tüm yoldaşlara, tüm sevenlerine sabır diliyorum.
Bu akşam saat 19:00'da Karakolhane Caddesi girişinde toplanarak karanfillerle anma yapacağız yoldaşımız için, herkesi bu zor günde destek vermeye bekliyoruz.
ortada içerdiği tehlikeli halden dolayı sonucu ölüme yakın herhangi bir zaman diliminin bulunmadığı süreçte ölen veya onunla yüz yüze gelen onbinlerce türk vatandaşından birisidir. ruhu huzura ersin.
bu ve buna benzer olayların kaynağı aslında cinayeti işleyen kişinin ağzından dökülen bana bir şey olmaz yarın çıkarım cümlesinde gizli, aslında gizli de değil, gün gibi aşikar. işbirlikçiler, kanatlar altındaki çıkar güçleri ve eş, dost, akrabaların hukuk dışı davranışlarının kanuna uygun bir şekilde tölere edilebilmesi için yeniden düzenlenen ama kontrolden çıkan kanun maddeleri; bunun yanında çeşitli şekillerde kontrol altına alınan ve bu mevkilere yerleştirilen kanun adamlarının varlığı sayesinde bu insan müsveddeleri, sonucu ölüme varabilecek kadar geniş bir suç yelpazesinin aktörleri olmaktan çekinmeyen ve bu doğrultuda davranan yaratıklar haline gelmektedirler.
daha önceki ülke yöneticilerinin döneminde de bu tip durumlar olmadığını söylemek güç fakat şu anda gelinen durumdaki kadar laçka bir hale bürünmemişti, artık bir hukuk devleti olmadığımızı herkesin anlaması gerekmektedir.
çıkarları veya anlayışları doğrultusunda siyasi iktidarı savunanlar olabilir fakat birey olarak bu partinin oy potansiyelinin çok küçük bir kısmını temsil etmektedirler. Çoğunluktaki kısım ise nüfus olarak bu kadar büyük ve medya aracılığıyla yapılan yönlendirmelere bu kadar açıkken, bu yöneticilerin sistemler bütünümüz üzerindeki hakimiyetlerinin daha uzun bir süre süreceğini göz önüne alarak, yaşanan haksızlıklara gösterilen tepkilerin de kolluk kuvvetleri aracılığıyla zorbaca bastırılmasıyla artık bazı şeylerin insani metodlarla normalleştirilemeyeceğini anlamamız gerekiyor.
iki alternatif var; ya evimize pısıp herşeyi günbegün kabulleneceğiz, ya da gelecek olan daha kötü zamanlar için bireysel hazırlıklarımızı yapacağız, gerek maddi gerekse mental olarak. ikinci seçenekte, yazının başında belirttiğim "ölüme yakın tehlikeli zaman dilimi"nde olacaksınız fakat en azından nuh köklüve diğerleri gibi pisi pisine bir ölümün kıyısında değil, yaşamak için erdemli bir tutumun sonuçlarına katlanacak olan insanlar olarak yaşayacak veya hatırlanacaksınız.
yanılmayı diliyorum ama tedbirli ve herşeye hazır olmak gerekiyor.
pisi pisine ölen insanlardan biridir. evet ya bildiğin pisi pisine işte. ölümünün ardından yeldeğirmeni dayanışması bir açıklama yayınlamış:
Yoldaşımızı, canımızı, can arkadaşımızı, Nuh Köklüyü yitirdik
Yeldeğirmeni Dayanışması ve Forza Yeldeğirmeninden arkadaşımız Nuh Köklüyü psikopat bir esnaf gözümüzün önünde katletti.
Altıyol Boğada saat 20:00da iç Güvenlik Paketine karşı #direnözgürlük nöbeti tuttuktan sonra mahallemize dönerken kar topu oynamaya başladık. Karakolhane Caddesine geldiğimizde camına sadece bir kar topu isabet eden Aktar dükkanından çıkan KATiL küfürlü bir şekilde, camının kırılma ihtimali üzerine bağırmaya başladı.
Sakinleştirme çabamıza rağmen üslubunu değiştirmeyen KATiL silahı getirir hepinizi öldürürüm, raporum var ertesi gün de elimi kolumu sallar çıkarım diyerek dükkana koştu ve elinde bir beyzbol sopasıyla dışarı çıktı. Sopayı savurduğu anda elinden alıp olayı kapatmak için ısrar etmemize rağmen tekrar içeri koşup elinde ekmek bıçağıyla çıkan KATiL önce kendisini engellemeye çalışan kadın arkadaşımıza bıçağı savurdu ve şans eseri bıçak omzunun üstünden geçti. Onu itip erkek arkadaşımıza ulaşan KATiL bıçağı ile montunu kesti ancak yaralayamadı. Ardından karşı kaldırımda kalan başka arkadaşa yönelen KATiL çöp konteynırının arkasına onu sıkıştırıp itince NUH yardıma koştu ve KATiLE müdahale etti ve kayıp düştü. O esnada NUHa dönüp doğrudan göğsüne saplayan KATiL ayağa kalkarak bıçağı önüne gelene savurmaya devam etti.
On onbeş adım atan NUH yere yığıldı ve sağlıkçı arkadaşımız tampon yapmaya başladı. Bu esnada psikopat halen bana bir şey olmaz yarın çıkarım diye bağırıyordu.
Arkadaşlarımız Nuhu taksi ile hastaneye götürdüler. Bütün bu olanlara ve toplanan yaklaşık 150 kişinin kınamalarına rağmen küfürlerine, kadın arkadaşlara tacizlerine devam eden KATiL dükkana girip bıçağı ve ellerini yıkadıktan sonra telefonda sırıtarak biriyle konuşmaya başladı. Dışarı çıkıp önüne gelene küfür etmeye devam edince mahalleli psikopata müdahale etti ve bu esnada yere düşerken dükkanın kapısındaki camı kırıldı. Bunu açıklama nedenimiz, haberlerde sanki kartopu camı kırmış gibi takdim edilmesidir.
dükkanın camına kar topu geldi diye öldürüldüğü söyleniyor. yahu bu gerçekse bu ülke tam tımarhanelik olmuş da bitmiş! kar topu için insan öldüren çomarlarla yaşıyoruz bu ülkede!