avustralya açık 2012'nin şampiyonu. üst üste 3. toplamda 5. grand slamini elde etti ve rafael nadal'ı tam 7 final!!! arka arkaya yendi. şapka çıkarmak lazım.
miami masters'ı kazandıktan sonra monte-carlo masters'ta da 3. turda da dolgopolov'u 3 sette yenmiş tenisçi. maçtan önce dedesi öldüğü için maça çıkmaya son anda karar vermiş. maç sırasında ve maç bittikten sonra hıçkıra hıçkıra ağlamıştır. böyle bir haldeyken maça çıkabilmesi ve kazanabilmesi gerçekten takdir edilesi. çok büyük bir profesyonel.
tarihin en en büyük tenisçileri arasında gösterilmesi için önünde sadece roland garros kalmış tenisçi. şuanda kazanamadığı tek grandslam roland garros. eğer kazanırsa hem grand slam koleksiyonunu tamamlamış olacak hem de 40 küsur yıldır yapılamayan bir şeyi başarmış olacak. 4 grand slam üst üste kazanmak. 4 tane grand slam üst üste kazanan tek erkek tenisçi 60'ların sonunda bunu başarmış rod laver'dır. işte bunu ne federer ne nadal ne sampras nede agassi başarmıştır. görüldüğü gibi hiçbir tenis efsanesi başaramamıştır.
djokovic roland garrosu bu sene kazanması durumunda belki de gelecekte nadal'dan da federer'den de daha çok konuşulabilir. hatta ötesini yapıp bu yıl true grand slam yaparsa ( tarihte erkek tenisinde bunu başarmış oyunu yoktur) eminim ki federer'in yaptıkları bile bunun yanında sönük kalır. yani demek istediğim novak için bu yıl oldukça önemli kendisini efsane de yapabilir, kendisine "performansı 1 senelikmiş" de dedirtebilir.
bugünki mağlubiyet muhtemelen onun motivasyonunu daha da yükseltecektir. ilk maçlarda gördüğümüz gibi biraz rakiplerini küçümsedi ve bu onu neredeyse turnuvanın dışına itecekti. olası bir federer ile yarı final eşleşmesinde kendisini favori olarak görüyorum çünkü şuanda federer'den çok daha iyi djokovic. federer'in ilk turlarda zorlanmasının nedeni, oyununun yetersiz kalmasıydı ama djokovic'in seppi'ye karşı bugün bu kadar zorlanmasının nedenleri; rakibini küçümseme, konsantrasyon ve mental eksikliğiydi.
son 2 yıldaki değişimi evrim teorisini kanıtlar niteliktedir. bu adam stresli anları oynayamayan, nadal federer'e karşı mağlubiyetini baştan kabul eden, morali bozulduğunda kafasında maçı bitiren, tam bir loser olan adam değil miydi? ne oldu yahu bu herife?
yarı finalde federer ile karşılaşaçak. ben artık bu gazla son birkaç ayın en formsuz federer'ine karşı bırakmaz diye düşünüyorum. hoş bu formuyla muhtemelen finalde tecavüze uğrayacak malum tenisçi tarafından.*
her şeyi bir tarafa bırakıp düşündüğümüzde eğer kazanırsa roland garros'u değil tenisin, spor tarihin en büyük olaylarından biri olur.
tipik bir all rounder. mental olarak çok kuvvetli, eksiği yok denecek kadar az ve dünyanın 1 numarası.
lakin bir tek benim mi dikkatimi çekiyor bilmiyorum ama bu adamda sanki büyük bir karizma eksikliği var. karizmadan kastım kaş göz değil amk. kortta belli bir duruşu yok gibi, sanki her an kaybedebilecek gibi. mesela roger federer'in klası, rafael nadal'ın oyunu domine edişi, hatrı sayılır çok fazla başarısı olmayan tsonga'nın hırsı ve andy roddick'in agresif ve sakin arasındaki ilginç oyun tarzı fazlasıyla göze batıyor. djokovic ise bizim şanzımancı hıdır gibi, ziraat bankası veznedarı nihat abi gibi.
sevemediğim takdir etsem bile duruşunu beğenmediğim dünya 1 numarası. rafael nadal tarafından olması gereken ama olmayan karizmasının çizilmesi dileğiyle. roland garros ,özelliklede federer'i savunma dışında hiçbir şey yapmadan ( tamam bunu kusursuz denilebilecek kadar iyi yaptı biliyorum ama daha fazlası yok işte) yenen birinin olmamalı. federer kendi basit hatalarının kurbanı oldu çünkü. hem rafael'de ki duruş da teknik de yok bu adamda. sonuç olarak yaşasın rafael nadal !
bu adam ki tenis kültürü federer'le başlayıp federer'le bitecek olan, ayda yılda bir tenis maçı izleyip onu da yanlış izleyen, anlamayan, futbol-tenis ayrımını yapamayan, tenisin kendisine değil federer'e tapan insanları ifrit ediyor ya içimin yağları eriyor resmen. bir de schumacher f1'cileri var onlar ayrı konu.
