bugün olacak, çok çekişmeli geçeceğini düşündüğüm fransa açık'ın favorilerindendir.
sırp'tır ayrıca kendileri, son derece disiplinli bir oyunu var. zoran erceg'ten sonra sırp hastalığı baş gösterdi bende.
önde götürdüğü ve rahat oynadığı maçlarda zaman zaman konsantrasyonu düşüyor ve basit hataları artıyor. Ama ne zaman ki işin ciddiyeti başgösteriyor o zaman seyredilmesi çok keyifli tenisçi. federer maçından önceki maçta nerdeyse eleniyordu o çok riskli anlardan maçı döndürdü. Geri dönüşleri ve zor anlardan maçı döndürmesi kayda değer. ciddi bir rakiple oynadığına dağınık değil. servisleri çok sağlam. 2 yıl önce birlikte çalışmaya başladığı diyetisyeni ile maç içindeki psikolojik v fiziksel düşüşleri minimuma indiği sonraki turnuvalarda çok bariz görüldü. 5 saatlik bir finali vardı 7-8 ay önceydi sanırım. inanılmaz bişeydi. sırp mırp anlamam her ne kadar maç içinde "itici" tabirleri okusam da hakkında, bu yüksek konsantrasyon ve kazanma azminden kaynaklı bence. maç sonrası kupa alırken konuşmaları bambaşka bir adam. sempatik ve iyi sporcu. talk show programlarında taklitleriyle ünlü. her zaman rakiplerine ve tribünlere saygılı adam ki genelde balkan ülkesinden çıktığı için maçlara tribün desteği anlamında dezavantajlı başlıyor.
yarın final maçında nadalla karşılacak olan dünyanın bir numarası. nadal toprakta iyi oyun çıkarıyor fakat djokoviç kafa olarak bu maça hazır gözküyor. özellikle dün oynadığı federer maçında bunu gösterdi.
yarın roland garros finalinde rafa ile karşılaşacak dünya 1 numarası. ayrıca grand slamlerde üst üste 27 maç kazanarak bu finale çıkacaktır. rekor 29 maçtır ve bu finalle birlikte wimbledon'da da 2 maç kazanırsa rekorun yeni sahibi olacaktır. ayrıca üst üste 4 grand slam'i kazanabilme şansına sahip, aynı yıl içerisinde olmasa da. bunlar hem insanı motive eder, hem de stres yapar. rakibinin de toprak kortun en iyisi olduğunu düşünürsek zor bir gün kendisini bekliyor. ama kendisinin mental olarak ne kadar dayanıklı olduğunu bu turnuvadaki geri dönüşleriyle hatırlatmıştır. umarım yarın da güzel bir final izletir.
toprakta nadalın egemenliğini en azından bu sene kıracağını düşünmediğim ama eğer bunu başarırsa rakipleriyle arayı açacak ve yenilmezlik apoletini omzuna takacak olan tenisçidir. ancak nadalı ralond garrosta hem de finalde yenmek imkansıza yakındır.
yine bazı mallar tarafından "asla federer olamayaçak kişi" denmiştir. bak şimdi güzelim sana uzuuun uzuuun anlatırdım ama anlamazsın ben onun için kısaça şöyle özetleyeyeim. sen federer'i izlediğin için federer senin için kral ve kimse onun yerine geçemez, kimse ondan iyi olamaz diye düşünüyorsun. muhtemelen 6-7 yıl önçe federer için de insanlar " asla bir sampras veya agassi olamayaçaktır" demiştir. agassi ve sampras için de " asla benim için borg , beçker olamayaçak" demişlerdir. yani herkes için izlediği tenisçi özeldir ve kraldır. 5-6 yıl sonra djoko fanları da yeni çıkaçak tenisçiler için asla benim için ... işte bu böyle uzar da gider. şimdi anladın mı güzel kardeşim benim?
ha bir de adamın başarılarını küçümseyen insanlar var. yahu etmeyin güldürmeyin derim ben sadeçe. olur da nadal'ı geçip kazanırsa * federer'in grandslam rekoru kadar etki yapar tenis dünyasında.
bu adam ki tenis kültürü federer'le başlayıp federer'le bitecek olan, ayda yılda bir tenis maçı izleyip onu da yanlış izleyen, anlamayan, futbol-tenis ayrımını yapamayan, tenisin kendisine değil federer'e tapan insanları ifrit ediyor ya içimin yağları eriyor resmen. bir de schumacher f1'cileri var onlar ayrı konu.
sevemediğim takdir etsem bile duruşunu beğenmediğim dünya 1 numarası. rafael nadal tarafından olması gereken ama olmayan karizmasının çizilmesi dileğiyle. roland garros ,özelliklede federer'i savunma dışında hiçbir şey yapmadan ( tamam bunu kusursuz denilebilecek kadar iyi yaptı biliyorum ama daha fazlası yok işte) yenen birinin olmamalı. federer kendi basit hatalarının kurbanı oldu çünkü. hem rafael'de ki duruş da teknik de yok bu adamda. sonuç olarak yaşasın rafael nadal !
tipik bir all rounder. mental olarak çok kuvvetli, eksiği yok denecek kadar az ve dünyanın 1 numarası.
lakin bir tek benim mi dikkatimi çekiyor bilmiyorum ama bu adamda sanki büyük bir karizma eksikliği var. karizmadan kastım kaş göz değil amk. kortta belli bir duruşu yok gibi, sanki her an kaybedebilecek gibi. mesela roger federer'in klası, rafael nadal'ın oyunu domine edişi, hatrı sayılır çok fazla başarısı olmayan tsonga'nın hırsı ve andy roddick'in agresif ve sakin arasındaki ilginç oyun tarzı fazlasıyla göze batıyor. djokovic ise bizim şanzımancı hıdır gibi, ziraat bankası veznedarı nihat abi gibi.