provokatif haberciliği ilke edinmiş bir oluşumun en basit habercilik kurallarından dahi haberi olmayacak kadar acemi bir şekilde ülkenin belki de en güvenilir ve ciddi haber kanalı olarak algılanan ntv'ye giydirme çabasının 24 saat içinde özür dileyip yaltaklanarak son bulduğu hadise. hadi len ordan taraf, hadi ordan.
taraf küçük bir özürle yediği haltı kurtarmak istedi. ama bu işler öyle kolay değil. "özür diledi, taraf büyüklük gösterdi" diyen zeka küpü arkadşaların dışındakiler taraf!ın ne maksatla haber yaptğını az çok anlamıştır (bilen zaten biliyordu). büyük bir kanalı katil olmakla suçlayıp, alperenlerin önüne atıp hedef göstermek, üstelik bunun savcılık ve polis delilleriyle olduğunu iddia etmek öyle yenilir yutulur bir itham değil. ama bu tarafın yediği ilk nane de değil.
bundan sonra taraf'ın güvenilirliği kalmamıştır. kalmamış olmalıdır! dinci istihbarat temelli haberler yapıp yandaş olmayan her kurumu karalamak için her türlü iğrençliği yapan bir yayın organının özgürlükten, barıştan yana dem vurması da olayın trajikomik yanı.
--spoiler--
''NTV' ye özür, orduya hesap'' yazısının KONUYLA iLGiLi kısmından
24 Ekim 2009
Önce özür dileyeceğiz.
Yazıcıoğlu' nun helikopterinde bulunanların telefonlarını arayanların dökümünü Mehmet Baransu, dava dosyasından ele geçirmişti.
O dökümlere göre NTV telefonları helikopter yolcularını kazadan önce kuşku uyandıracak biçimde 295 defa aramıştı.
Baransu NTV' ye, Yasemin Çongar NTV yöneticisi Cem Aydın' a ulaşmaya çalışmış ama başaramamışlardı.
Ben Erman Yardelen"le konuşup durumu anlatmıştım ama teknik bir açıklama alamamıştım.
Arama kayıtları ''resmî belgeydi'' ; ve çok ciddi iddialar vardı.
iddiaları ve belgeleri yayımladık.
NTV, sadece aramadığını söylemekle yetindi ama bir açıklama yapmadı.
Bunun üzerine dün arama saatlerini yayımladık.
NTV dün akşamüzeri ''kendi telefonlarının GMT saatlerine göre kayıt verdiğini'' , savcılıktaki belgelerle gerçek zaman arasında iki saat fark olduğunu açıkladı.
Savcılıktaki belgeleri tanzim eden Türkiye iletişim Başkanlığı' nın başkanını aradım.
O da telefonu Teknik Daire Başkanı' na verdi.
Savcılıktaki kayıtların yanlış olup olmadığını sordum.
Teknik Daire Başkanı, savcılıktaki kayıtların yanlış olduğunu, bu yanlışlığı ancak bugün Taraf gazetesi belgeleri yayımlayınca fark edebildiklerini söyledi.
''bugüne kadar savcılıktaki bilgilerin yanlışlığının biz de farkında değildik, sizin haberiniz üzerine araştırıp öğrendik'' dedi.
Hiç mızıkçılık yapmayacağız.
Haksız olduğumuzu anladığımız anda bunu hemen söyleriz.
tarafın üfürmasyon habercilik tarihinde yeni bir sayfa olarak yer bulacaktır. neticede taraf gazetesidir telefon ederek hop diye helikopterin düşürülebileceğini kurgulayacak hayal gücüne sahip olması kimseyi şaşırtmaz da liberallerin meme düşkünü oğlu ahmet yarın köşesinde ne yazacak merakla onu bekliyorum.
taraf ın gazetecilik yerine bok atma yayıncılığı ahlakının son örneğidir. bu olay sonrasında birbirlerine bakıp 'ulan abarttık galiba bu adamlar da medyanın içinde kendilerini savunabilirler' diyerek hayıflandıkları tahmin edilir. insanlıktan ve bütün iyi sıfatlardan uzak olan gazete yöneticilerinin bir an önce defolmaları önerilir.
