insanı hüngür hüngür ağlatma potansiyeline sahip, sevgilisinden ayrılan bir insanın duygularını en iyi anlatan şarkıdır. sinead o connor ağladıkça izleyeni de ağlatan, kısa saçlı bir kadının da güzel olabileceğini gösteren, yağmurlu bir viyana sabahında çekilen kilbi de aşağıdadır:
yedi saat ve on beş gün oldu
sen aşkını buradan götüreli
her gece dışarı cıkıp bütün gün uyuyorum
sen aşkını buradan götüreli
sen gittiğinden beri her istediğimi yapabiliyorum
kimi istersem görebiliyorum
yemegimi şık bir restoranda yiyebilirim
ama hiçbiri
dedim ki hiçbiri bu üzüntüyü uzaklaştıramıyor
hiçbir şey karşılaştırılamaz
hiçbir şey seninle karşılaştırılamaz
sen yokken dışarısı cok yalnız
şarkısı olmayan bir kuş gibi
hiçbir şey bu yalnız gozyaşlarının düşmesini engelleyemiyor
söyle bebegim, nerde hata yaptım
kollarımı gördüğüm her erkegin boynuna dolayabilirim
ama onlar sadece seni hatırlatırlar bana
doktora gittim, tahmin et ne soyledi
dedi ki, eğlenmen, iyi hissetmen gerekiyor
nasıl olursa olsun
ama o bir budala
çünkü hiçbir şey karşılaştırılamaz
hiçbir şey seninle karşılaştırılamaz
diktiğin bütün çiçekler
arka bahçeye
sen gittiğinde öldüler
bazen seninle yaşamak zor olabiliyordu
ama bir deneme daha yapmak istiyorum
hiçbir şey karşılaştırılamaz
hiçbir şey seninle karşılaştırılamaz
oldukça güzel,harika bir şarkıdır. dinler dinler sıkılmazsınız. ben 6 senedir dinliyorum sıkılmadım. ilk günkü gibi dinliyorum.
fakat dünyanın en güzel şarkısı veya en güzel aşk şarkısı kesinlikle değildir.
sinead o'connor'ın 2. albümü i do not want what i haven't got'ta yer alan prince tarafından yazılmış, ayrılık sonrası dinlenmesi ruh sağlığına ciddi zararlar verebilecek sözleri güzel, sinead o'connor'ın sesinin ve vurgularının da katkıları ile muhteşem parça.
